Mahkemece, davacının alınan bilirkişi raporuna itiraz etmediği için ayıplı olduğu ispatlanamayan koltuk takımı 2007/6674-8253 yönünden davanın reddine, büfe, kitabeli masa, 6 adet sandalye, yatak odası takımı yatak yönünden davanın kabulü ile bedelleri toplamı 4.536,70 YTL'nın davalılardan tahsiline, ayıplı malların davalıya iadesine, maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ......
4.8.2008 tarihli 7 gece 8 günlük Dalmaçya gezisine, davacıların birlikte katılması yönünde paket tur sözleşmesi yapıldığı, sözleşme gereğince yapılması gereken turun gecikmeli olarak başladığı, gemi kaptanı ile turu düzenleyen ve davalı şirketin de acentası olduğu...Turizm A.Ş arasındaki anlaşmazlıktan dolayı gemi kaptanının açık denizde demir attığı, gezinin 4.gününde sona erdirilip, yolcuların Split Limanından uçakla Türkiye’ye dönmelerinin sağlandığı, gezilmesi ve görülmesi gereken tüm yerlerin görülmediği, dolayısıyla paket tur sözleşmesinin davalı ve dava dışı...Turizm A.Ş tarafından ayıplı olarak yerine getirildiği anlaşılmakta olup, mahkemece ayıplı ifa nedeniyle ödenen tur bedelinin tümünün iadesine karar verilmişse de, davalı şirket tarafından sözleşme kapsamında ayıplı da olsa hizmetin bir bölümünün ifa edildiği, Dures ve Duprovnik Limanlarının davacı ve diğer yolcular tarafından gezilip görüldüğü, 7 gece 8 günlük gezinin 4.gününde sonlandırıldığı göz önüne alındığında, ödenen...
K A R A R Davacı, davalı şirketten 23.05.2006 tarihinde taksitle 1.250.00.TL bedelle vitrin gümüşlük Tv ünitesi, 380.00.TL bedelle Tv sehpası ve 360.00.TL bedelle de perde mekanizması aldığını, karşılığında bono verdiğini, aldığı bu ürünlerin ayıplı çıktığını bunun üzerine 05.02.2008 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine başvuru yaptığını, Hakem Heyetince ödeme yönünden sorun olduğu ve bu durumun hakem heyetince çözülemeyeceği gerekçesi ile talebinin reddedildiğini bunun üzerine Hakem Heyeti kararının iptali için dava açtığını ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda bu ürünlerin hatalı olduğu tespit edilerek hakem heyeti kararının iptaline karar verildiğini ve verilen bu kararın kesinleştiğini ancak bu sırada davalının ürünler için verdiği bonoyu icra takibine koyarak ayıplı ürün bedellerini kendisinden tahsil ettiğini belirterek ayıplı olan ve davalıya iade edilmesi gereken ürünlerin bedellerinin kendisinden haksız olarak icra yolu ile tahsil edilmesi nedeniyle ayıplı ürünler için...
KARAR Davacı, davalı.... tarafından üretilen aracı 49.644,11 TL bedel ile ....’den satın aldığını, satın alındıktan sonra kısa bir sonra seyir halinde aracın ön kısmından kütürtü sesinin gelmesi nedeniyle değişik tarihlerde ve birçok kez üretici firmanın yetkili servisine aracı götürdüğünü, ancak sorunların yetkili servisçe giderilmeye çalışılmış ise de aynı ve değişik arızaları birçok kez tekrar ettiğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı tutulması kaydıyla ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu talebin kabul görmemesi halinde toplam 52.200,00 TL bedelin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, zamanaşımı itirazı ile aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek, ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada sözleşmeden dönerek ayıplı ürünün fatura satış bedeli olan 25.370 TL'nin tahsilini istemekte olup, dava konusu ürünün satış bedelinin davacının talebi doğrultusunda iadesine karar verilmesi gerekir....
Dosya kapsamındaki bilirkişi kurulu raporunda da açıklandığı üzere; tutarı yukarıda açıklanan iş bedeli niteliğindeki davacı alacağı davalının ticari defterinde kayıtlı olup, davacı yüklenici tarafından yapılan tüm işin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu gerekçesiyle düzenlenen reklamasyon faturası düzenlenmek suretiyle defterdeki davacıya olan borç kaydı kapatılmıştır. Buna göre, iş bedeli tutarını, iş sahibi davalının, bir itirazı bulunmadığı halde yapılan işin ayıplı olması sebebiyle davacıya ödemediği açıklıkla anlaşılmaktadır. O halde, yanlar arasındaki uyuşmazlığın davacı yüklenici tarafından yapılan işin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığından kaynaklandığının kabulü gerekir. Gerçekten de, Borçlar Yasası'nın 360. maddesi gereğince yüklenici tarafından yapılan işin eserin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olması durumunda iş sahibi, işi-eseri kabule zorlanamaz....
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu malların ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin tamamı üzerinde inceleme yapılarak malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ürünlerin miktarı ve tutarı, tarafların birbirinden alacaklı olup olmadıkları hususlarının tespiti için kumaşların bulunduğu mahalde tekstil bilirkişisi ....'un refakati ile : 13/09/2021 günü saat 14.30 den itibaren keşif yapılmasına, aynı gün taraf defterlerinin mahkeme duruşma salonunda incelenmesine karar verilmiş ise de; davalı karşı davacı vekilinin 13.09.2021 tarihli beyan dilekçesi ile ayıplı olduğu iddia olunan malların davalı karşı davacı şirket bünyesinde bulunmadığını, aradan geçen zaman zarfında kumaşların atık haline geldiğini ve müvekkili uhdesinde tekstil bilirkişisi tarafından incelenebilecek herhangi bir ayıplı kumaş kalmadığını beyan ettiğinden keşif yapılamamıştır....
Şöyle ki dosyanın tetkikinde her iki bozma ilamı neticesinde de eserin ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarı yapıldığı hususlarının kabul edildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Buna göre yapılan imalatta ayıplı iş olduğu ve ayıp giderim bedelinin 20.000,00 TL olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Karşı davada her ne kadar arabuluculuk dava şartı sağlanmamış ise de asıl davanın konusunun imalata yönelik bakiye alacağın tahsili talebinden ibaret olduğu, davalı karşı davacının icra takibine itirazında ayıplı iş itirazında bulunduğu dolayısıyla asıl davadaki arabuluculukta artık ayıplı işin bulunup bulunmadığının tartışıldığının ve asıl davadaki arabuluculuğun konusunun da ayıplı iş olduğunun kabulü gerekeceği nitekim davalı karşı dava açmasa idi açılan asıl davada da ayıplı işin mahsubunun yargılamada yapılması gerektiği hususları gözetildiğinde artık karşı davada ayıplı iş yönünden arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği Mahkememizce kabul edilmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalıdan iki adet pompa satın aldığını ve bedelini ödediğini, davalı tarafından gönderilen pompanın gereken vasıfları taşımadığını, ayıplı olduğunu, anılan pompaların halen tamir için davalı uhdesinde bulunduğunu, pompaların alındıktan bir sene bile geçmeden 2 defa bozulduğunu, davalıya gönderilen ihtarname ile söz konusu ayıplı ürünlerin iade alınarak ödenen bedelin iadesinin talep ve ihtar edildiğini, ancak davalı tarafça taleplerinin reddedildiğini belirterek dava konusu pompaların davalıya iadesi ile pompalar için ödenen 237.901,31 TL'nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu ürünlerin ayıplı olmadığını, davacı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, savunarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddini istemiştir....