Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle yeni model araçla değiştirildiğini, bu nedenle iki kez hurda araç alıp, hurda araç indiriminden yararlandığını, ancak ikinci aracın da ayıplı çıktığını öne sürerek, ödediği bedel olan 45.300.000.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı çıkması üzerine, başka model araçla değiştirildiği, ancak bu aracın da ayıplı çıkması nedeniyle davacının bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal değişimi veya indirimi istemine ilişkin davada Adana 2. Tüketici ile 1....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı mobilyaların ayıplı olduğunu ileri sürerek, ödediği 7400 TL'nin iadesine karar verilmisini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

        A.Ş' ye dava dışı şirket tarafından da tüketicilere satıldığını, malların ayıplı olması nedeniyle tüketicilerin dava açtığını, davanın kabul edilmesi üzerine dava dışı şirketin ayıplı malların bedelini ödediğini, müvekkili şirkete rücu ettiğini ve davacı şirketinde bu bedeli ödediğini, davalı ithalatçı firmanın davacı şirketin ayıplı ürünler sebebiyle ödemiş olduğu bedeli karşılamakla sorumlu olacağını, müvekkilinin davalıya faturaları gönderdiğini, ancak davalının almaktan kaçınmış olduğunu ve bedeli ödemediğini iddia ederek 7.959,30 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ayıplı olduğunu ve ödeme yaptığını iddia ettiği ürünün müvekkilden satın alındığı iddiasını kabul etmediklerini, bununla birlikte ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, dava haklarının düştüğünü, müvekkiline hiçbir ihtar ya da fatura tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince davalıdan satın alınan üç adet fatura içeriğindeki mallara karşılık toplam 65.000,00 USD tutarlı iki adet bononun keşide edilerek teslim edildiğini, satıma konu malların ayıplı çıkması üzerine yerine davalı yanca yeniden mal verilmiş ise de bunların da ayıplı olduğu anlaşılınca müvekkilinin zarara uğradığını, ihtar çekilerek ayıplı malların iade alınıp bedelsiz hale gelen iki adet bononun müvekkiline teslim edilmesi davalıdan istenmesine rağmen olumlu yanıt alınamadığını belirterek davalı elinde bulunan toplam 65.000 USD bedelli iki adet bonodan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilince davacıya teslim edilen malların ayıplı olmadığı gibi, süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığı ve altı aylık sürede davanın açılmadığını böylece zamanaşımı süresinin dolduğundan dolayı öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

            A.Ş 'den kredi kullanılarak ödendiğini ancak dava konusu aracın satın alındıktan sonra lastik yakma, yağ atma gibi arızaya ilişkin sorunların çıktığını, bu hususta servise defalarca gidilerek arızaların giderilmeye çalışıldığını düzelmediğini,müvekkilinin ayıplı araç nedeniyle gerekli faydayı sağlayamadığını belirterek ayıplı aracın davalı tarafa iadesi ile ayıplı aracın satılanın ayıptan ari misli ile değişime ve masraf ve ek donanımlar ile aracın kullanılamadığı dönemler için olmak üzere 5.000 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden ; dava konusu aracın ticari işletme tarafından alınmadığı ve davacı şahıs tarafından alındığı, şahıs tarafından alınan aracın ayıplı olduğu, ayıplı aracın misli ile değişiminin talep edildiği bu hali ile dava konusu talebin tüketici kanunundan kaynaklandığı anlaşılmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine,görevli mahkemenin ......

              Mahkemece yapılan yargılamada; alınan bilirkişi raporuna göre malın ayıplı olduğu, tamiri mümkün olmadığından yenisiyle değiştirilmesi gerektiği, davacının satış bedelinin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullandığı hususunun dikkate alınması, ayıplı malın davalıya iadesi mukabili satış bedeli olan 3.800,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerekçeleri ile davanın kabulüne karar vermiştir....

                Davalı vekili, davacıdan yedi adet makina parçası şipariş edildiğini, buna karşılık bir miktar ödeme yapıldığını, ürünlerin bir kısmının ayıplı çıktığını ve davacıya iade edildiğini, iade olunan ürünlerin tekrar teslim edildiğinde yine hatalı olduğunun anlaşıldığını, bu kez davacının iade almaktan kaçtığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe dayanak faturaya konu edilen dişlilerin ayıplı olması nedeniyle davacının davalıdan talep edecek alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasında numuneye göre üretilen ve davalıya teslim edilen dişlilerin ayıplı olup olmadığına ilişkindir. Davacı tarafından üretilen ürünlerin üzerinde model numaraları bulunmaktadır. Bu durumda ayıplı olduğu ileri sürülen dişlilerden örnek alınarak incelenmesi ve üretim hatası bulunup bulunmadığının tespiti gerekir....

                  lik çekin taraflar arasında kararlaştırılan vadeden çok sonra tarihli olması sebebiyle bu çeki iade ettiklerini, davacının ne iade edilen çeki ne de kararlaştırılan vadeye ait yeni tarihli bir çeki göndermemesi üzerine davacıya bu hususları içeren çektikleri ihtarnameye davacının mal ayıplı şeklinde karşı ihtarla cevap verdiğini, oysaki malın ayıplı olmayıp davacının borçlu olduğu parayı ödememek için böyle bir yola başvurduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu uyarınca, dava konusu ipliklerin ayıplı olmadığının alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu ayrıca ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Davacı, 15.02.2014 tarihinde satın aldığı telefonun kamera camında çizik olması nedeniyle ayıplı malın bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, yetkili servisin bedel iadesine ilişkin davada sorumlu olup olmadığı hususundadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4'üncü maddesine göre ayıplı mal ve hizmetlerden kimin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Buna göre imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut degildir. Görüldüğü gibi satın alınan malın yetkili servisi, maldaki ayıptan dolayı tüketiciye karşı yasal olarak sorumlu tutulmamıştır. Somut olayımızda davalı yetkili servis olup satıcı veya acente değildir. Yasal olarak ayıplı maldan dolayı sorumluluğu yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu