Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargılama sırasında mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, dava konusu olayda, ayıplı ürünlerin toplam sipariş meblağının küçük bir kısmını oluşturduğu, ayrıca davalının ürünün değiştirilmesini/onarımını başından beri kabul ettiği, ancak davacının ayıplı ürünlerin değişimini kabul etmediği anlaşılmakla, ürünlerdeki ayıbın hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacak ölçüde olmadığı kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece karar verilirken ayıplı mobilyaların sipariş edilen mobilyalarla bir bütünlük arzedip etmediği yönünde bir inceleme yaptırılmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 266. maddesi gereğince çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurulması zorunluluğu bulunmaktadır. Çözümü hukuk dışında teknik bilgiyi gerektiren bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

    Ayıplı malın tanımı 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda 8. maddenin 1. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Aynı maddenin 2. fıkrasında hangi malların ayıplı mal olarak kabul edeceği belirtiliyor. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallarda ayıplı olarak kabul edilir....

    Cihazın satış esnasında da müşteriye teslim ederken de cihazın çalışmadığı, arızalı ve ayıplı olduğu belirtilmiştir. Heyetin de cihazı çalıştıramadığı, cihazın arızalı ve ayıplı olduğu, - -------- çalıştırmaya çalışıyoruz, ---- tanımıyor....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iplik ve kumaş satımına ilişkin olarak ayıplı mal dolayısıyla uğranılan müspet zararın tazmini davasıdır. Davacı, davalıdan iplik ve kumaş satın aldığını, malların işlendikten sonra ihraç edildiğini fakat boya verdiklerini, malların gizli ayıplı olduğunu iddia ederek, ayıplı mallar nedeniyle uğradığı müspet zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Uyuşmazlık, davalıdan satın alınan iplik ve kumaşların ayıplı olup olmadığı ile ayıplı ise davacının ayıplı ürünler nedeniyle doğan müspet zararının ne olduğu hususlarına ilişkindir. Dosyadaki delil ve belgelerin incelenmesinde; Davacının, Bakırköy ....... Noterliğince düzenlenen ....... yevmiye nolu 16.11.2020 tarihli ihtarname ile davalı şirketten alınan ürünlerin gizli ayıplı olduğunu ve boya verdiklerini, bu nedenle 7 gün içerisinde ayıplı mallardan doğan menfi ve müspet zararlarının karşılanmasını davalıdan talep ettiği görülmüştür. Bakırköy ..........

        Mahkemece yapılacak iş; tekstil uzmanı bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle, ayıplı olduğu savunulan kumaşların üzerinde inceleme yapılması, davalının iade faturaları ile davacının dava ve icra takibine dayanak aldığı faturalarda yer alan bilgilerle karşılaştırılarak ve gerekirse taraflar isticvap edilerek, öncelikle incelenen kumaşların sözleşme konusu kumaşlardan olup olmadıklarının saptanması; sözleşme konusu kumaşlardan ise ayıp derecesi belirlenmeli ve Borçlar Kanunu'nun 360. maddesinde öngörülen haklardan hangisinin kullanılması gerektiğinin mahkemece takdir edilmesi; kumaşların kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğunun saptanması halinde ise ayıplı haliyle değerinin belirlenmesi, davacının iş bedeli alacağından mahsubunun yapılması ve ayıplı kumaşların da davacı-yükleniciye iadesine karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır....

          Blok, ... nolu daireyi satın aldığını, taşınmaz teslim edildiğinde tüm imalatın arızalı, boyaların bozuk, işçiliğin kalitesiz ve malzemelerin standart dışı ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını, teslim tutanağında eksikliklerin de tesbit edildiğini, kullanımla birlikte de pek çok ayıpların ortaya çıktığını, eksik ve ayıpların giderilmesi için davalılara yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak , daire içindeki ve bloklardaki eksik ve ayıplı işler ile site ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalatlar nedeni ile ortaya çıkan bedel farkının ( semen tenzilinin ) tesbit edilerek teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. 2011/18612-21370 Davalı ..., dava konusu dairenin davacıya eksiksiz teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, ayıp ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket...

            Blok, 2 nolu daireyi satın aldığını, taşınmaz teslim edildiğinde tüm imalatın arızalı, boyaların bozuk, işçiliğin kalitesiz ve malzemelerin standart dışı ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını, teslim tutanağında eksikliklerin de tesbit edildiğini, kullanımla birlikte de pek çok ayıpların ortaya çıktığını, eksik ve ayıpların giderilmesi için davalılara yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak , daire içindeki ve bloklardaki eksik ve ayıplı işler ile site ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalatlar nedeni ile ortaya çıkan bedel farkının ( semen tenzilinin ) tesbit edilerek teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              Blok, 20 nolu daireyi satın aldığını, taşınmaz teslim edildiğinde tüm imalatın arızalı, boyaların bozuk, işçiliğin kalitesiz ve malzemelerin standart dışı ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını, teslim tutanağında eksikliklerin de tesbit edildiğini, kullanımla birlikte de pek çok ayıpların ortaya çıktığını, eksik ve ayıpların giderilmesi için davalılara yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak , daire içindeki ve bloklardaki eksik ve ayıplı işler ile site ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalatlar nedeni ile ortaya çıkan bedel farkının ( semen tenzilinin ) tesbit edilerek teslim tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                Davacı iş sahibi dava dilekçesinde ayıplı ürün sayısını bu defa 1058 adet olarak açıklamış, bu miktar ürünün 857 adedinin ihracata elverişli olmayıp ancak iç piyasada tüketilebilir nitelikte olduğunu, kalanın ise hiç kullanılamaz durumda bulunduğunu belirterek uğradığı 23.714,00 YTL zararın tahsilini istemiştir. Hükme esas alınan 9.10.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ayıplı ürün sayısının 1443 adet olduğu kabul edilerek bu miktar ürün için zarar hesabı yapılmış, reklamasyon faturasında ve dava dilekçesinde belirtilen ayıplı ürün sayıları aşılmıştır. Davacı iş sahibinin ayıplı ürün sayısına ilişkin dava dilekçesindeki beyanı kendisini bağlar. Bu nedenle ayıplı ürün sayısının 1058 adet olduğunun kabulü ve zarar hesabının bu miktar esas alınarak yapılması zorunludur. Bilirkişi kurulu raporundaki verilere göre 1058 adet ürünün ihracat bedeli 1058 adet x 16,50 YTL/adet = 17.450,00 YTL’dir....

                  Davacı taraf, davalıdan aldığı mobilyaların ayıplı çıktığını iddia ederek eldeki davayı açmış, davalı taraf ise ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, mobilyaların kullanıma bağlı zarar gördüğünü,kaldı ki ayıplı olduğu iddia edilen malların 2 parça ürünü kapsadığı,bu mallar dışında satılan diğer ürünlerde herhangi bir ayıbın olmadığını savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak mobilyalarda üretimden kaynaklanan ayıp olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu