Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa ki; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 4822 sayılı yasa ile değişik 4. maddesi ve Borçlar Kanunu 198. madde (Yeni Türk Borçlar Kanunu 223 mad.) hükmünce davaya konu dairede eksik ve ayıplı imalat olup olmadığı, ayıplı imalatın gizli ya da açık ayıp olup olmadığı, süresinde ihbar edilip edilmediği araştırma ve inceleme konusu yapılmamıştır. Hal böyle olunca, bu rapora itibar edilmesine olanak bulunmamaktadır....

    K A R A R Davacı, davalı şirketle imzaladığı 01.05.2013 tarihli Sipariş/Satış Sözleşmesi kapsamında yemek odası, yatak odası, koltuk takımı, mutfak masa ve sandalyeleri dahil evinin bütün mobilyasını 30.000,00 TL'ye davalıya ait Ceviz Ağacı Mobilya Mağazasından satın aldığını, satın alınan ürünlerin 2013 yılı Ağustos ayı sonunda teslim edildiğini, ancak teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunu, yemek masası ile karyolanın davalı şirket personeli tarafından eve teslim edilirken taşıma esnasında hasar gördüğünü, ürünlerdeki ayıpların giderilmesi ya da yenileriyle değiştirilmesi amacıyla davalı şirket yetkilisi ile görüşüldüğünü ancak bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine davalıya ihtarname gönderilerek ayıplı ürünlerin yenileri ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıplı ürünlerin geri alınarak bedelinin iadesinin talep edildiğini ileri sürerek ayıplı olanların ayıpsız yenileri ile değiştirilmesine bu mümkün olmadığı takdirde, toplam 30.000,00 TL ödemeden ayıplı mallara isabet...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davaya konu aracı 24.07.2009 tarihinde davalı ... Otomotiv...Tic. A.Ş.'den satın aldığını, aracın 02.06.2011 tarihinde motor arızası yaptığını, servis tarafından rektifiye gerektiğinin tespit edildiğini, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle aracın davalılara iade edildiğini belirterek satış bedeli olan 57.791,01 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın aracın ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir....

        Alınan 23.03.2016 havale tarihli ek bilirkişi raporu ve mahkemenin kabulüne göre, davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği imalâtın 6098 sayılı TBK'nın 475/1 maddesi uyarınca işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu ve davacı iş sahibinin sözleşmeden dönmede haklı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece de imalâtın kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olduğu kabul edilmiş, davalı tarafça bu kabul gerekçesi yönünden temyiz yoluna başvurulmamıştır. Bu halde eserin reddi gerektiği ve davacı iş sahibi TBK'nın 475/1'deki sözleşmeden dönme hakkını kullandığından ayıplı imalâtları yükleniciye iade etmesi gerekir ise de, yüklenicinin bu işlerden dolayı bedele hak kazandığını kabul etmek mümkün değildir....

          Somut olayda davalı iş sahibi şirket vekili ayıplı malların davacı yüklenici şirkete iade edildiğini iddia etmiş ise de, bu iddiasını kanıtlayacak, yazılı bir belge dosyaya sunamamıştır. Ayrıca iddia ettiği gibi 17.03.2010 tarihli iade faturasının yüklenici şirkete tebliğ edildiğine ilişkin bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda davalı iş sahibi şirket tarafından ayıplı olduğu iddia edilen malların davalı iş sahibi şirketin elinde olduğunun kabulü gerekir. Davalı iş sahibi şirket tarafından kendilerine teslim edilen ve bedeli icra takibine konu yapılan malların ayıplı olduğunun ve davacı yüklenici şirkete iade edildiğinin kanıtlanamaması karşısında, miktarı uyuşmazlık konusu olmayan icra takibine konu iş bedeli yönünden itirazın iptâli ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken mahkemece ayıplı olduğu iddia edilen malların davacı yüklenici şirkete teslim edildiği kabul edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

            Dava, davalı tarafından satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; bedel iadesi istemine ilişkin olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakılacak olursa; davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; aracın şanzımanında seyir halindeyken sürtünme sesi meydana geldiği, özellikle yüksek tork ürettiği 1.2. ve 3. viteslerden mevcut sesin daha bariz işitildiği, söz konusu arızanın üretimden kaynaklı bir hata olduğu, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı tespit edilmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, dava konusu malzeme yüzeylerinde gözlenen laminasyon ve çatlaklardan dolayı malzemelerin ayıplı olduğu, malzemelerin niteliği dikkate alındığında ayıbın olağan bir tecrübe ve muayene ile ortaya çıkabilecek nitelikte olmadığı; basınçlı kaplarda, bu malzemelerin kullanılması basınç dayanımı açısından sorun teşkil edeceğinden dolayı, malzemelerin basınçlı kap üretiminde kullanılamayacağı, davacının TBK. m. 223/2'ye uygun şekilde ayıp ihbarında bulunduğu, davacının dava dilekçesinde 27.07.2017 tarihli ... no.lu 23.858,66- USD ve 28.07.2017 tarihli ... no.lu 31.109,52- USD tutarlı fatura konusu ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ederek cari hesaptan mahsubunu talep ettiğinden, söz konusu ayıplı ürünlerin davalıya iadesi şartıyla bu talebin kabul edilebileceği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu 27/07/2017 tarihli ... nolu ve 28/07/2017 tarihli ... nolu fatura konusu ürünlerin ayıplı olduğunun tespitine, söz konusu ayıplı ürünlerin...

                ın ayıp ihbarı konusundaki beyanına itibar edilmemiştir. 224.000 adet ayıplı etiketler dışındaki sözleşme konusu diğer etiketlerin ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de; bilirkişi incelemesine sunulamaması nedeniyle ayıplı olup olmadığının tespiti mümkün olmadığı için, diğer etiketlerin de ayıplı olduğu iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır. Tarafların durumlarına, olayın özelliklerine ve şartlara, infaz kabiliyetinin güçlüğüne, dosya içeriğine göre; alacak talebi hüküm altına alınmış olup, tespit edilen ayıplı etiketlerin ayıpsızı ile değişimi talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca 224.000 adet etiketin hurda olarak değerinin bulunabileceği düşünülerek alacak karşılığında etiketlerin hurda haline getirilmek suretiyle davacı tarafından davalıya iadesi cihetine gidilmiştir. İcra takip tarihinden önce davacı tarafından TBK.'...

                  Bu kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı araç ayıplı da olsa ürünün satıcısına ve ithalatçısına yüklenemez. O halde, mahkemece, aracın geçirdiği bu kaza nedeniyle uğradığı değer kaybının davalılara ödenmesi şartıyla, davanın kabulüne karar verilmelidir. Yine; mahkemece dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi için davalılara teslimini hüküm altına almış ise de, ayıplı malın teslimi sırasında tüm takyidatlarından da arındırılması gerekmektedir. Bu itibarla mahkemece, davacının yerindeki ayıplı malın tüm takyidatlarından arındırılarak teslimine yönelik hüküm kurulmamış olması da doğru görülmemiştir. Her ne kadar yukarıdaki iki paragrafta gösterilen eksiklik ve hatalar usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirir ise de, bu yanlışların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılması gerekmeyip hükmün düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir....

                    AŞ'nin garanti belgesi kapsamında imalatçının sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konubu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde İİK'nun 24. maddesinin uygulanmasına, ayıplı aracın davalılara iadesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari satışa konu aracın ayıplı olduğu ve misli ile değiştirilmesi gerektiği iddiasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla somut olayda 6102 sayılı TTK'nun 23. maddesindeki ayıplı mal satışına ilişkin özel hükümlerin uygulanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda TBK'nun ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki görüş bu nedenle isabetli değildir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu