KARAR Davacı, davalı şirketten 09/05/2013 tarihinde satın aldığı ... koltuk takımının orta ayağı olmadığını, bunun imalat hatası olup esneme ve çökmeye sebebiyet verdiğini, para iadesi yapılmadığını, başka bir ürün almaya zorlandığını ileri sürerek, ürün bedeli 3.375 TL'nin tahsilini istemiştir. Davalı, ürün iadesi ve talep edilen parçaların tamamının tedarik edilmesi hususunda talep formu hazırlandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davaya konu ürünün ayıplı olduğu, davacının sözleşmeden dönme yönünde seçimlik hakkını kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan davacı/satıcının ayıp iddiasına dayalı satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça dosyaya sunulan 29/12/2014 tarihli irsaliyeli fatura incelendiğinde davalılardan ... TEKSTİL TURİZM PAZ. TİC. LTD. ŞTİ. Tarafından davacı adına, fatura üzerinde davalının kaşe ve imzasının bulunmasından ötürü kapalı fatura düzenlendiği bu hali ile fatura bedelinin ödendiği görülmüştür. Satıma konu ürünün ayıplı olup olmadığının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda;"Dava konusu yatak ve karyolanın ayıplı olduğu, bu ürünler birlikte kullanılan özel ölçüdeki ürünler olduğu için birlikte değerlendirilmesi gerektiği, aksi durum tüketiciyi mağdur edeceği, ürünlerdeki ayıpların kullanım kaynaklı olmayıp,ürünlerin tasarımı ve imalatından kaynaklı olduğu belirlenmiştir" şeklinde rapor sunduğu görülmüştür....
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkDavacının söz konusu aparatı davalıdan alıp almadığı, alınan ürünün ayıplı olup olmadığı, hususlarından kaynaklanmaktadır. Mahkememizce aldırılan talimat mahkemesinden alınan 28/11/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, dava konusu ürünün davalıdan satın alındığı, ancak ürünün ayıplı olup olmadığına ilişkin dosya kapsamındaki veriler ile değerlendirme yapılamayacağının bildirildiği, anlaşılmıştır....
KARAR Davacı, davalıdan fatura karşılığı 7.091,06 TL bedelle muhtelif mobilyalar satın aldığını, yatak odası takımının tamamen ayıplı çıktığını, teknik servisin 2 defa geldiğini, ancak onarım, değişim veya bedel iadesi yapmadıklarını ileri sürerek; ürünün davalıya iadesini ve satış bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 6502 sayılı yasanın 11/1-a maddesi uyarınca davacının ürünleri iadesi koşuluyla 6.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu ürünün davacının elinde olduğu uyuşmazlık konusu değildir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunu, dava konusu ürünün davalının elinde olmasına rağmen bilirkişi incelemesine sunmadığını, müvekkiline ürün bedeli yanında kargo masraflarının da ödenmesi gerektiğini, ayıbın varlığı ve ayıp ihbarı ile ilgili tanıklarının dinlenmesi gerekirken mahkemece tanıkların dinlenmediğini, dava konusu cihazların ayıplı olduğunun ispatı için yemin deliline başvurma gereği doğduğu halde mahkemece yemin delili taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, ürünün ayıplı olması nedeni ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı ...'...
KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı televizyonun internet bağlantısının bulunmaması nedeniyle ayıplı malın iadesi ile 2.440 TL TV bedeli, 300 TL garanti uzatma bedeli, 270 TL 3D gözlük, 89 TL transmitter, 42.29 TL diğer aksesuar bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
akabinde aldığı üründen memnun kaldığı için ürünün eğitim programlarını da yine müvekkilinden satın aldığını, ürünün ayıplı ve hasarlı olsa idi davacının eğitim masrafını yapmasının mümkün olmayacağını, ürünün -------- yılında davacı tarafından satın alındığında 1-2 aylık bir sürede müvekkiline ve diğer davalıya iade edilmek istense idi müvekkilinin ve diğer davalının bu durumu kabul edebileceğini ancak aradan geçen uzun süre sonra huzurda açılan dava ile ürünün ayıplı olduğu gerekçesi ile ürünün iadesinin yahut bedelinin geri talep edilmesinin açıkça kötü niyetli olduğunu savunarak sürede açılmayan davanın, ayrıca zamanaşımı defi sebebi ile usulden reddini, tüm yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dava konusu ürünün ayıplı olmadığını, Mahkemenin kararına dayanak olan bilirkişi raporunda, söz konusu ürünün ayıbının ne olduğu sayın bilirkişi tarafından tam olarak tespit edilemediğini, dava konusu ürünün hangi arızanın yaşanmasından dolayı çalışmadığını ve ürünün ayıplı olduğuna kanaat getirildiği açıkça belirtilmediğini, eksik incelemeyle oluşturulan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğunu belirtip, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar, servis kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı televizyonun bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
KARAR Davacı, 25.02.2009 tarihinde davalı şirketten 0 km araç satın aldığını, satmak istediğinde aracın tavanının tamamen boyalı olduğunun ortaya çıktığını, bu durumun kendisinden hile ile gizlendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinin iadesine ve 3.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....
Davalı ürünün ayıplı olmadığını savunduğuna göre, ürünün ayıplı olup olmadığı konusunda ürün üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....