Davacı tarafın davalıdan satın aldığı malları dava dışı -------------------sattığı bankalar tarafından davacıya satılan ürünlerin ayıplı olduğu kullanım esnasında -- yaptığı yönünde geri bildirim yapıldığı ve satın alınan ürünlerin davacıya iade edildiği yapılan keşif esnasında da görülmüştür. Davacı şirket ise malların ayıplı olduğundan bahisle satın aldığı ürünlerin ücretini ve bu ürünlerin işlenmesi sürecindeki harcanan masrafın tazminini istemektedir. Anlaşıldığı üzere taraflar ticari ilişkinin varlığını satıma konu malların miktar ve fiyatlarını reddetmemektedir bu nedenle bu hususlar ihtilafsız hale gelmiştir. Ancak burada ayıplı mal kavramını, malların ayıplı olup olmadığını, davacının süresinde ve şartlarına uygun şekilde ihbarda bulunup bulunmadığını incelemek gerekmektedir. Bu noktada davacı ile davalı arasında yazılı, tüm teknik detayları açıkça belirtilmiş bir sözleşme bulunmamaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE İSTEK : Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında akdedilmiş sözleşme uyarınca ... nolu faturalar ile sac satın alındığını, satın alınmış sacların yaklaşık olarak en az %20’si gizli ayıplı olduğunu, sözleşmeden kısmen dönme talebimizin kabulü ile ayıplı ürünlerin bedeli olarak şimdilik 5.000,00-USD’nin temerrüt tarihi olan 24.07.2022 tarihinden itibaren kamu bankalarınca USD cinsi mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranı üzerinden işleyecek faiz ile müvekkile iadesine; Ayıplı ürünlerin üretimde kaplanması ve işlenmesi nedeniyle meydana gelmiş zarara karşı şimdilik 100.000,00-TL'nin temerrüt tarihi olan 24.07.2022'den itibaren 3095 sk m.2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda ayıplı mallar davacı tarafça geri alındığından mahkemece, ayıplı ürünlerin halen davacı elinde bulunup bulunmadığı sorulup mevcut ise konusunda uzman teknik bilirkişi marifetiyle üzerinde inceleme yaptırılarak ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ve ayıplı ise işin yapıldığı ileri sürülen 2012 yılı Şubat ayında yürürlükte bulunan 818 sayılı 3 BK'nın 360. maddesi hükmünce iş sahibinin eserin reddi ve bedel ödemekten kaçınma, bedelden tenzil ve ücretsiz onarım ya da onarım bedeli seçimlik haklarından hangisini kullanabileceği konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna uygun karar verilmesi, iade edilen ürünlerin bulunmaması halinde kendi elinde olması sebebiyle ispat külfeti kendisine geçen yüklenicinin ayıp incelemesi yaptırmaması ve ürünleri muhafaza etmemesi sebebiyle bedele hak kazandığını kanıtlayamamış olacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın...
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." denildiği; yukarıda sayılan yasa maddeleri uyarınca ürünlerin teslimi anında ayıplı olduğu, ürünlerin tesliminden sonra ortaya çıkmış olsa bile teslimden sonra 6 ay içerisinde ortaya çıkan ayıpların da baştan beri var olduğunun kabul edilmesi gerektiği hususunun da kanun gereği olduğu, davacının ürünlerden beklenen faydayı elde edemediği, davacının seçimlik hak olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği anlaşıldığından, açık şeffaf ve denetime elverişli bilirkişi raporuna da itibar edilerek ürünlerin kombin olması da dikkate alınarak (her ne kadar davalı vekili, ürünlerin farklı ürün grubu ile kombin yapılabileceğini itirazlarında bildirmiş ise de; böyle bir duruma davacının zorlanamayacağının da ayrıca kanaatine varılmıştır) dava konusu faturada belirtilen ürünlerin davalıya iadesi ile davacı tarafından peşin olarak ödenen 10.000 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi ve sözleşme kapsamında alınan...
Davacı ile davalının sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve menfi tespit talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; davacının davalıdan mobilya takımı satın aldığını, mobilyaların ayıplı olduğunu belirterek, malların iadesini, ödediği bedelin tahsili ve maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, alınan bilirkişi raporuna göre mobilyaların ayıplı olduğu, davacı tüketicinin seçimlik hakkının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şeklinde kullanmakta haklı olduğu, ilk derece mahkemesince bu nedenle malların iadesine ve satış bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve kalan taksitlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tarafların buna yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği, Davacının maddi ve manevi tazminat talebine ve bu talepler yönünden aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; davacının...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, söz konusu tıbbi malzemelerin niteliği gereği kullanıma uygun olmadığı, ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ve davalı arasındaki sözleşmenin feshine, davacı tarafın Finansbank Erzurum şubesine ait 09/11/2015 vade, 0488095 nolu 9.023,00 TL meblağlı çek nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2.203,20 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesine konu üründeki ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ile uğranılan maddi manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığından satıma konu tıbbi malzemelerin nitelikleri anlaşılamamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2014 NUMARASI : 2013/422-2014/132 Dava, ayıplı malın iadesi ile bedelin geri alınması ve uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
D.İş sayılı dosyası üzerinden davalı tarafından teslim edildiği ileri sürülen malzemelerin nitelikleri ve teslim edilen ve edilmeyen malzeme miktarı ile ayıplı, kusurlu ve gerçek markalı olmayan ürünlerin miktar ve parasal tutarlarının tespitini talep ettiklerini, mahkemece yapılan incelemede bu hususların teknik bilirkişi tarafından malzeme üzerinde tespit edildiğini ve bu malzemeler nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin ......
Mahkemece davanın kabulüyle 3.099,85-TL alacağın 2.000,00-TL. lık kısmının dava tarihinden 1.099,85-TL.lık kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; satın alınan hard diskin arızalanması nedeniyle uğranılan zararın ispat edilip edilmediği noktasındadır. Davaya konu ürün üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, hard diskin üretim kaynaklı ayıplı olduğu anlaşılmış ne var ki hard disk çalışmadığı için veri kurtarma işleminin yaklaşık 2500 TL civarında olduğu bildirilmiştir. Mahkemece zararın tazminine karar verilmişse de davacı ayıplı mal nedeniyle uğradığı zararı ispatlayacak belge sunamamıştır. ispat yükü davacıya ait olup zararın varlığını genel hükümlere göre ispatlamalıdır. Verilerin kurtarılıp kurtarılmadığı anlaşılmadan davacının maddi zararından bahsedilemez....
Somut olayda; davacı vekilinin, davacının, davalıdan ... satış yolu ile banyo dolabı satın aldığı, gerekli ödemeler ile nakliye ücreti ve ve uluslararası taşımacılık için sigorta bedelinin de ayrıca davacı tarafından davalıya havale edildiği, ancak davalı tarafından deniz sigortasının yaptırılmadığı, emtianın 12/01/2012 tarihinde ... geldiği, davacı tarafından gümrükleme ve emtianın nakliyatı için görevlendirilen firma ve nakliyatı yapan lojistik firmasının, emtianın taşıma esnasında hasarlı geldiğini bildirdikleri, bunun üzerine davacının, davalıdan emtianın iadesi ve zararın tazminini talep ettiği ancak, olumlu yanıt alamadığını ileri sürerek, ayıplı malların iade alınması, uğranılan zararların tazmini ve ödenen depo kirasının davalıdan tahsili istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır....