Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı malın bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 05.3.2007 tarihinde davalıdan satın aldığı dizüstü bilgisayarın açılmama,kendiliğinden kapanma ve aşırı ısınma nedeniyle defalarca servise gittiğini, 1 yıl içinde üç kez aynı nedenden tamir gördüğünü, ancak halen arızanın giderilemediğini ileri sürerek ayıplı ürün bedelinin faizi ile iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

    Noterliği'nin 9473 yevmiye no'lu ihtarnamesi ile ayıp ihbarına rağmen ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmemesi nedeniyle ayıplı malların ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde bedelin iadesine ilişkindir. 6502 sayılı TKHK'nın 8.maddesinde ayıplı mal, "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede...

    Mahkemece, davacının bildirdiği ve sunduğu deliller ile klimanın ayıplı olduğunu ispatlayamadığını belirterek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı klimanın gürültülü çalıştığından bahisle ayıplı ürünün iadesi ile bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davacı bu iddiası ile eldeki ürünün teknik bir ayıbının olduğunu belirtmek istemiştir. Kilimanını ayıplı olup olmadığının tespiti ise ancak konusunda uzman bilirkişi incelemesi ile tespit edileceği açıktır. Öyle olunca mahkemece dava konusu ürün üzerinde 4077 sayılı kanunun 4.maddesinde belirtilen şekilde iadesini gerektiren bir ayıbın bulunup bulunmadığının, bilirkişi aracılığı ile incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde yürütülen yargılamada davalıdan satın aldığı dolabın ayıplı çıkması sonucu bedel iadesi için başlattığı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptalini istediği, huzurdaki davada ise aynı dolap nedeni ile bu defa ayıplı ifa nedeni ile fiili zarar ve müvekkilinin yoksun kaldığı kar talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesinde "Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı 2. davanın açıldığı mahkemede verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar." düzenlemesi yer almaktadır. Sonuç olarak her iki dosyanın birlikte değerlendirilmesinde; iş bu dosya ile yine mahkememizin 2022/ ......

        Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde yürütülen yargılamada davalıdan satın aldığı dolabın ayıplı çıkması sonucu bedel iadesi için başlattığı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptalini istediği, huzurdaki davada ise aynı dolap nedeni ile bu defa ayıplı ifa nedeni ile fiili zarar ve müvekkilinin yoksun kaldığı kar talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesinde "Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı 2. davanın açıldığı mahkemede verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar." düzenlemesi yer almaktadır. Sonuç olarak her iki dosyanın birlikte değerlendirilmesinde; iş bu dosya ile yine mahkememizin 2022/ ......

          farkı bulunmadığını, ürünlere karşılık tespit edilen piyasaya fiyatlarına göre fahiş bedel olduğunun müvekkil tarafından tespit edildiğini, bahsi geçen ürün ayıplı olduğundan Türk Ticaret Kanunu m.23/C maddesi gereğince süresi içinde Bursa 10....

            Maddesine göre malın ayıplı olmadığının davalı tarafça ispatlanması gerektiği, malın ayıplı olmadığının davalı tarafça ispatlanmadığı, aksine sözkonusu ürünlerin ayıplı olduğunun tesbit dosyasındaki bilirkişi raporu ile sabit olduğu, 6502 sayılı yasada açık ayıp gizli ayıp ayırımına yer verilmediği, önemli olan ayıbın teslimden itibaren ilk 6 aylık devrede belirlenmiş olup olmadığı, davacının malın ayıplı olduğunu bilirkişi raporu ile tesbit ettirerek 6502 sayılı Kanunun 11....

            satabileceği, davacının, ürünü satın aldığı şirkete başvurmayıp direkt müvekkiline başvurması da anlaşılabilir olmadığı, tüketiciye direkt ürün satmayan ithalatçının bedel iadesi yükümlülüğü de bulunmadığı, davacının tüketicinin -------- ayıplı olduğundan bahisle tüketici --- yapmış olduğu başvuru üzerine verilen karara karşı itirazda bulunmadığı, kanun yoluna başvurmayan davacının rücu hakkı bulunmadığı, 6502 sayılı Kanunun 70/3. maddesi uyarınca-----kararlarına------itiraz hakları mevcut olduğu ancak davacı tarafın ayıplı olduğundan bahisle bedel iadesine hükmedilen tüketici ----- karşı itiraz kanun yoluna başvurmadığı, ilgili karara karşı itiraz kanun yolunu tüketmeyen davacı----- yapması sebebiyle tüm sorumluluğu müvekkili şirket üzerine yüklemeye çalıştığı, "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 164/2. maddesinde ''Müteselsil borçlulardan biri ortak def’i ve itirazları ileri sürmezse, diğerlerine karşı sorumlu olur.'' denilerek açık bir şekilde rücunun şartları düzenlendiği savunularak...

              Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât nedeniyle bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. BK’nın 126/4.maddesi uyarınca yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması nedeniyle açılacak davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden doğan tüm davalar 5 yıllık yüklenicinin kasıt yada ağır kusur ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş olması halinde açılacak davalar BK’nın 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının başlangıcı da BK’nın 128.maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir....

                ne şekilde yapılacağının belirlenmiş olduğu, sözleşmedeki düzenlemeye göre ilk iki yıllık garanti süresinin bitiminden sonraki 13-18 aylık dönem içerisinde bedel iadesi söz konusu olduğu takdirde satış faturasında yer alan fiyatın % 50'sinin iade edileceğinin öngörüldüğü, davaya konu cihazın 2.389,00 TL bedelle satın alındığı ve 16/11/2016 tarihinde arızalandığı nazara alındığında, davacının aralarındaki sözleşme uyarınca talep edebileceği bedel iadesi tutarının 1.194,50 TL olacağı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu