. - K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan faturalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili taraflar arasında satış değil eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu müvekkilinin davacıya teslim ettiği parçalardan davacının elektrik sayacı üretip teslim işini yüklendiğini ancak davacının ayıplı mal ürettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının savunmasını kanıtlayamadığı, taraflar arasındaki ilişkinin alım satım akdi niteliğinde olduğu asıl alacağın her iki taraf defterinde de kayıtlı bulunduğu takipten önce temerrüden gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne takibin 4.736.44 YTL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz (%80'i geçmeyecek şekilde) ile birlikte devamına hükmolunan miktarın %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin imal ettiği ürünlerin nakliyesi için kullanılan bir kısım paletlerin davacı şirketten alındığını, paletlerin yolda küflenmesi nedeniyle ihraç edilen ürünlerin de bozulduğunu, bu nedenle müvekkilinin 11.529.48.-YTL. zarar ettiğini, icra takibine itirazın haklı olduğunu, mahsup def’inde bulunduklarını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, paletlerin ayıplı olmadığı, paletlerin bozulmasından davacının sorumlu tutulamayacağı, kaldı ki davalı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunduğuna dair delil ibraz etmediği gerekçeleri ile davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Bilirkişi kurulu 05.05.2014 tarihli raporunda; araç üzerindeki incelemeler ve test sonucunda, aracın sol tarafındaki ön çamurluk, ön kapı ve arka kapının değişmiş olduğu, sol arka çamurlukta ise lokal boyanın olduğunun tespit edildiğini, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunu ancak bu ayıbın satıştan önce mi yoksa satıştan sonra mı gerçekleştiğinin tespit edilemediği mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi bilimsel ve teknik gerekçelerle araçta gizli ayıp olduğu teknik tespit ve izahlardan yoksun olduğu gibi bu konularda bir açıklık içermediğinden, rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Yetersiz araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....
Ancak Fırat Üniversitesi makine mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu raporunda “...boya hatası varsa alındığı zaman alıcı tarafından görülmesi gerektiği, satıştan yaklaşık 50 gün sonra boya hatasının görülmesi hatanın sonradan olduğu veya 2012/12948-15582 satış sırasında hatanın belirgin olmadığı, geçen süre içerisinde daha da belirgin ve görünür duruma geldiği, bu nedenle gizli ayıplı mal olarak değerlendirilemeyeceği” belirtilmiş olup; bu değerlendirme ile araçtaki boya hatasının gizli ayıp olmadığı konusunda çelişki mevcuttur. O halde mahkemece dava konusu araçtaki boya hatasının üretimden kaynaklanan gizli ayıplı olup olmadığı, satın alma sırasında vasat bir tüketici tarafından farkedilip farkedilemeyeceği araştırılarak; bu hususta bilirkişiden ek rapor alınması ve ayıbın niteliğinin kesin olarak belirlenmesi gerekir....
Mahkemece gizli ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesi gerektiği halde aracın ayıplı değeri ile ayıpsız değeri arasındaki farka hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalıya ait trafikte kayıtlı aracı noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığını ve bedeli ödediğini ancak aracını sigortalatmak istediğinde tam hasarlı olması nedeniyle sigortalanmadığını ya da yüksek bedel istendiğini, aracın ayıplı olması nedeniyle satıştan dönerek ödediği bedelin iadesini ihtar ettiği halde davalının kabul etmediğini bildirerek, bu nedenle satıştan dönerek ödediği bedelin tahsili için açtığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep emiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalıya ait trafikte kayıtlı aracı 23.9.2008 tarihinde noterde düzenlenen düzenleme şeklinde satış sözleşmesi ile satın aldığı ve satış bedeli olarak 28.000 TL ödediği satış sözleşmesi ve ödeme dekontlarından anlaşılmaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında süregelen ticari ilişki çerçevesinde fatura karşılığında müvekkilince davalıya mal satılıp teslim edildiğini , ancak davalının bu satıştan doğan borcunu ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafça satılan malların bir kısmının ayıplı olduğunu, ayıpsız olan kısmından da imalat yapılıp davacı temsilcisine verildiğini, ayrıca 1.700.USD ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Dava, ticari satıştan kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, HUMK.’nun 9. maddesine dayanılarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itirazın da yerinde bulunduğunu, davacı tarafından satılan malların gizli ayıplı olduğunu belirterek davanın reddi ile % 40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....
- K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, ticari satıştan kaynaklanan alacağının tahsilinin temini amacıyla faturalara istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin Kızıltepe/Mardin olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin ihtiyati hacze dayanak 2 adet faturaya istinaden zirai ilaçları satın aldığını, ilacın ayıplı olmasından dolayı ihtarname keşide edilerek sözleşmeden dönüldüğünü, mal bedelinin 1/3 'ünün ödenmesi konusunda taraflarca mutabakata varıldığını, borcun 16.500 TL'sinin ödenmesi üzerine teminat olarak verilen çekin müvekkiline iade edildiğini, çekin iade edilmiş olmasının borcun ödendiğine karine teşkil ettiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/02/2023 KARAR TARİHİ : 06/06/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/09/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile satıcı ... arasında ... plakalı 2017 model Fiat marka aracın müvekkiline satışı için araç satış sözleşmesi yapıldığını, davalının araçla ilgili olarak araç mekanik ve motorunda herhangi bir sıkıntı olmadığını, aracın motor ve mekanik olarak hatasız olduğunu müvekkile ifade ettiğini, müvekkilinin ...’ya gitmek üzere yola çıktığı esnada 15 km ilerledikten sonra aracın devirden düşmesi ve egzozdan mavi duman çıkması üzerine müvekkilinin aracı servise götürdüğünde aracın motorunun yatak sardığı tespit edildiğini, söz konusu ayıpların satıştan önce var olduğunun davalı tarafından kabul edildiğini, müvekkilinin satıştan önce araçtaki ayıplardan haberdar edilmediğini ve aracın hasarlı...