Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Ticari Satım Sözleşmesi ve Teminat Mektubunun İptali ve İadesi DAVA TARİHİ : 26/02/2015 KARAR TARİHİ : 10/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/06/2021 Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinin teminatı olan banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve iadesi istemine ilişkindir. Nitekim Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararı üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'de "taraflar arasındaki sözleşmenin iptali" vasıflandırılması ile dosyayı incelemiştir. Yargılama yapan Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi "Dava, taşınmaz satışına ilişkin ihale kapsamında verilen teminat mektubunun satımdan dönüldüğü iddiasına dayalı hükümsüz olduğunun ve iadesi gerektiğinin" tespiti vasıflandırılması ile taraflar arasındaki ihtilafı TBK'nun 222. maddesine göre ve ihale sözleşmeleri kapsamında satım akdindeki ayıp iddiasına göre çözümlemiştir. Karara karşı istinaf başvurusu üzere dosya kendisine gelen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22....

    - K A R A R - Davacı vekili, davacının 06/10/2008 tarihinde elindeki dövizi TL'ye çevirerek 83.000 TL'ye davalıdan kepçe satın aldığını,kepçenin fiilen davacıya teslim edildiğini, sözlü anlaşmaya göre kaydı başkasının üzerinde bulunan kepçenin noter satışının kayıt malikinden davacının üzerine alınması işleminin 10 gün içinde davalı tarafından yapılacağını, ihtarnameye rağmen davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, resmi kaydı üzerine alamayan davacının kepçeyi çalıştırmak için piyasadan iş alamadığını, kazanç kaybına uğradığını, ayrıca döviz bozdurduğu için kur fiyatlarının artması nedeniyle zarar ettiğini belirterek sözleşmenin davalının temerrüdü nedeniyle feshi ile satış bedelinin tahsiline, davacının uğradığı zarar nedeniyle 10.000 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kepçenin ...'...

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Asıl dava, sözleşemeye aykırı hareket edilmesi nedeniyle sözleşmenin feshi ile davalı tarafından taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi, karşı dava alacak istemlerine ilişkindir....

      Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlar tekrar edilerek ,müvekkiline yapılan ödeme olmadığı,mahkemenin fotokopi belgeye dayanarak karar verdiğini , kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,harici satış sözleşmesi uyarınca ödendiği iddia edilen kapora bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında 01.12.2018 tarihinde davalıya ait Bakırköy ilçesi Basınköy Mah. 715 ada 77 pafta 31 parsel nolu taşınmazın 5.500.000- TL bedelle ilgili alım satım hakkında ‘ Gayrimenkul Alım-satım Ve Komisyon Sözleşmesi’ imzalandığı ve bu sözleşme uyarınca davalıya verilen kaporanın satış gerçekleşmediğinden iadesi iddia ve talebi ile dava açılmıştır....

      GEREKÇE : Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme nedeniyle teslim edilen ürünlerin ayıplı olmasından kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı yanca istinaf edilmiştir. Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır. (6100 sayılı HMK m.114,1/d) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 50. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 8 ve 28. maddelerine göre, her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak bütünüyle doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle, ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, sözleşmenin feshi ve sözleşme gereği verildiği belirtilen çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin feshine, istirdat ve yapılan ödeme ile verildiği ispatlanamadığından çeklerle ilgili talepler yönünden davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        ye ödenen ve talep ile bağlı kalınmak suretiyle 5.907,55-TL'nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş.'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava konusu aracın ayıplı olduğunu, aracı satın alırken bağlı kredi kullandığını, aracın ayıplı olması nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ve araç bedelinin iadesi ile kredi sözleşmesinin iptali ve ödediği kredi taksitlerinin iadesini talep etmiş, davalılar aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece istemin, satılan malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen kısmi semenin iadesi talebinden ibaret bulunduğu, davalının satım konusu malların ayıplarını önceden bildirdiği ve davacının da bunları inceleme hakkına sahip olduğu; davacının teslimden sonra ayıp ihbarında bulunmadığı ve malları ayıplı haliyle kabul etmiş sayılacağı, sözleşmeyi haksız fesheden davacının ödediği peşinatı geri isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine; takipte haksız ve kötüniyetli olan davacının %40 oranında tazminatla mahkûmiyetine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ticari satımlarda ayıp ihbarına ilişkin düzenlemeleri içeren Türk Ticaret Kanunu’nun 25/3 üncü maddesine göre ayıp ihbarına ve muayeneye ilişkin süreler, malın tesliminden itibaren hesaplanır. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3 üncü maddesi, ödemenin tamamlanmasından önce mal teslimi yapılmayacağını hükme bağlamıştır....

            . - K A R A R - Davacı vekili müvekkili tarafından davalıya satılan malzemenin bedelinin ödenmediğini, 8.064 TL. alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek, 2007/23835 sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, satım konusu malın ayıplı olduğunu ve uğradıkları zararın tazmini için dava açıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, satım konusu malların ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için davalı tarafından açılan 2008/264 esas sayılı davanın reddedilerek kesinleştiği mal bedelinin ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              DELİLLER -Araç satım faturası, -Servis kayıtları, -Bilirkişi incelemesi ve rapor DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davacı alıcı tarafından üçüncü kişi alıcıya ödenen satım bedelinin davalı satıcıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkememizce davanın kısmen kabulüne 40.290,84 TL'nin davalıdan tahsiline ve ayıplı aracın davacıdan alınarak davalıya iadesine ilişkin karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin ...karar sayılı kararı ile kısa karar ile gerekçeli kararda çelişki yer aldığı gerekçesi ile kaldırılmış, kararın esasına girilmediği belirtilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirme sonrasında; Ankara ...Tüketici Mahkemesi tarafından verilen ... karar sayılı kararda davacı ... tarafından davalı ... Mekanik... Ltd. Şti. Aleyhine açılan davada davanın ... Otomotiv... A.Ş.'...

                UYAP Entegrasyonu