Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı------yapılan yargılamada ise, davacının dava konusu aracı, davalı---- için götürdüğü, davacı ile davalı ----- bir alım satım ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmış olup, davacının, dava dışı şahıstan almış olduğu aracın ayıplı çıktığı iddiasıyla davalı------ aracın bedelinin iadesini, aracın ayıplı olması nedeniyle uğradığı zararların ve diğer giderlerin tazminini talep etmesi mümkün olmadığından, davalı------ davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    GEREKÇE: Davacı, davalı firma bayisi davadışı Kahyaoğulları T3 satın aldığı aracı kullanmaya başladıktan sonra aracın farklı yerlerinde boya atması oluştuğunu ve imalattan kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı firma bayisi tarafından düzenlenen 26.12.2018 tarihli fatura ile dava konusu 2018 model Peugeot 301 Allure 1.6 BLUE HDI 100 HP marka aracın 85.548,70- TL bedelle davacı tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

    'den 22/05/2018 tarihinde satın alınan ........ marka ........ uzay gri model cep telefonunda meydana geldiği iddia olunan arızalardan kaynaklı cihazın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise söz konusu ayıbın kullanım kaynaklı mı üretim kaynaklı mı olduğu ve davacının cep telefonu bedelini talep edip edemeyeceği hususundan kaynaklanmaktadır. TKHK'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. Maddesi; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

      Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim olmadığı takdirde sözleşme bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davacı, aracı aldıktan bir süre sonra araçta arızalar meydana geldiğini, bu arızaların giderilmesi için defalarca servise başvurduğunu, aracı aldığı tarihten itibaren araçtan beklenen performansı göremediğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ise aracın ayıplı olmadığını savunmuştur....

        Dosyanın teknik bilirkişisine tevdi ile teknik bilirkişinin araç üzerinde inceleme yapılmasına, karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Dava konusu aracın-----adına tescilli---- olduğu;---tutarındaki faturası ile---- satıldığı; ----- satılırken direksiyon -----olması nedeniyle üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu; direksiyon açı sensörünün orijinali ile değiştirilmesi ile ayıbın tamamen iyileştirilebilecek nitelikte olduğu; hali hazırda da davacı şirket tarafından tamir edilmiş ve normal çalışır durumda olduğunun beyan edildiği dikkate alındığında misli ile değiştirilmesine gerek olmadığı; ---- edilmesi için servise bıraktığının ve bir süre onarımı hızlandırmaya çalıştığının; sonradan talebini bedel iadesi yönünde değiştirdiğinin anlaşıldığı; işbu dava da ise otomobilin misli ile değiştirilmesinin talep edildiği; ------- olduğu; Ayıplı olması nedeniyle, --- indirim yapılmasının uygun olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.Bilirkişi raporlarının...

          Dosya kapsamında rapor sunan mobilya uzmanı bilirkişi Mehmet Artu,nun raporunun mahkemeyi karara götürecek vasıfta, taraf, mahkeme ve üst dereceli mahkeme denetimine açık bir rapor olduğu anlaşılmıştır. 6502 sy. TKHK nın m.8 de ki, ayıplı mal tanımı, 9. maddesinde ki ayıplı maldan sorumluluk hususu, somut olayda gerçekleşmiştir. Tüketici, 6502 sy. TKHK nın m.11 gereğince, seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullanmıştır....

          Dava, ayıplı aracın satışından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir....

          Satım sözleşmesine konu cep telefonunun davalı satıcı tarafından ayıplı olarak satılıp satılmadığının tespiti amacıyla mahkememizce bilirkişi Elektrik Elektronik Müh. bilirkişiden kök ve ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporları ile tespit edildiği üzere sözleşme konusu telefonunun üretim kaynaklı bir hasarı bulunmayıp telefon üzerinde yer alan ekranda darbe izinin olduğu ve ayıp olarak davacı tarafça ileri sürülen dokunmatik ekrandaki hassasiyet problemleri ve renk bozulmalarının bu sebeple oluşabileceği, yani sorunun davacı kullanıcı kaynaklı olduğu bildirilmiştir. Mahkememizce itibar edilen teknik nitelikteki raporda da tespit edildiği üzere dava konusu cep telefonunda da üretim kaynaklı bir ayıp bulunmamaktadır. Bu kapsamda davacı ayıbın varlığına ilişkin 4721 Sayılı TMK'nın 6. Maddesi ile 6100 Sayılı HMK'nın 190. Maddesi uyarınca üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirememiştir. Dava konusu ürünün ayıplı olduğunu ispatlanamamış olması nedeniyle davacı TBK'nın 227....

            Dava, davalıdan satın alınan koltuk ve yemek odası takımındaki ayıplar nedeniyle bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı davalıdan 2010 yılında koltuk, yemek odası ve tv ünitesi satın aldığını, ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ederek bu ürünlerin davalıya iadesi ve ürünler için ödediği bedelin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise sadece kumaşlarda sorun olduğunu ve tamir hakkının kullanıldığını, diğer ürünlerde bir ayıp olmadığını, süresinde kendilerine ihbarda bulunulmadığını savunmuştur....

              Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı ithalatçı firmaya yöneltilmiş “satılanın misli ile değiştirilmesi” mümkün olmaması halinde “bedel iadesi” talebini içermektedir. Davacı taraf aracın ayıplı olduğunu, 4 ay gibi kısa bir süre zarfında 3 kez aracın aynı arıza nedeniyle servise çekildiğini, aracın son servise çekildiği 02/01/2017 tarihinden itibaren herhangi bir bilgi verilmediğini ve aracın arızasının giderilmediğini, davalı tarafa ihtarname keşide ettiğini aracın yenisi ile değiştirilmesi olmaması durumunda bedel iadesi talebinde bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı ise; aracın ikinci el olup, mahkemenin görevli olmadığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, araçta üretim kaynaklı herhangi bir sorunun mevcut olmadığını savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu