Davalı aracın ayıplı olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, aracın gizli ayıplı olduğu, menfaatler arasındaki denge ve hakkaniyet ilkesi gereği iadenin uygun olmayacağı gerekçesi davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davada ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiştir. Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalı bankadan ana parası 55.000,00 TL geri ödeme tutarı toplamı ise 91.514,30 TL olan kredi kullanarak ... isimli arsa sahibinden 04.12.2009 tarihinde konut satın aldığını, 20.12.2009 tarihinde dava konusu konuta taşındığını, konutun kullanılmaya başlamasından sonra konutta ayıp ve eksikliklerin bulunduğunun belirlendiğini, davacı tarafından keşide edilen ihtarname ile ayıbın giderilmesinin istendiğini, ancak sonuç alınamadığını, dava konusu konutun imar yasasına aykırı iskanı bulunmayan ve iskan alınamayacak durumda olduğu halde bankanın hukuki ayıplı konuta kredi verdiğini, konuttaki ayıpların konutun kullanılmasını engeller hale geldiğini ve kiralık eve taşındığını, konut finansmanı sözleşmesinin 17.maddesine göre davalı bankanın ayıptan müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek ayıplı konutun tapusunun iptali ile satıcıya iadesine, eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için davacının yaptığı masraflar nedeni ile şimdilik 1.000,00 TL nin, konutun kullanılmadığı süre içinde...
Davacı, davalıdan satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu, aleyhinde haksız icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiş; davalı, ayıp nedeniyle ihbarın süresinde yapılmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunmuş; mahkeme ise, bilirkişiler marifetiyle ürünler üzerinde yaptırılan incelemede, ürünlerin ayıplı olduğu, söz konusu ayıpların maldan yararlanmayı engellediği ve davacının ürünlerden beklediği faydayı sağlayamadığı hususlarının tespit edildiğini, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmelerin davalı tarafından tek taraflı olarak hazırlandığını, davacının aleyhine, satıcının lehine hükümler içerdiğini ve matbu sözleşme olduğunu, sözleşmelerin de bu haliyle geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, bu sebeple davacının davasında haklı olduğunu benimseyerek, davanın kabulüne karar vermiştir....
Tüketici bu seçimlik haklardan biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu madde de yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Davacı dava dilekçesiyle, müvekkilinin, davalıya borcu olmadığının tespiti ile davalının haksız olarak başlatmış olduğu icra takibine haciz tehdidi altında ödemiş olduğu 4.445,31 TL'nin istirdatını ve müvekkilinin ayıplı maldan kaynaklı ticari itibarının sarsılması nedeniyle 35.000,00 TL'lik manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Mahkememizce; dava dilekçesi ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir....
malın ayıplı olduğunun aşikar olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin maldan beklediği yarararı sağlayamadığı gibi kar kaybına (gelir kaybı) uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla; malın ayıplı çıkması nedeniyle şimdilik 100,00 TL ödenen bedel, 100,00 TL meydana gelen kar (gelir) kaybı olmak üzere toplam 200,00 TL alacağın ihbar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle ile birlikte davalı taraftan tahsiline, ihtarname için noterlik makbuzu ile ödenmek zorunda kalınan 224,02 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Motor Nolu Kazıcı Yükleyici İş Makinesi'nin davacı tarafından davalıya iadesine, Davacı tarafça dava konusu edilen 100,00 TL gelir kaybı talebinin davacının aracı kullanamamasından doğan zarara ilişkin olup, bu haliyle talep edilen zarar müspet zarar niteliğinde olduğu, davacı taraf davalı aleyhine dava açmak suretiyle sözleşmeden dönmüş ve ayıplı araç davalıya iade edilmiş olduğundan sözleşmeden dönen davacı müspet zarar niteliğindeki taleplerinin davalıya karşı ileri süremeyeceğinden, davacının gelir kaybına ilişkin talebinin reddine, ihtarname için noterlik makbuzu ile ödenmek zorunda kalınan 224,02 TL''nin yargılama gideri niteliğinde bulunduğundan bu talebin de reddine, karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, Toyota Bakırcılar ... A.Ş.'den 03.01.2011 tarihinde ... plaka sayılı otomobil satın aldığını, araca sürekli yağ takviyesi yapma ihtiyacının doğduğunu, aracın gizli ayıplı olduğunu bu nedenle aracın yenisinin verileceği tarihteki modelden, aynı kalitede yeni bir araç ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde araç için ödenen fatura bedelinin aracın karşı tarafa teslim edileceği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, usul ve esas yönünden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... .. A.Ş.'...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2022 NUMARASI : 2022/468 ESAS - 2022/831 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 34 XX 579 plakalı Volkswagen marka 2017 model minibüs CA tek katlı cins aracı 13.04.2022 tarihinde Konya 18....
HMK'nin 279'uncu maddesine uygun düzenlenen, somut olgulara dayanan ve yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporun yangının nedenine ilişkin bölümünün hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Zararın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 4'üncü maddesi uyarınca ithalatçının ayıplı maldan sorumlu olması; davaya konu otomobilin satış ve teslim tarihi ile zararın ortaya çıktığı tarih arasında 4077 sayılı TKHK'nin 4'üncü maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı dolmadığı gibi, yukarıda açıklanan bilirkişi raporu ile açıklanan ayıbın basit bir gözlemle ve kolayca ortaya çıkabilecek olmaması nedeniyle gizli ayıp niteliği taşıması ve malın ayıplı olduğunun zararın gerçekleştiği anda öğrenilmesi nedenleriyle, davalı vekilinin pasif husumete, ayıp ve ihbar yükümlülüklerine, zamanaşımına ve üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığına ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Bilirkişiler...