Dava, ayıplı olarak teslim edilen ürün nedeni ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı ve davalı arasında makine satış sözleşmesi düzenlendiği ve davacı tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık teslim edilen makinenin ayıplı olarak teslim edilip edilmediği, davacının ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı tarafından dava açılmasından önce yaptırılan tespitler ve talimat mahkemesi aracılığı ile alınan bilirkişi raporları ile makinenin ayıplı olarak teslim edildiği ve ayıbın kullanım sırasında ortaya çıkabilecek nitelikte olmasından dolayı gizli ayıp olarak kabul edilmesi gerekecektir. TTKm.23/c hükmü gereği malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde alıcı durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gereğince hükme esas alınan raporda aracın taksi çıkması olduğu tespit edildiğinden davalının TBK 219. maddesi uyarınca araçtaki bu durumun varlığını bilmesi dahi bu durumdan sorumlu olduğu anlaşılarak Davanın kısmen kabulü ile, Davalı tarafından davacıya satılan 34 XX 244 plakalı aracın davalıya iadesi ile araç satış sözleşmesi ile davalıya ödenen bedelin ihtar tarihi olan 17/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Davacı tarafın masraflara ilişkin talebin reddine..." dair karar verilmiştir. İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, araç alım satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
başvurulacağının ihtar edildiğini, ödeme yapılmadığı gibi herhangi bir cevap da sunulmadığını, davanın kabulü ile, ayıplı hizmet ifasında bulunan davalı şirkete hizmet bedeli olarak ödenen ---- numaralı fatura bedeli olan ---- ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans/ticari faizi ile birlikte iadesine, ayıplı hizmet nedeni ile maruz kalınan maddi zararlar kapsamında ---- yeni rapor bedeli ve ----yargılama gideri olmak üzere toplam ------ ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans/ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı tarafından aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi isteminde bulunulmuş, mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulan 2 farklı heyetten alınan raporlarda aracın yasal mevzuat kapsamında ayıplı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı yönündeki görüşleri hükme esas alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsiline ilişkin tüketici hakem heyeti kararının iptali talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 27.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
den satın aldığı salon takımından Matilda Koltuk Takımının, tv ünitesinin ve yemek masası sandalyelerinin ayıplı ürün olduğu, Matilda Koltuk Takımının, tv ünitesinin ve yemek masası sandalyelerinin iadesi halinde elde kalan takımın diğer parçaları sebebi ile salon takımının renk ve model uyumunun ve estetik görüntüsünün bozulacağı, ürünlerin tüketici tarafından başka yerde kullanılamayacağı ve tüketicinin üründen beklenen faydayı yitireceği, satın alınan ürünlerin tamamen iadesinin ve bedelin davalıdan tahsili gerektiği, ürünlerin ayıplı ürün olduğu, ürünlerdeki hataların tamir edilmek sureti ile giderilemeyeceği, imalat hatası olduğu, kullanıcı hatası olmadığı, dava konusu mobilyaların 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun ayıplı mal ve hizmetler başlıklı 8. Maddesi gereği, ayıplı mal kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı tüketicinin 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun 11....
Tüketici Mahkemesi ile Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, satışa konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı ve genel görevli mahkemenin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
Tüketici ile ... ... 30. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki satışa konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı ve genel görevli mahkemenin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacı ----davalı tarafından ------ ayıplı olduğu belirterek sözleşmenin feshi ile kalan -----ödenen bedelin iadesini yeniden yapılması sırasında fiyat farkı oluşacak olması nedeniyle oluşacak zararların tazminini talep etmiş; davalı yüklenici ise, ayıpların kullanım hatasından kaynaklandığı ve zeminin uygun olmaması nedeniyle oluştuğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ve derecesi ile ayıbın oluşma sebebine yönelikdir. Davadaki talep, ayıp iddiasına dayandırılmıştır. Eser sözleşmesinde ayıp iddiasına dayalı taleplerde zamanaşımı süresi (TBK'nın 478.maddesi) eserin tesliminden itibaren taşınırlarda------ ağır kusurlu olması halinde 20 yıl olarak belirlenmiştir. Burada ayıbın açık veya gizli olmasının bir önemi yoktur....