Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasanın “Ayıplı hizmet" başlıklı 4/D maddesinde tüketicinin ayıplı mal satışında korunduğu ve aynı yasanın 23. maddesinde de yasadan kaynaklanan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Tüm anlatımlardan 4077 Sayılı Yasa ile, bir mal ve hizmeti özel amaçlarla satın alarak onu günlük yaşamda tüketen kişinin (tüketicinin) korunması amaçlanmıştır. Tüketici 4077 Sayılı Yasa’dan yararlanmak için başvurduğunda uyuşmazlık tüketici mahkemesinde çözümlenecektir. Ayıplı mal alım-satımına dayalı somut davaya bakmakla görevli mahkeme Adana 2. Tüketici Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Adana 2. Tüketici Mahkemesinin merci tayinine 28/10/2008gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu kapsamda; taraflar arasında ayıplı mallara ilişkin mahsuplaşma yönünde bir anlaşmanın bulunmadığı görülmekle, itirazın iptali davasının icra takibine konu edilen alacağın dayanağına sıkı sıkıya bağlı olması, takibe konu faturalar dışındaki ürünlere ilişkin ayıp iddiasının dikkate alınmasının mümkün olmaması nedeniyle, itiraz uğramayarak davalı defterlerine kaydı yapılan icra takibine konu 3 fatura yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla, alacağın faturaya dayalı likit alacak olması ve davalının itirazında haksız çıkmış olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, alacağın tacirler arasında bir ticari ilişkiden doğması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1-Bakırköy ..........

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten satın aldığı 2006 model Hyundai marka aracının 21.4.2006 tarihinde bakım ve onarımının yapıldığını, 4.8.2006 tarihinde meydana gelen kaza sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, bakım ve onarım sırasında şanzıman yağının kaçırılması ve tamamlanmaması nedeniyle şanzımanın yandığının tespit edildiğini, verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek, 4.915.00 YTL hasar bedeli, 2.000.00 YTL kiralık araç, 212.94 YTL tespit, 80.04 YTL ihtarname masrafının faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı ayıplı hizmet verilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Mahkemece TTK.nun 25/4.maddesinde emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde, açıkça belli değilse sekiz gün içinde malın ayıplı olduğunu satıcıya bildirmeye mecbur olduğu, davaya konu zeytinlerin Gemlik tipi sele zeytini olup, alkali ile muamele edilerek acılığı giderildikten sonra sele zeytini olarak işlendiğinin bilirkişi raporunda belirtildiği, davacının mutabakata varılan zeytinin doğal yolla olgunlaştırılan naturel sele zeytini olduğunu iddia ettiği, satıma konu edilen zeytinlerin davacının iddia ettiği şekilde doğal yolla oluşturulan naturel sele zeytini olduğuna ilişkin herhangi bir sözleşme yapılmadığı, davacının 04.04.2008 tarihinde zeytinleri teslim aldıktan sonra TTK.nun 25/4.maddesi uyarınca belirtilen sürelerde kontrol yapmak zorunluluğu bulunmakta iken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, bu durumda davalının kendisine farklı nitelikte zeytin teslim iddiasına dayanarak talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar...

          Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava, eksik ve ayıplı konut teslim edildiği iddiasına dayalı tazminat ve kira kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir....

            Dava, davacının satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı sözleşmenin iptali ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece; yukarıda yer verilen hükme gerekçe olarak, görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından rapor ile sunulan tespit ve mütalaalara da değinilmek suretiyle açılır tavandan gelen ses arızasının halen devam ettiği, araçtaki açılır tavan arızasının nitelik ve niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan yada tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren ayıplı mal olarak tespit edildiği, diğer araçtaki kusurların ise üretim hatasından kaynaklanmadığı ve kullanıma bağlı olarak oluştuğunun belirlendiği, araçtaki açılır tavan arızasının dava tarihi itibariyle 5.000,00....

              - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı Alman firmasına ait inşaatta kullanılacak camların temini hususunda taraflar arasında sözleşme imzalandığını, davalının alt yüklenici konumunda olduğunu, müvekkiline teslim edilen camlarda görünürde bir hata tespit edilemediğinden müvekkili tarafından camların montajının yapıldığını, inşaatın tamamlanmasından bir süre sonra dava dışı işveren Alman firmasının binanın dış cephe kaplamasında bozulmalar ve ayıplar olduğunu bildirdiğini, Almanya'da açılan camların bozuk olduğu iddiasına dayalı davanın müvekkili aleyhine sonuçlandığını, verilen karar sonucu Alman firmasına 441.860,20 Euro ödeme yapıldığını ileri sürerek, davalının ayıplı mal satımından dolayı müvekkilinin zarara uğraması nedeni ile şimdilik 10.000 Euro'nun davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 30/01/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını toplamda 537.385,96 Euro olarak ıslah etmiştir....

                -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek aracın yenisiyle değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde araç satış bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, aracın garanti şartları arasında garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla 1 yıl içinde aynı arızanın 2’den fazla tekrarlanması durumunda ücretsiz olarak değiştirme işlemi yapılacağına ilişkin düzenleme bulunduğu, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu aracın ayıptan ari yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı araç iddiasına dayalı olarak terditli açılan misliyle değişim veya bedel iadesi taleplerine ilişkindir....

                  Niteliğindeki davacı iddia ve talepleriyle mahkemenin hukuksal nitelendirme ve gerekçesi karşısında uyuşmazlık ; davacının satın almak suretiyle malik olduğu daire niteliğindeki taşınmazdaki , metrekare-yüzölçümü eksikliği şeklindeki ayıp iddiasına dayalı alacak isteğine ilişkin olup uyuşmazlık dairemizin görev alanı kapsamı dışındadır. Emsal olarak benzer konularda 13. Hukuk Dairesinin 2018/494 Esas-2019/474 Karar ; 2017/318 Esas-2018/1087 Karar ; 2017/2138 Esas-2018/228 Karar sayılı olup esas yönünden istinaf kanun yolu incelemesi yapılan dosyalarının bulunduğu da görülmüştür. Yukarıda içeriği açıklanan Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun kararı ve uyuşmazlığın niteliğine göre istinafa konu karara yönelik başvuruyu incelemekle görevli dairenin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda anlaşılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Kuşadası 2....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı asil- diğer davacı vekili; mahkeme gerekçesi ve değerlendirmelerinin açıkça hatalı olduğunu, ayıplı hizmet iddiasının tanıkla ispat edilebileceğinin tanık beyanlarıyla bu durumun ispat edildiğini, aksine bir delil bulunmadığı sürece yakın akraba olan tanık beyanlarına itibar edilmemesinin Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, yapılan ödemeler hususunda bir ihtilaf bulunmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı asil- diğer davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu