Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER VE GEREKÇE Dava; satın alınan ürünün ayıplı çıktığı iddiasına dayalı ayıp miktarının iadesi talebine ilişkindir. Ankara ... Tüketici Mahkemesinin ...karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin yukarıda esasına kaydı yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu "3. Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 5/A- (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir." hükümlerini haizdir. Dava, mahkememize Ankara 14. Tüketici Mahkemesi'nden görevsizlikle gelmiştir....

    TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalıdan satın aldığı dış cephe kaplamalarının ayıplı olması nedeniyle yeniden yaptığı kaplama bedelinin tazminini istemiştir. Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur....

      TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalıdan satın aldığı dış cephe kaplamalarının ayıplı olması nedeniyle yeniden yaptığı kaplama bedelinin tazminini istemiştir. Davalı yan ise, davaya karşı yasada öngörülen sürede düzenlediği cevap dilekçesinde ayıba karşı tekeffül iddiasına dayalı davanın BK.nun 207. maddesi uyarınca (işin ticari niteliği dikkate alınmak suretiyle) 6 aylık sürede açılması gerektiğine işaret ederek davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür. TTK.nun 25/3. maddesine göre ticari işlerde satılan malın ayıbı açıkça belli ise 2 gün, açıkça belli değil ise 8 gün içinde muayene etme ve tesbit edilen ayıbın ihbarı zorunludur....

        TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Aktin Feshi ve Menfi Tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.2.2005 gün ve 2004/403 E. 2005/48 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 14.3.2006 gün ve 2005/4783 E. 2006/2562 K. sayılı ilamı ile, (...Dava, taraflar arasındaki satışın ayıplı olduğu iddiasına dayalı akdin feshi ve verilmiş olan çeklerden dolayı borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalı satıcının davacı bayisine sattığı jenaratörlerin garanti belgelerinin bulunmamasının hukuki ayıp teşkil ettiği, bu bağlamda davacı alıcının sözleşmenin 17.maddesine uygun olarak sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Davalı ithalatçı olup eldeki dava satın alınan ve ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılmıştır. 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4.maddesinin 3.fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."; hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca 4077 Sayılı Kanunun 3.maddesi anlamında davacı tüketici, davalı ithalatçı konumundadır. Öyle olunca, sözü edilen Yasa'nın 23.maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

            -K. sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak, davacı tarafın satış konusu malı 31.05.2010 tarihinde teslim almasına rağmen TTK'nun 23. maddesinde belirtilen sürede ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle ayıplı malı kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı halde birleşen dava süresinde mal teslim edilmemesi nedeniyle başka yerden mal temin edilmek zorunda kalındığı ve bundan dolayı zarara uğranıldığı iddiasına dayalı olup birleşen davanın ayıp iddiası ile ilgili olmadığı açıktır....

              Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı tacir olup, verilen hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmemiş ve varsa ayıp ihbarına ilişkin delil de sunmamıştır. Yine HMK'nın 190 maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davalı, davacı ile aralarında hizmet ilişkisi olduğunu ve hizmet aldığını kabul ettiğine göre, davacının eksik ya da ayıplı ifada bulunduğu ve edimlerini gereği gibi yerine getirmediği yönündeki savunmasını kanıtlamalıdır. Ne var ki davalı bu yöndeki savunmasını kanıtlamış değildir....

                sayılı dosyası incelendiğinde davacının dosyamız davalısı, davalının ise dosyamız davacısı olduğu, eksik ve ayıplı işler nedeniyle alacak iddiasına dayalı takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, uyuşmazlığın aynı sözleşmeden kaynaklandığı, aynı taraflar arasında itirazın iptali davasının açıldığı, dava tarihinin 21/10/2020 olduğu, dolayısıyla bizim davamızdan önce açıldığı, her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği ve aralarında bağlantı bağlantı bulunduğu, celp edilen .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... Es saylı dosyanın incelenmesi sonucunda anlaşılmakla, birleştirmeye yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin 2021/508 Esas sayılı dava dosyasının, HMK 166. maddesi gereğince, .... Asliye Ticaret Mahkemesi ......

                  Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur.... Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." denmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; aracın gizli ayıplı olarak davacıya satılıp satılmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....

                  Talimat yoluyla dava konusu cihaz üzerinde makine mühendisi, elektrik elektronik mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti tarafından yerinde inceleme yapılarak dosya kapsamı, uyuşmazlık konuları, tarafların beyan ve itirazları nazara alınarak rapor düzenlenmesi, ayrıca davacı tarafça beyan edildiği üzere kompresörün bağlandığı ana cihazın eski oluşunun kompresör arızalanmalarına etki edip etmeyeceği, davalı tarafından kompresörde meydana geldiği belirtilen arızaların cihazın ayıplı olmasından veya kullanım hatasından yada montajı ve kullanım süresi nazara alınarak meydana gelen eskimeye dayalı normal arıza olup olmadığı, dosya kapsamı itibarıyla taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de nazara alınarak söz konusu cihazın davalının kullanımına eksiksiz ve çalışır vaziyette ayıpsız bir şekilde sunulup sunulmadığı, meydana geldiği belirtilen arızalar ile tamir neticesi düzenlenen servis raporlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak arızaların cihazın ayıplı olup olmamasından kaynaklanıp...

                    UYAP Entegrasyonu