, davacı aracı mevcut haliyle takyidatsız biçimde iade yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğine göre, seçimlik hakların daralması ile aracı iade borcu doğurmayan, onarım ya da bedelde indirim haklarının ileri sürülebilmesi hukuken mümkün olabilecekken, misli ile değişim kararının hatalı olduğunu, nitekim, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 6.2.2013 tarih 2012/19781E. 2013/2385K. sayılı ilamında "…Satışa konu araç üzerinde, dava tarihinden önce 2006 yılında, davacının SGK ve OGS borçları nedeniyle haciz işlemi uygulandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi dosya kapsamı ile de bu hususun sabit olduğunu, dava konusu aracın her türlü takyidattan ari olarak tesliminin mümkün olmaması nedeniyle, bedel iadesi ve yenisiyle değiştirilmesi istenemez ise de, bu durumda talep 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde tanımlanan, "…ayıp oranında bedel indirilmesine…" dönüşür…" denmekle, üzerinde takyidat bulunan ayıplı araca ilişkin seçimlik hakların daralması gerekeceği açıkça kabul edildiğini, bu...
ayıplı aracın satılmasıyla, müvekkil tarafından B.K.'...
ayıplı hizmet için ödenen 2.394,00 Euro ile 198,00 Euro zararın tazmini ile sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
in 6502 sayılı yasanın 3/k bendi gereğince tüketici sıfatını taşıdığı ve taraflar arasında araç satış sözleşmesi bulunduğu , satış sözleşmesine konu ... plakalı aracın kullanım şekli hususi olarak davalı adına kayıtlı olduğu , davacının bu sözleşmeye dayanarak davalıya karşı aracın ayıplı olması nedeni ile ayıp oranında indirim hakkını kullanarak kendi belirlediği indirim miktarı üzerinden icra takibi yaptığı anlaşıldığından 6502 sayılı yasanın 3 ve 73 maddeleri gereğince Tüketici Mahkemeleri görevli olup HMK 114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından ve dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine, 2-......
Aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca ........ model aracın davacı tarafça uzun süre kullanıldığı ve servise götürülerek arızaların giderildiği hususları da gözetildiğinde, davacının tercih ettiği seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının duruma uygun görülmediği, ancak satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılması tercihinin kullanılmasının olayların oluş şekli ve hakkaniyete uygun bulunması karşısında, son bilirkişi raporunda belirlenen........ 000,00 TL'yi isteyebileceği, ancak davacı yanın talebinin ........ .000,00 TL ile sınırlı tutulması nedeniyle talep edilen miktar kadar bedelde indirim yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, mahkememizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Davacı, 19.07.2012 tarihinde satın aldığı otomobilin ayıplı olması nedeniyle malın bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, temyiz edenin temyiz gerekçeleri ile sınırlandırılmak kaydıyla servis hizmeti sunan bu davalının bedel iadesine ilişkin davada sorumlu olup olmadığı hususundadır. Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı ....'nin eski ünvanının aracın davacı asile satımı işlemini gerçekleştiren diğer davalı ... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu ileri sürmüş, buna ilişkin ispata yarar bir delil sunmamış, davalının yanıt dilekçesi üzerine ise dosyaya sunulan cevaba cevap dilekçesi ile bu iddianın ötesinde davalı ....'nin yetkili servis olarak “ayıplı hizmet” sunmuş olması nedeniyle sorumlu bulunduğunu ileri sürmüştür. İlk derece yargılama makamınca, karar gerekçesinde davalı ....'nin sorumluluğu, 6502 sy 9.maddesi kapsamında her üç davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları davalı ......
-TL değer kaybının tazmini hüküm altına alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği tefhim edilmiş ve yukarıda açıklanan şekilde ve kanunun öngördüğü biçimde ayıplı hizmet sunmuş olan davalıdan bu ayıplı hizmet nedeniyle oluşan değer kaybının tazminine karar verilmiş iken, esasında davacının talebi hakkaniyet gereği değiştirilmek suretiyle kabul edilmiş olmasına rağmen yanlış olarak, bu “kabulü” bir “kısmi kabul” olarak değerlendirmek suretiyle hükmün ferileri niteliğindeki yargılama giderlerinin de bu “kısmi kabul” mantığına uygun olarak oluşturulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir....
Davalı tarafça, hizmet bedelinin ödendiğine dair ticari defter ve kayıtları başta olmak üzere herhangi bir belgeyi dosyaya ibraz etmemiştir. Şu halde, davacı hizmet verenin sözleşme kapsamında fatura bedeline hak kazandığına dair mahkeme kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Davalı birleştirilen dosya davacısı, hizmetin geç ifa edilmesi nedeniyle ayıplı hizmet olduğunu iddia ederek, bu ayıbın tespiti ve bedelden indirilmesini talep etmiştir.Hizmet konusu yayının sözleşmede belirlenen yayın tarihinden itibaren yaklaşık 15 gün sonra yayınlandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ki TV Çekimi ve Prodüksiyon sözleşmesininin hizmet ve eser olmak üzere karma bir sözleşme olduğunun kabulü özellikle TV Çekimi nedeniyle uygun olacaktır....
KARAR Davacı, davalı şirketten satın aldığı 2006 model Hyundai marka aracının 21.4.2006 tarihinde bakım ve onarımının yapıldığını, 4.8.2006 tarihinde meydana gelen kaza sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, bakım ve onarım sırasında şanzıman yağının kaçırılması ve tamamlanmaması nedeniyle şanzımanın yandığının tespit edildiğini, verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek, 4.915.00 YTL hasar bedeli, 2.000.00 YTL kiralık araç, 212.94 YTL tespit, 80.04 YTL ihtarname masrafının faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı ayıplı hizmet verilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece tespit bilirkişisi raporu gözetilerek davanınkabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
yapılması sonucu giderilebileceği, davalılar tarafından aracın ücretsiz onarımın sağlanmasının mümkün olan en ekonomik çözüm olacağı, onarımın sağlanması halinde aracın ayıpsız emsalleri gibi kullanımının mümkün olması ve aracın şimdiye kadar kullanımının davacıya sağladığı fayda dikkate alındığında bedelde indirim gerekmeyeceği, ayıbın araçtan beklenen faydayı kaldıracak nitelikte olması halinde ayıp sebebiyle davacının talep edebileceği bir bedel olup olmayacağı: aracın yukarıda sözü edilen şekilde tamiratının yapılması durumunda ayıbın araçtan beklenen faydayı kaldıracak niteliğinin olmayacağı belirtilmiştir....