Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacının işyerine satın alınan klimanın eskiden beri var olan bağlantı yerlerine monte edildiği, kaçak bağlantının daha öncesinden de mevcut olmasının kuvvetle muhtemel olduğu, klimanın montajında davalıların kusuruna dayanan eylemin tespit edilemediği, ayıplı bir hizmetin bulunmadığı, dolayısıyla kaçak işlem nedeniyle davacının ödemek durumunda kaldığı kaçak kullanım bedelini davalılara rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından davacılar Zeynep Turan ve T3'ın düğün için davalının çalıştırdığı düğün salonu ile anlaştıkları, hizmet sözleşmesinin içerisinde video çekimi hususunun da bulunduğu ve bu hizmetin de bedelinin ödendiği, düğünden sonra yapılan incelemede düğün videosunun eksik bırakıldığı ve çekiminin yapılmadığı belirlenmiş olup aslında bu husus taraflar arasında da ihtilaf konusu değildir. Şu halde davalının ayıplı hizmet verdiği sabittir. Taraflar arasındaki ihtilaf ve istinaf bu anlamda davalının istinaf sebepleri ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve tanıkların dinlenmesinin usule uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı istinaf dilekçesinde tanıkların usulüne uygun dinlenmediğini, sonradan tanık bildirildiğini, bunun usule aykırı olduğunu ileri sürmüştür....

    Dava, satın alınan taşınmazın projeye aykırı şekilde eksik ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin, eksik ifa olarak ileri sürdüğü sosyal donatı alanları ve tesislerin davaya konu taşınmazın bulunduğu mimari proje kapsamı dışında kaldığı, keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılmıştır. Söz konusu eksikliklerin tamamı davalılar değil dava dışı Belediye tarafından imar planı çerçevesinde yerine getirilecek eksikliklerdendir. Taraflar arasındaki sözleşmede de bu hususta açık herhangi bir düzenleme yoktur. Buna göre, davanın reddi gerekirken kısmen kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." Hükümleri yer almaktadır. Somut olayda, her ne kadar mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dava konusu olan internet hizmetini ... A.Ş. ile ... A.Ş'nin birbirlerine bağlı olarak sunuyor olmaları, ... A.Ş.'...

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen araç alım satımını meslek edinmiş galerici olan davacının, profesyonel satıcı olmayan davalıdan satın aldığı ikinci el aracın ayıplı çıkması sonucu dava dışı kişiye düşük bedelle satmak zorunda kalarak zarara uğradığı iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve gerek sözleşme, gerekse de dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin (ı) bendinde Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (i) bendinde Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak...

            , davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, tüketicinin satın almış olduğu ürün ayıplı olduğundan satılan ürünün bedeli olan 2.400,00 TL ile ihtarname bedeli olan 60,00 TL toplamı olan 2.460,00 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 04/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı-tüketiciye iadesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

              Mahkemece, "...Dava, davacıların düğününde yağmur yağması nedeniyle davalının kusuru iddiası ile tamamlanamayan düğün merasimi nedeniyle ayıplı hizmet sunulduğu iddiası ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında, davacıların 21/08/2017 tarihli düğün merasimleri için sözleşme yapıldığı, sözleşme ücreti olarak 3740,00 TL'nin davacılar tarafından davalı şirkete ödendiği, düğün başladıktan bir süre sonra yağmur yağması nedeniyle düğünün geri kalan kısmının tamamlanamadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Dosyada çözülmesi gereken husus; düğün başladıktan sonra yağmur yağması nedeniyle düğünün tamamlanamamasında davalının kusurunun olup olmadığı, ayıplı hizmet sunulup sunulmadığı, ayıplı hizmet sunulmuş ise davacının talep edebileceği maddi zararların neler olduğu ve manevi tazminat talep etme hakkı olup olmadığı konusundadır. 6502 sayılı yasının 13/1....

              Sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi ve maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı şirketten satın alınan kabinli jeneratörün ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise aynı model ayıpsız bir jeneratörle değiştirilmesi ve ayrıca malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, talebin zamanaşımına uğradığını, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğini, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığını, malın iade edilmesinin koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu