"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. 4.fıkrası hükmüne göre ise; Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir....
Sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi ve maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı şirketten satın alınan kabinli jeneratörün ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise aynı model ayıpsız bir jeneratörle değiştirilmesi ve ayrıca malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, talebin zamanaşımına uğradığını, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğini, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığını, malın iade edilmesinin koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Maddesine göre iş sahibi yüklenici tarafından kendisine teslim edilen ayıplı ifada Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aynı anda da genel hükümler kapsamında tazminat isteme hakkında sahip olduğunu, Araçlardaki ayıp oranında bedel iadesi ve kazanç kaybı talep edilecek olup araçlardaki ayıbın ve kazanç kaybının tespit edilmesini talep etmekte olduğunu, davalıya teslim edilmiş ve ödenmiş çekler ve yapılmış olan ödemeler ile müvekkil sözleşmenin şartlarını yerine getirmesine karşılık davalının ayıplı hizmet vermesi sebebi ile ödenilen bedelin belirlenecek ayıp oranındaki kısmının iadesini ve araçların ayıplı tesliminden doğan kazanç kaybını talep etme zorunluluğu doğduğunu bildirerek şimdilik 10.000,00 TL' nin tahsilini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. DELİLLER : Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtları, Vergi dairesi kayıtları, ödeme belgeleri ile tüm dosya kapsamı....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacı tüketicinin, dava dışı satıcıdan satın aldığı ve davalının ithalatçısı olduğu otomobilin meydana gelen trafik kazası sırasında hava yastıklarının patlayarak davacıya zarar verdiği ve ayıplı üretim iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır.. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
karşın bilirkişi tarafından bu hususun ayıplı hizmet olup olmadığı hususu da rapora yansımadığını, yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu iddiaların temeli olan Cavit Ersoy servisinde yapılan bakım ve onarım işlerinin ayıplı ifa edilmesi neticesinde Ferit Fil servisinde yeniden bakım ve onarıma sebep olduğu iddiasına ilişkin "her iki serviste yapılan işlerin farklı olduğu ve traktörün tamirinde ayıplı malzeme veya ayıplı işçilik bulunmadığı" değerlendirilmesi yapıldığını, bilirkişi raporlarındaki çelişkiler giderilmeden, eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hükme gidilmesi, davalı serviste yapılan tamir, bakım işlerin hatalı olmasının ve kullanılan parçaların orjinal olmamasının sonucu olarak ikinci kez tamir işlemi yapılmasına neden olduğuna dair iddiamız ise son tamir yaptırdığı yer olan Same Deutz Ferit Fil Yetkili Servisinden detaylı tamir raporu alınmayarak iş bu hatalı hüküm kurulduğunu, kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak...
Davalı vekili, davacının davalıya eksik, ayıplı hizmet vermeye ve fahiş bedelli faturalar düzenlemeye başlaması nedeniyle aralarındaki ticari ilişkinin sona erdiğini, bazı faturaların müvekkili şirketin alamadığı hizmetler nedeniyle düzenlendiğini bu nedenle faturaların iade edildiğini savunarak davanın reddini ve %40 kötü niyet tazminat bedelini istemiştir Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıya taşıma hizmetinden kaynaklanan ve icra dosyasında takip konusu yapılan 6.208,68 TL borçlu olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davalının davacıya borçlu olmadığının tespitine ve davacının itirazın iptali davasının reddine, davacının kötü niyetli olduğu sübuta ermediğinden davalının kötü niyet tazminat isteminin karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taşıma hizmetinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir....
veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetlerin ayıplı hizmet olarak kabul edildiğini, işin niteliği itibariyle gözle görünür muayene ile tespit edilemeyecek teknik ve uzman incelemesi gerektiren ve hileli davranışlar ile gerçekleştirilen ayıpların gizli ayıp olarak nitelendirilmesi gerektiğini, bu hususta hile ve ödemezlik defilerinin mevcut olduğunu, haksız davanın reddini, takibin iptalini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, iddia edilen alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı ve ayıplı ekspertiz hizmeti yapıldığı iddiasına dayalı tazminat davasıdır....