Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı araç tamiratı yönünden sunulan hizmetin ayıplı olması nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de dava konusu olayda manevi tazminatın koşulları oluşmamıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davaya tüketici mahkemesince bakılıp karar verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayımızda alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına müstahak olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

        talep edebileceği , her ne kadar dava dilekçesi ile "sonraki süreçte ödenecek bedel olmak üzere 1.000,00 TL" talep edilmiş ise de talebin mükerrer olması nedeniyle bu talebin reddi gerektiği, davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak; davaya konu ayıplı ifa nedeniyle davacı asilin Küçükçekmece 13....

        Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı-karşı davalı tarafından, davalı-karşı davacıya satılan su bazlı tutkal ürününün ayıplı olduğu, tutkalın kullanıldığı kornetlerin yurt dışından iade edildiği hususu dikkate alındığında davacı tarafın ayıplı olarak satmış olduğu ürünlerden dolayı alacağının oluşmadığı, nitekim ayıplı olan ürünlerin bedelinin istenemeyeceği dikkate alınarak asıl dava yönünden itirazın iptali davasının reddine; karşı dava yönünden ayıplı ürünler nedeniyle davalı-karşı davacıya iade edilen kornetler nedeniyle oluşan zararın bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere toplam 5.516.237,85-TL olduğu, davalı-karşı davacının ıslah talebi kapsamında iş bu alacağın tahsilini talep ettiği, eksik olan harcın ikmal edildiği hususu da dikkate alınarak bu miktar üzerinden karşı davanın kabulüne, ıslah dilekçesinde davalı-karşı davacının 5.516.237,85-TL dışındaki alacak ve manevi tazminat isteminden...

          Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, cihazların ayıplı olmadığını, arızaların cihaz seçiminden ve hatalı montajdan kaynaklandığını, taraflar arasındaki alışverişin “TL” üzerinden yapılmış olduğundan “USD” talep edilmesinin yerinde olmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir. 1-Davacı vekilince açılan, maddi ve manevi tazminat davası sonucunda mahkemece; manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına, maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2021/1113 Esas, 2021/2085 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez, Dairemiz kararına karşı taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....

                Dava, birden ziyade talep yönünden manevi tazminat istemine ilişkin olup davacı vekili dava dilekçesinde; eş aldatması ve ayrıca telefonla sürekli mesajlar gönderilmesi nedeniyle manevi zararın giderilmesini talep etmiş, ancak hangi eylem nedeniyle ne kadar tazminat istediği hususunda açıklama yapmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan kanuni düzenleme gözetilmeksizin davacının manevi tazminat isteminin her iki talep nedeniyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şu durumda; mahkemece, dava dilekçesinde manevi tazminatın her iki eylem nedeniyle ayrı ayrı talep edildiği halde, her bir eylem için ne kadar talepte bulunulduğu belli olmadığından öncelikle davacının manevi tazminat isteminin ne kadarını aldatılma nedeniyle, ne kadarını haksız şikayet nedeniyle talep ettiği hususu açıklattırılarak mevcut deliller de değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik tahkikata dayalı hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın maddi tazminat talebi yönünden KABULÜ ile; 600,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine, Davanın manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile; 8.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu