İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "... asıl dava açısından; maddi tazminat yönünden; Maddi tazminat talebinin kabulü ile; 43.389,76 TL'nin 15/10/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden; Manevi tazminat talebinin reddine, birleşen dava yönünden; Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Asliye Hukuk Mahkemesi ve İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet akdinden ve iş ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise, uyuşmazlığın hizmet akdinden değil istisna akdinden kaynaklandığı ve haksız fiil iddiasına dayalı davanın Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirileceğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın maddi tazminat talebi yönünden KABULÜ ile; 600,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine, Davanın manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile; 8.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/05/2013 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama, hakaret ve evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; kasten yaralama, hakaret ve evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
4.050,00TL zararı olduğunu, yaptırdığı tadilatlar nedeniyle 3.000,00TL masraf yaptığını, evin teslimi 10 ay gecikme ile yapıldığından 4.500,00TL kira kaybı zararı olduğunu, ayrıca 5.000,00TL manevi tazminat talebi bulunduğunu ileri sürerek; ayıplı taşınmazın ücretsiz onarımı olmadığı takdirde ayıpsız bir misli ile değişimine ve 16.550,00TL tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının 4 no.lu hüküm fıkrasının ortadan kaldırılmasını, aksi takdirde vekalet ücretinin AAÜT m.6 gereği, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce davanın maddi tazminat kısmı kabul edilmekle; bu yönden tarifede belirlenen ücretin yarısı nispetinde düzeltilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa teşmiline karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın zararın giderimine yönelik açılmış olup ilk derece mahkemesince davanın maddi tazminat talebi açısından kabulü ile manevi tazminat istemi açısından reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı taraf istinaf isteminde bulunmaktadır....
ye teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı mal nedeniyle davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı, varsa maddi-manevi zarar tutarının ne olduğu, davalı ... A.Ş. İle davalı ... ... Ltd. Şti. Arasında bayilik ilişkisi bulunup bulunmadığı, varsa bayilik ilişkisi nedeniyle ve yine varsa davacı şirket zararlarından davalı ... ... A.Ş.'nin sorumlu olup olmadığı, davacı ...'in ayıplı mal nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmasının gerekip gerekmediği, sonuç itibariyle davacılar lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği ile gerekirse tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir. Birleşen dava yönünden ise taraflar arasındaki ihtilaf; Çumra İcra Müdürlüğü'nün ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davaya tüketici mahkemesince bakılıp karar verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, birden ziyade talep yönünden manevi tazminat istemine ilişkin olup davacı vekili dava dilekçesinde; eş aldatması ve ayrıca telefonla sürekli mesajlar gönderilmesi nedeniyle manevi zararın giderilmesini talep etmiş, ancak hangi eylem nedeniyle ne kadar tazminat istediği hususunda açıklama yapmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan kanuni düzenleme gözetilmeksizin davacının manevi tazminat isteminin her iki talep nedeniyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şu durumda; mahkemece, dava dilekçesinde manevi tazminatın her iki eylem nedeniyle ayrı ayrı talep edildiği halde, her bir eylem için ne kadar talepte bulunulduğu belli olmadığından öncelikle davacının manevi tazminat isteminin ne kadarını aldatılma nedeniyle, ne kadarını haksız şikayet nedeniyle talep ettiği hususu açıklattırılarak mevcut deliller de değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik tahkikata dayalı hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....
giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.675,90 TL 'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat talebi yönünden 9.176,28 TL, manevi tazminat talebi bakımından 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan maddi tazminat talebi yönünden 1.415,07 TL, manevi tazminat talebi bakımından 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine," 4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.108,90 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalıya iadesine, 5- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6- HMK'nın 302/5.maddesi...