Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 23/05/2019 tarih 2016/16127 Esas 2019/6505 Karar sayılı ilamı; "......Somut uyuşmazlıkta, davacıya ayıplı mal verilmesi söz konusu değildir, ancak; anılan kanunun ‘Ayıplı Hizmet’ başlıklı 13. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; “Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır.’’...

odanın tahsis edildiği anlaşılmakta olup, davacının yan yana deniz manzaralı oda tahsis edilmesi yönündeki talebinin karşılanmaması sözleşmeye aykırı bir tutum olmakla birlikte manevi tazminatı gerektirir nitelikte ve ağırlıkta değildir.Bu itibarla manevi tazmınatın yasal şartlarının bulunmadığı gözetilerek manevi tazminat talebinin reddi gerekir iken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

    O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesi yönünden; davacı ayıplı hizmet nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davalı lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı nedeniyle 750,00 TL, reddedilen manevi tazminat miktarı nedeniyle de 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL, manevi tazminat yönünden ise 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir....

      , Marmaris 3.AHM'nin 2015/527 E sayılı dosyası ile itirazın iptali davasına maruz kaldığını, bu nedenlerle ayıplı hizmet nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının kullanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.450 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminat talebi ile Marmaris 3.AHM'nin 2015/527 E sayılı dosyasının bekletici mesele sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının manevi tazminat talepli davasında hangi vakıaların manevi tazminata sebep olduğunu, manevi tazminat talebini hangi deliller ile ispat edeceğini açıklamadığını, ayrıca manevi tazminat talebi kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılmadığını, davacının “her kalemde fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımızı saklı tutarak 10.000 TL manevi tazminat” talebinin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu olayda, otelin 1....

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve dava tarihi dikkate alındığında davacıların davalıya eksik ve ayıplı ... ihbarında bulunduklarına dair belge bulunmadığı, bu nedenle davacının eksik ve ayıplı ... bedeli talep edemeyeceği, ancak sözleşmede yer alandan farklı malzeme kullanılması nedeniyle ....450,00 TL nesafet farkı isteyebilecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan imalatın tesliminden önce eksik ve ayıplı ... bedeli talebi dinlenmez. Buna göre öncelikle bağımsız bölümün teslim edilip edilmediğinin tesbiti ile teslim tarihinin belirlenmesi gerekir....

        HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesine konu ürünün ayıplı olması nedeni ile ürün bedelinin iadesi, verilen bonolar nedeni ile menfi tespit, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkememizin 05/02/2020 tarihli ... (E) -......

          Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur.... Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." denmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; aracın gizli ayıplı olarak davacıya satılıp satılmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....

          HUMK’nun 76.maddesi hükmü uyarınca iddia ve delilleri bildirmek taraflara, hukuki tavsifi yapmak ise hakime ait olup, davacının gerek dava dilekçesi ve gerekse yargılama sırasındaki dilekçelerinden taşınmazın hukuki ayıplı hale gelmesi nedeniyle taşınmazın raiç değerini tazminat olarak istediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık ve belirgindir. Davacı talep ettiği tazminat miktarını açıklarken taşınmazın ayıplı değerini tenzil etmemiştir. Yani davacı B.K.’nun 202.maddesi gereği fesih hakkını kullanmıştır. Zapta karşı tekeffül veya hukuki ayıba dayalı sözleşmeden cayma iradesi ile acılan davalarda davacının mahkemeden elindeki ayıplı malı karşı tarafa iade talebinde bulunması koşulu aranmamakta, feshin şartları gerçekleşti ise hakimin resen ayıplı malı satıcıya iadesine karar vermelidir. Tüm Yargıtay daireleri ve Dairemizin istikrarlı inançları da bu yöndedir....

            Öyle olunca davacının talepleri maddi ve manevi tazminat olarak bölünüp maddi tazminat talebi için öncelikle Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulması gerektiği gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir.” şeklinde olup maddi ve manevi tazminatın beraber talep edilmesi halinde taleplerin bölünemeyeceğini belirtilmektedir. Yine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 27.12.2004 tarih ve 2004/15255E ve 2004/18969 K. sayılı kararında " 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesi gereğince davanın değerine göre Tüketici Hakem Heyetine başvurunun zorunlu olduğu uyuşmazlıkların tespitinde, ayıplı hizmet nedeni ile uğranılan manevi zarar bedelinin de dahil edilmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu