Tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan mutfak tüpünün ayıplı olduğu iddiasıyla, meydana gelen zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....
Şti.’nin aracın devrini almayarak uğrattığı zarar nedeniyle 3.000,00-TL maddi, 3.000,00-TL manevi; yine davalı şirkete ayıplı aracı teslim ettiği halde güvence senedini iptal etmeyip 4.000,00-TL bedel yazarak icra takibi başlatması nedeniyle uğradığı zarar için 5.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminatın tahsilini istemiş; duruşmada, maddi tazminat talebinden vazgeçtiğini, 5.000,00-TL manevi tazminat talebi olduğunu beyan etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Davacının kişilik haklarının zarar ördüğü iddiasına dayalı manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; Davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." gerekçesiyle davacının maddi tazminat davasının kabulüyle 20.000,00 TL maddi tazminatın 10.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine, karar vermiştir. Bu karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
te mal sattığını, lastiklerin arızalı ve kalitesiz olması sebebiyle müvekkilinin itibar kaybettiğini, bu şekilde maddi ve manevi zarar gördüğünü ileri sürerek iade lastik miktarı olarak 13.059-TL, hasarlı lastikler miktarı olarak 2.578-TL, depo gideri olarak 3.000-TL, işçi gideri olarak 2.100-TL, manevi zarar olarak 5.000-TL, maddi zarar karşılığı 6.000-TL olmak üzere toplam 29.637-TL tazminatın ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dilekçesinde belirtilen iddiaların yersiz olduğunu, iade ve ayıplı mallarla ilgili olarak yasal prosedüre uygun bir işlemin bulunmadığını iddia ederek davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur....
Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı dosyamız davacısı tarafından, borçlu dosyamız davalısı aleyhine 23.610,23TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faiz ile tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı, davalı ile aralarındaki sözleşmenin bir suretini dosyamıza sunmuştur. Davalı, ayıplı hizmet iddiasına ilişkin olarak fotoğraf, yaptığı kısmi ödemeye ilişkin dekont ve diğer evrakı dosyaya ibraz etmiştir....
SONUÇ: 1.bent gereğince davacının manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine, maddi tazminat yönünden temyiz edilen hükmün, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 28.9.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, Davanın kısmen kabulü ile 4.743-TL'nin 30.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin 100-TL istemin reddi karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde geç teslim nedeniyle kira tazminatı, ayıplı işler nedeniyle değer kaybı ve yine ayıplı işler nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece yalnızca kira tazminatı yönünden kısmen kabul kararı verilmiş olmakla davacının ayıplı işler nedeniyle değer kaybı ve maddi-manevi tazminat talebine ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, süre gelen ham madde satım ilişkisi kapsamında ayıplı emtia iddiasına dayalı olarak uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık, paspas imalatında kullanılan ve davacının davalıdan sürekli olarak satın aldığı kauçuklarda herhangi bir ayıp bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa niteliğine göre ayıp ihbar süresi içinde karşı tarafa bildirim yapılıp yapılmadığı konularında toplandığı anlaşıldı. Kimya mühendisi bilirkişi tarafından davacı şirketin imalathanesinde bizzat yerinde inceleme yapılarak yaklaşık 1.500 adet iade otomobil paspas takımı yerinde incelenmiştir. Yapılan incelemede sondajlama usulü kutusu hiç açılmamış paspasların denenerek kokusunun tespit edilmeye çalışıldığı görülmüşse de rahatsız edici derecede kötü koku bulunmadığı anlaşılmıştır....
Davacının kişilik haklarının zarar ördüğü iddiasına dayalı manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; Davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." gerekçesiyle davacının maddi tazminat davasının kabulüyle 20.000,00 TL maddi tazminatın 10.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine, karar vermiştir. Bu karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
aralarındaki tazminat davası hakkında Gebze 1. İş Mahkemesinden verilen 6.9.2007 günlü ve 103/531 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde “Yargıtay Kanunu”nun 14’ncü maddesiyle sınırlıdır.Anılan madde hükmünde ise,Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, davacı ve davalı arasındaki hizmet aktinin son bulmasından sonra meydana gelen hakaret iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, belirgin şekilde 14’ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakla ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9....