WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tazminat ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, akde aykırılığın tek başına manevi tazminat gerektirmediğini, Yargıtay 3....

Davalıların paket tur ile ailece hizmet satın almış oldukları, sunulan ayıplı hizmet nedeniyle gerek otele ulaşmada gerekse de otelde yemek hizmetlerinin verilmemiş olması nedeniyle şehir merkezine gidip gelmek zorunda kaldıkları bu nedenle seyahatleri esnasında küçük çocuklarıyla birlikte sıkıntı yaşadıkları anlaşılmakla davacıların sosyal ve ekonomik durumları tayin edilen manevi tazminatın da yerinde olduğu gerek manevi tazminata gerek vekalet ücretine yönelik itirazların yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf taleplerinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

HUKUK DAİRESİ Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplıiddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Somut uyuşmazlıkta; davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, manevi tazminat istemi yönünden; TBK'nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202- 208). Somut olayda; davacının satın aldığı takım elbisenin ayıplı çıkmasının (davacının iddiasına göre) TBK'nın 58. maddesi anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulü mümkün değildir....

      Dava dilekçesinde;davacının 1,00 TL maddi tazminat talep edilmiş olup, bu talebin hangi zarara ilişkin olduğu davacı tarafa açıklattırılması gerekirken mahkemece bu konuda bir işlem yapılmadığı gibi davacının ıslah talebi olmadığı halde talebi aşar şekilde tazminata hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemenin kabulüne göre de; manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır....

      T.. aleyhine 18/08/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 08/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        -K. sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak, davacı tarafın satış konusu malı 31.05.2010 tarihinde teslim almasına rağmen TTK'nun 23. maddesinde belirtilen sürede ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle ayıplı malı kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı halde birleşen dava süresinde mal teslim edilmemesi nedeniyle başka yerden mal temin edilmek zorunda kalındığı ve bundan dolayı zarara uğranıldığı iddiasına dayalı olup birleşen davanın ayıp iddiası ile ilgili olmadığı açıktır....

          Dava; ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusunun, dosyamız davasının konusu ve davacısıyla aynı olduğu görülmüştür. HMK.nun 166/1-4 maddesinde "aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır."düzenlenmiştir. Mahkememizin ....... Esas sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, davanın ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat tazminat istemine ilişkin olduğu, Bakırköy .........

            Manevi tazminat istemi yönünden; ayıplı hizmet kapsamında 6502 Sayılı Kanunda düzenlenen seçimlik hakların yanında TBK dan kaynaklanan tazminat haklarının talep edilebileceği düzenlenmiş, manevi tazminat istemi yönünden davacı küçüğün yaralanması olayı ile ilgili olarak davacılar üzerinde manevi ızdırar halinin varlığının kaçınılmaz olduğu, zira manevi tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal koşullardan kişilik değerlerinde meydana gelen bir zararın söz konusu olduğu, Yargıtay kararlarına göre manevi tazminata konu olabilecek kişilik haklarının; Kişinin yaşamı, kişinin sağlığı, kişinin vücut bütünlüğü, kişinin ruh bütünlüğü, müdahale edildiğinde kişinin üzüntü veya elem duymasına yol açan diğer fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri olarak belirlendiği hal böyle olmakla birlikte manevi tazminatın zenginleşme imkanı sunmayacağı, buna göre taraflar sosyal ve ekonomik durum araştırmaları ile meydana gelen zararın değeri yönünden manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar...

            UYAP Entegrasyonu