Somut olayda, davacı vekilinin, davacının davalı işyerinde santral operatörü olarak çalışmakta iken iş akdinin haksız olarak feshedildiği, davalı kurum yetkililerinden genel başkan yardımcısının müvekkiline yönelik olarak "İsminin ... olması bile onun işten çıkarılmasına yeter" şeklinde sözler sarf ettiği, bu sözler nedeniyle davacının manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek manevi tazminata karar verilmesi istemiyle dava açtığı, anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, manevi tazminata neden olarak ileri sürülen olayların taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleştiği, dolayısıyla taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığı ve taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi ve iş ilişkisinden bağımsız, haksız fiil iddiasına dayalı olarak açılmış bir tazminat davası olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 1-Maddi tazminat talebi yönünden; 1.655,78-TL maddi tazminatın 05/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE, 2-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE, Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 113,10-TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.344,63-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.231,53-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL başvurma harcı ile 113,10-TL (bakiye kısmının davacıya iadesine karar verilmiş olmakla) peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 168,38-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.968,38-TL yargılama giderinden davanın maddi ve manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ve reddi...
Yalnızca sözleşmenin ihlali, manevi tazminat için yeterli olmayıp, kişilik haklarının hukuka aykırı bir biçimde saldırıya uğraması sonucu manevi bir zarar doğmalı ve bu durum da usulünce ispatlanmalıdır.Türk Borçlar Kanunu' nun 114/2 maddesinde mevcut "Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır." hükmü gereğince uygulanması gereken aynı kanunun 58. maddesine göre "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir." şeklindeki yasal düzenlemeler karşısında, davacının kullanımındaki hattın davalı tarafça taşınması işlemi ile ilgili olarak ayıplı hizmet verildiği, mağdur edildiği iddiası ile ilgili olarak, davacının kişilik hakkının zedelenmesine...
tarife (500,00 TL ) dikkate alındığında, davacı tarafların 1.500,00 TL maddi zarar taleplerinin zararın altında kaldığı anlaşıldığından, davacıların talebi ile bağlı kalınarak davacının maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerektiği, davacıların manevi tazminat isteğinin TBK’nun 58. maddesine dayandığı, manevi tazminatın amacının, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek olduğu, hakimin manevi tazminat miktarını tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve adalete uygun olarak takdir etmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, bu itibarla, davacıların düğün günlerine ilişkin kamera görüntüsünün eksik kayıt içermesi, eksik kayıtların dahi ayıplı olması, fotoğraf...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin aracının davalı sigortaya kasko sigortası sözleşmesiyle sigortalı olduğunu, 5.9.2004 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle, başvurmalarına rağmen aradan iki ay süre geçtiği halde aracının tamir edilip müvekkiline teslim edilmediğini, bu suretle ayıplı hizmet nedeniyle araç bedeli ile araçsız kaldığı döneme ilişkin zararının tazminini talep ve dava etmiş, daha sonra sunulan 16.01.2006 tarihli açıklama dilekçesi ile 5.000 YTL maddi ve 5.000 YTL manevi tazminat isteminde bulunulmuştur....
Davalının ayıplı hizmetinden sunduğu alınan bilirkişi raporlarında sabit olduğundan davalı tanığının beyanlarına itibar edilmemiş alınan raporların bilimsel haiz hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından davanın 70.000 TL maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının manevi tazminat talebi yönünde yapılan değerlendirmede ise, bilindiği gibi manevi tazminat yaşanan olaydan dolayı kişilerin kişilik haklarına ve olaydan duyduğu elem ve ızdırabın bir nebze olsun dindirmek için karşı taraftan bir miktar ödence karşılığı istenen paradan ibaret olduğu, ayrıca manevi tazminat için mağdurun kişilik haklarına yönelmiş bir saldırının olması şartlardan birisi olduğu, somut olayda eksik iş nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiği ve bununla ilgili olarak elem ve ızdırap duyduğuna ilişkin dosya kapsamına göre delil elde edilemediğinden şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
tazminata hak kazanamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, manevi tazminat miktarının zenginleşmeye yol açacak miktarda olmaması gerektiğini, bu bağlamda davacının 10.000 TL tazminat talep etmesinin zenginleşme amacı güttüğünün aşikar olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....
Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı tarafından davalının eser sözleşmesine aykırı olarak eseri ayıplı imal ve ifa etmesi sebebiyle şirketin ticari itibarının zedelendiğini ve bu itibarla manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davacının tüzel kişi şirket olması sebebiyle ticari itibarının zedelendiğinin ispat edilmesi halinde manevi tazminat talebinde bulunması mümkün ise de somut dosyada davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğine ilişkin yeterli ve elverişli delilin bulunmadığı anlaşılmış, davacının sübut bulmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı, davacının sözleşmeye konu edilen oteli beğenmemesi üzerine ücret farkı vermek suretiyle başka bir otele yerleştirildiğini, davacı ile yapılan paket tur sözleşmesinin 11.maddesi uyarınca davacının ileri sürdüğü ayıplı hizmetin yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne .davacı tarafından davalıya ödenen 1071,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline ,manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2011/2194-9866 Davacı paket tur sözleşmesi kapsamında tatil yapmak için davalı ile sözleşme yaptığını ancak davalının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu nedenlerle huzurlu bir tatil geçiremediğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalının ayıplı hizmet verdiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir....
Davalı, davacının sözleşmeye konu edilen oteli beğenmemesi üzerine ücret farkı vermek suretiyle başka bir otele yerleştirildiğini, davacı ile yapılan paket tur sözleşmesinin 11.maddesi uyarınca davacının ileri sürdüğü ayıplı hizmetin yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne .davacı tarafından davalıya ödenen 1071,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline ,manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2011/2194-9866 Davacı paket tur sözleşmesi kapsamında tatil yapmak için davalı ile sözleşme yaptığını ancak davalının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu nedenlerle huzurlu bir tatil geçiremediğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalının ayıplı hizmet verdiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir....