ve bu parçanın kim tarafından yapıldığının bilinmediğini bu nedenle aracın ayıplı olduğuna dair iddiaların kabul edilmediğini, davacının ayıp iddasına dayanak gösterdiği sorun kendi kullanımından kaynaklı ve giderilebilir nitelikte olduğundan davacının sözleşmeden dönme bedel iadesi talebinin kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde satılandan elde ettiği yararlarla birlikte araçları iade yükümlüğü bulunduğunu, davacı tarafından müvekkili olan şirkete yasal süreler dahilinde hiçbir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davaya konu edilen araçtaki ayıp iddiasını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediğini huzurdaki davanın neticesi üretici firma olarak ---- doğrudan ilgilendirmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
nin 2018/2695 Esas 2019/1593 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi ile birlikte maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....
onay verilmediği için cihaz işlemsiz olarak geri iade edildiğinin, yazdığını, daha sonra işbu uyuşmazlığın çözümü için dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, burada da anlaşma sağlanamadığını, müvekkil şirket tüm bu nedenlerle çok mağdur olduğunu, müvekkilin ödediği bedelden her iki davalıda müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle, ayıplı mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; 13.395,01 TL ödenen bedelin iadesi istemi ile başvuru zorunluluğu hasıl olduğunu, ayıplı mal (cep telefonu) satışından kaynaklı sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile satılanı iade ederek; şimdilik 100,00 -TL ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
tarihinde teknik servis elemanı gönderildiğini, teknik servis elamanının mobilyalarda meydana gelen çekme ve kırışmaları tespit ederek servis formunun tespit edilen arızalar bölümünde belirttiğini ancak renk solmasının üründen kaynaklanmadığını iddia ettiğini, müvekkilinin ... Ticarete mobilyaları teslime hazır olduğunu belirterek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen ... Ticaretin müvekkilinin bu talebini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin ... tarihinde Kayseri Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunduğunu ancak davalı ... Ticaretin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerini kabul etmediklerini belirterek müvekkilinin dava konusu mobilyaları davalıya teslime hazır olduklarını, sözleşmeden dönme ve 8.300,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
değiştirilmesi', terditli talebin 'Bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme ile bedelin iadesi' olduğunu beyan edildiği anlaşılmaktadır....
Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça 19.02.2014 tarihli ihtarnamede sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, dava dilekçesinde ayıp nedeniyle satış bedelinde indirim talep edilmesine rağmen, 26.12.2016 tarihli ıslah dilekçesinde yine sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı belirtilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde satış bedelinden indirim talep etmiş olup, ıslah dilekçesiyle bu kararını değiştiremez ise de, dava öncesinde keşide edilen 19.02.2014 tarihli ihtarnamesinde sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı kabul edilmelidir. Aracın süregelen şikayetleri nedeniyle nihayetinde motorunun değişmiş olması ve davalının pert total olan aracı hasarsız kaydıyla satmış olması da dikkate alındığında, davacının araçtan beklenen faydayı elde etmesi imkansız hale gelmiş olduğundan, somut olayda sözleşmeden dönmenin yasal koşulları da oluşmuştur....
TBK'nın 227/1-1 bendine göre ayıp halinde alıcının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme halinde satılanı geri vermesi gerektiği,------- dava konusu ---kendilerinde bulunduğunu belirttiği, böylece satıma konu malların alıcı davacı tarafından davalıya iade edilmiş olduğu, davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olduğu, dosya içinde aldırılan bilirkişi raporunda davaya konu satış sözleşmesinde belirtilen ---ayıplı olduğunu belirtilmiştir. Davacı tarafça ayıplı olduğu belirtilen ve davaya konu satış sözleşmesi ile sözleşme --- inceleme yapılmış, bunların ayıplı olduğu tespit edilmiş, TBK'nın 227. Maddesinde öngörülen alıcının kullanabileceği seçimlik hakları ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının durumun haklı gösterdiği anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 15/11/2019 Tarih - 2019/106 Esas - 2019/443 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....
Dava, ayıp nedeniyle araç satışına ilişkin sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Araç satış sözleşmesi ve teslimi tarihi 2012 yılı itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4.m,.si 1.fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır....