Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince sözleşmeden dönerek, bedelin iadesi için iş bu davayı açma gereği doğmuş olduğunu belirterek ayıp sebebiyle sözleşmeden döndükleri gözetilerek 25.09.2017 tarihli fatura bedeli olan 148.000 Euro+KDV=174.640 Euro’nun fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul ve esasa ilişkin itirazlarını bildirerek, taraflar arasında akdedilen 08.09.2017 tarihli İş Makinası Satış Sonrası Hizmetler Sözleşmesi’nin 7. maddesine göre İstanbul Merkez Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olması kararlaştırılmış olduğunu ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıplı araç satımı sonucu sözleşmeden dönme nedeniyle araç bedeli olan 148.000 Euro+KDV'nin davacıya ödenmesi istemine ilişkindir....

    Maddesi gereğince sözleşmeden dönerek, bedelin iadesi için iş bu davayı açma gereği doğmuş olduğunu belirterek ayıp sebebiyle sözleşmeden döndükleri gözetilerek 25.09.2017 tarihli fatura bedeli olan 148.000 Euro+KDV=174.640 Euro’nun fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul ve esasa ilişkin itirazlarını bildirerek, taraflar arasında akdedilen 08.09.2017 tarihli İş Makinası Satış Sonrası Hizmetler Sözleşmesi’nin 7. maddesine göre İstanbul Merkez Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olması kararlaştırılmış olduğunu ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıplı araç satımı sonucu sözleşmeden dönme nedeniyle araç bedeli olan 148.000 Euro+KDV'nin davacıya ödenmesi istemine ilişkindir....

      Maddesi gereğince sözleşmeden dönerek, bedelin iadesi için iş bu davayı açma gereği doğmuş olduğunu belirterek ayıp sebebiyle sözleşmeden döndükleri gözetilerek 25.09.2017 tarihli fatura bedeli olan 148.000 Euro+KDV=174.640 Euro’nun fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul ve esasa ilişkin itirazlarını bildirerek, taraflar arasında akdedilen 08.09.2017 tarihli İş Makinası Satış Sonrası Hizmetler Sözleşmesi’nin 7. maddesine göre İstanbul Merkez Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olması kararlaştırılmış olduğunu ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıplı araç satımı sonucu sözleşmeden dönme nedeniyle araç bedeli olan 148.000 Euro+KDV'nin davacıya ödenmesi istemine ilişkindir....

        Sayılı kararı) Buna göre 6502 sayılı TKHK'nın yukarıya alınan maddeleri kapsamında; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporu ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini satıcı ve üretici olarak ayıplı maldan birlikte sorumlu olan davalılardan isteyebileceği anlaşılmış olduğundan ilk derece mahkemesince de aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilmişken davacının kullanmış olduğu seçimlik hak yönünde hüküm tesisi gerekirken davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olarak kabul edilerek buna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

        A.Ş.; davacının 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesindeki seçimlik haklardan birini kullanmadığını, sadece satış bedelinin tahsilini talep ettiğini, talep sonucunun değiştirilmesine muvafakat etmediklerini, davanın kabulü halinde araç üzerindeki rehnin kaldırılması gerektiğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi koşullarının oluşmadığını savunarak öncelikle davanın esastan reddine karar verilmesini, davanın kabulü halinde ise bedel iadesi yerine hakkaniyete uygun olan ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesini istemiştir. 3. Davalı ...Ş.; aracı üreten ve satan konumunda bulunmadığını, hukuken ayıptan kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığını, kendisine husumet düşmediğini, kaldı ki davalı ile arasındaki "Otomotiv Kredisi Sözleşmesi" ne ilişkin yükümlülüklerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. III....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/261 ESAS - 2021/306 KARAR DAVA KONUSU : Ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat istemi KARAR : Kdz....

          İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, TBK'nun 227. Maddesi uyarınca gizli ayıbı olan çekicilerden dolayı sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin tahsili talebiyle menfi zararlarının tahsili talebidir. Davacı alıcı olarak davalı da satıcı olarak taraflar arasında -- adet çekici niteliğinde araç satışı konusunda anlaşma sağlandığı, her biri için --- çekici için ---- bedel karşılığında satış akdinin gerçekleştiği, henüz garanti kapsamındayken sık sık arızalanması nedeniyle yalılan tespit raporları neticesinde her üç çekici aracında gizli ayıplı olduğu gerekçesi ile TBK'nun 227. Maddede belirtilen alıcının seçimlik hakları içerisinde sayılan sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin tahsili talebidir. Satın alınan araçlardan--- plakalı araç için--- esas sayılı dosyası ile ------- sayılı dosyası ile tespit raporu alındığı ve alınan her üç tespit dosyası ile de dava konusu edilen çekicilerin gizli ayıplı olduğu şeklinde rapor sunulduğu tespit edilmiştir....

            Belirtilen yasa maddesi kapsamında araçta üretimden kaynaklı ayıp tespit edilmemiştir. Aracın yakıt sarfiyatının ise şehir içi ve şehirler arasındaki kullanım ve trafik yoğunluğu gibi nedenlerle değişmesi hayatın olağan akışına uygundur. Bu nedenle 6502 sayılı Yasa'nın 8/2 maddesi kapsamında aracın ayıplı olduğunu ve sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ya da misliyle değişim şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle mahkemece yazılı şekilde verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            ve bu parçanın kim tarafından yapıldığının bilinmediğini bu nedenle aracın ayıplı olduğuna dair iddiaların kabul edilmediğini, davacının ayıp iddasına dayanak gösterdiği sorun kendi kullanımından kaynaklı ve giderilebilir nitelikte olduğundan davacının sözleşmeden dönme bedel iadesi talebinin kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde satılandan elde ettiği yararlarla birlikte araçları iade yükümlüğü bulunduğunu, davacı tarafından müvekkili olan şirkete yasal süreler dahilinde hiçbir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davaya konu edilen araçtaki ayıp iddiasını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediğini huzurdaki davanın neticesi üretici firma olarak ---- doğrudan ilgilendirmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              nin 2018/2695 Esas 2019/1593 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi ile birlikte maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu