K A R A R Davacı, davalı şirketten araç satın aldığını ancak aracın ayıplı olması nedeniyle aracın bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dairenin 24.05.2010 tarihli 2010/16221 esas ve 2011/8005 karar sayılı ilamı ile aracın orijinal halinde arızasının bulunduğu ispat edilemediğinden reddi gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bu bozma ilamına karşı davacı tarafça karar düzelteme talebinde bulunulmuştur. Davacı, dava konusu aracı incelenen 20.01.2010 tarihli fatura ve davalı firmaca düzenlenen 19.01.2010 tarihli araç sipariş formunda araçtaki LPG’nin satıcı firma tarafından montajının yapıldığı ve lpgli olarak 35.750 TL’nin satış bedeli olarak kararlaştırılıp başlangıçta da 250 TL alındığı bu haliyle lpg sisteminin sonradan tüketici tarafından takılmayıp bizzat satıcı firma tarafından takıldığı tespit edilmiştir....
-KARAR- 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sözleşmeden cayma halinde satış bedeline hangi tarihten faiz yürütülmesi gerektiği meselesine gelince, gerek Dairemiz gerekse Hukuk Genel Kurulu 22.6.2005 tarih ve 2005/4-309 Esas, 205/391 Karar inaçlarına göre; sözleşmeden cayma ve bedel iadesi durumunda satıcının kullanma bedeli olarak bir talepte bulunamayacağı benimsenmiştir. Ayrıca sözleşmeden cayma durumunda, araç ayıplı dahi olsa alıcının tasarrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir....
yolda kaldığını, daha sonra davacı tarafından 01/03/2016 tarihinde Beykoz 2.Noterliğince aracın misli ile değişimi veya tüm zarar ve masraflar dahil bedel iadesi için ihtarname çektiklerini ve ihtara cevap verilmediğini, davacının aracın tamirine ilişkin talebinin/onayının olmadığını, buna rağmen aracın tamir edilerek tarafına iade edildiğini, iradesi dışında işlemin yapıldığını, aracın ithalatçısı DOĞUŞ ile yapılan görüşmelere rağmen aracın ayıpsız misli ile değişiminin gerçekleşmediğini, aracın ayıplı olduğunu, tüketici olarak beklediği faydayı sağlayamadığını bildirerek; ayıplı malın misli ile değiştirilmesini veya malın her türlü zarar ve masraflar dahil yasal faizi ile birlikte bedelinin iadesini talep ve dava etmiştir....
, aracın ayıplı bedeli olduğu iddia edilen 157.000- TL'nin nasıl hesaplandığına dair herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, emsal araç bedellerinin rapora konu edilmediğini, davaya konu araç üzerinde teknik üniversitelerin otomotiv ana bilim dalı öğretim üyeleri tarafından oluşan üç kişilik bir heyet tarafından inceleme yapılması gerektiğini, tramer kayıtlarının da celbi suretiyle araçta kullanımdan kaynaklı meydana gelen değer kaybının hesaplanması ve müvekkil şirkete iadesi yönündeki taleplerin değerlendirmeye alınmadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....
GEREKÇE: Dava; aracın ayıplı olması nedeni ile aracın misli ile değiştirilmesi , olmadığı taktirde bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacı vekili; davacı asilin vekil tayin ettiği ... aracılığı ile ... otomotiv‘den 10.12.2013 tarihinde ruhsat sahibi ... ‘dan .... plakalı aracı 25.750,00 TL ye satın aldığını,aracın ... garantisi altında olduğunu, ticari aracın hızla yağ yaktığını,Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesi ...D. İş dosyasında bilirkişi raporu ile motor bloğunun yetkili servisçe değiştirilmiş olmasına rağmen yağ yakma arızasının giderilemediği,yetkili servisin sorumlu olduğunun tespit edildiğini , aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ... vekili, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, zamanaşımı itirazı ile araçta ayıp olmadığını,araç iadesi istenemeyeceğini,koşulların oluşması halinde ancak ayıp oranında bedel iadesi istenebileceğini davalı ..... AŞ . vekili davacının aracı 2....
Taraflar arasındaki ayıplı araç nedeniyle bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararı verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı Hukuk Genel Kurulunca usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesi için Daireye gönderilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı; 16.10.2014 tarihinde 126.510,00 TL bedel karşılığında davalı ... Otomotiv A.Ş.den sıfır kilometre araç satın aldığını, satın alma işleminde 36.510,00 TL tutarındaki ödemeyi davalı ... ... ... A.Ş.nin ... Şubesi olan davalı ... Otomotiv'e yaptığını, kalan satış bedeli için ise davalı ... ......
Mahkemece aracın karıştığı bu kaza nedeniyle oluşan değer kaybının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, bu miktar kadar davalı lehine bedel indirimi gerektiğine karar verilmesi gerekir....
Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi ve ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebinin reddine, 2-Davacının sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi talebinin TBK'nun 227/4....
Maddesi uyarınca malın bedelinin iadesi veya ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edilebileceğini, davalı tarafın hiçbir mağduriyetinin karşılamadığını, araç davalı şirketin yetkili servisi olan... şubesine teslim edildiğini, araç serviste bulunduğu süreçte tahrip edilmesi nedeniyle zarar uğraşan müvekkili sonrasında muhafaza masraflarını da karşılamak durumunda kaldığını, ...şubesine teslim edilen ayıplı aracın kullanılamaması sebebiyle de zarara uğradığını, bununla birlikte aracın arızalandığı günden bu yana aracın bakım onarım, servis giderleri serviste tahrip edilmesi nedeniyle oluşan zararlar ve sair bedellerin de tazmini istemiyle davanın açıldığını, ayıplı aracın ayıpsız 0 KM misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde terditli olarak ayıplı aracın tespit edilecek güncel bedelinin ticari faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini, bu talebinde mümkün olmaması halinde ayıplı araç ile 0 km si arasındaki bedel farkının ve araçtaki değer kaybının tespiti ile ticari...
Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmaması nedeniyle yetki yönünden reddine karar verilmesini, müvekkilinin Honda marka araçların yetkili bayiliğini yaptığını, üretimden kaynaklı ayıp iddiasının müvekkile karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığından pasip husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu araçta satış işlemi öncesinde tüm ayar ve kontrollerinin yapılarak ayıptan ari bir şekilde davacıya teslim edildiğini, davacının aracı kontrol ederek herhangi bir hata eksik tespit etmediğini araç teslim formu ile beyan ettiğini, araçtaki arızanın imalat hatası değil kullanıcı hatası olduğunu, dava konusu ayıp iddiasının tamir yoluyla çözümlenecek bir arıza olduğunu, bedel iadesi talebinde faiz işletiminin söz konusu olamayacağını, davacının araçtan faydalanmaya devam etmesi nedeniyle faiz işleme tarihinin aracın davalı tarafa iadesi ile başlayacağını, bu nedenlerle öncelikli davanın Honda Türkiye A.Ş ye ihbarını, haksız davanın reddini...