Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, dava konusu otomobilin bedelinin tamamının davacı tüketici tarafından ödenip ödenmediği...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacının satın aldığı aracın arızalı çıkması ve arızanın giderilememesi nedeniyle misli ile değişim, misli ile değişim mümkün olmaz ise araç ve bedel iadesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
Bu durumda araç değişimi veya bedel iadesi şartları oluşmamışsa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince B.K.nun 202/2.maddesi hükmü dikkate alınarak, araç bedelinden bir başka değişle semenden tenzili gerektirir. Mahkemece açıklanan bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının “aracın hukuki ayıpsız teslimine” ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 900.00.TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2019 NUMARASI : 2019/17 ESAS, 2019/282 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Araç Nedeniyle Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki ayıplı araç nedeniyle bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı müteveffa T1 vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan ve sonrasında mirasçı T2 vekili davadan feragat ettiğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T4- Kocaeli Şubesi'nden dava konusu 34 XX 973 plakalı 2011 model E 200 CGI otomobili sıfır km aldığını, aracı satın aldıktan ve kullanmaya başladıktan bir süre sonra araçta arızalar meydana geldiğini, serviste yapılan ilk incelemeler sonucunda...
İlk derece mahkemesinin kararının taraflarca istinaf edilmesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince, bedel indirimine ilişkin nispi metoda göre hesaplama yapılması konusunda ek bilirkişi raporu aldırılmış ve 01.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. 01.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda ise “...dosya üzerinde yapılan incelemelerde aracın ayıplı olduğu, aracın ayıplı parçalarının değiştirilebileceği, üreticinin sözleşmeden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediğini, araç sıfır alındığından aracın misliyle değiştirilmesinin daha uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Yapılan piyasa araştırmalarında aracın Nispi Metot Yöntemi ile (ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka göre) değer kaybının 30.000,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının talep edebileceği tazminat tutarı 30.000,00 TL olarak hesaplanmıştır...” şeklinde görüş bildirilmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/26 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, tespit sonucu bedel iadesi için noter vasıtasıyla davalıya ihtar çektiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak ve maddi-manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile araç bedeli olan 31.681,31 TL'nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/26 D.İş sayılı dosyasından yapılan yargılama giderlerinin tahsilini talep etmiştir. Davalı ... Otomotiv San. A.Ş., davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, araçtaki gizli ayıp nedeniyle araçta meydana gelen 4.752,15 TL (%15) değer kaybı tazminatının ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 24/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı ... Otomotiv San....
den Eylül 2001 tarihinde araç satın aldığını, sıfır araçta bir süre sonra boya dökülmeleri olduğunu, servis elemanlarınca aracın önceden hasar gördüğü ve boyandığını belirttiklerini, bu durumda aracın sıfır araç sayılamayacağını ve yeni bir araç ile değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı ... A.Ş araçta ayıp bulunmadığını, üretimle ilgili eksiklik ispatlanamadığı sürece, sonradan boyama nedeniyle sorumlu tutulmayacaklarını aynen bu işlemin araçtan faydalanmayı etkilemediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı .... Şti., öncelikle zamanaşımı, bilahare esas yönünden yerinde bulunmayan davanın reddini talep etmiştir....
Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan HMK.nun 31.maddesinde Hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, "Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi ya da hukuki açıdan belirsiz, yahut çelişkili hususlar hakkında, taraflarca açıklama yatpırabilir, soru sorabilir; delil gösetirilmesini isteyebiir." hükmü öngörülmüştür. Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir....
Hukuk Dairesinin 17.02.2014 tarih ve 2013/32838 E., 2014/4056 K. sayılı kararı ile “…Davacı, dava konusu... plaka sayılı Mini Cooper marka 2011 model aracın 27.07.2010 tarihinde 49.045, 40 Euro bedel ile davalıdan satın aldığını, satın aldığı aracın Limited Edition yani dünyada sınırlı sayıda ve 500 adet üretilmiş 397 numaralı araç olduğunu, ihtiyacı nedeniyle aracını satmak istediğinde aracın sol ön kapısının boyalı olduğunun ve navigasyon donanımının olmadığının anlaşıldığını, dünyada 500 adet üretilen özel imalat araçların bütün donanımlarının standart olması gerektiğini ayrıca boya kalınlığının aynı olması gerektiğini bu nedenle aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın iadesi ile ödediği bedelin tahsilini istemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile...... plakalı traktördeki ayıp nedeniyle oluşan 15.000,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...... 'dan alınarak davacıya ödenmesine, Davacının dava konusu...... plakalı traktörün iadesi ile bedelinin ödenmesi veya benzeri ile değiştirilmesi talebinin reddine, verilmiş; hüküm, davacı ile davalı... Ticaret-... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı ayıplı traktörün iadesi ile diğer zararlarının tahsili amacıyla eldeki davayı açmış; ıslah ile bedel iadesi talep etmiştir. Davalı aracın ayıplı olmadığını, iddia edilen sorunların kullanım hatasından kaynaklı olduğunu savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da gösterildiği üzere, farklı arızalarla on beş defa servise girmesine rağmen dava konusu edilen traktördeki ayıbın devam ettiği ve bu ayıpların aracın verimli kullanılmasına engel olduğu sabittir....