ye müracaat edildiğini, gerekli bakımdan sonra arızanın giderildiğinden bahisle aracın aynı gün müvekkiline teslim edildiğini, aynı arızanın 03.09.2007, 14.05.2008, 16.06.2008 ve 26.06.2008 tarihinde yine tekrarlaması üzerine aracın yetkili servise bırakıldığını, araçtan beklenen fayda sağlanamadığından ayıplı aracın iadesi ve bedelinin faizi ile ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, sonuç alınmadığını ileri sürerek aracın yenisi ile değiştirilmesine veya araç için ödenen bedelin ödeme tarihi itibariyle reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Otomotiv İth. ve Dağ. A.Ş. vekili, müvekkilinin dava konusu aracın ithalatçısı veya satıcısı olmadığını müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini davanın zamanaşımına uğradığını, ayıp ihbar ve muayene yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini, esas yönden de davanın yerinde olmadığını savunmuştur. Davalı satıcı firma olan ...Otomotiv Ltd....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalılardan ...Ltd.Şti.nin ithal ettiği aracın müvekkili tarafından yetkili satıcı olan ... Ltd.Şti.nden satın alındığını, aracın ayıplı çıktığını ileri sürerek aracın ayıptan ari yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd.Şti. vekili, davacının ticari amaçla kurulmuş olan ve tüm işlemleri ticari olan tüzel kişi olduğunu, tüketici tanımı içinde yer almadığını, bu nedenle davanın tüketici mahkemesinde görülemeyeceğini, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüş, esasa cevabında ise araçta ayıp bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı ......
veya hasar kaydı oluşmasına sebebiyet verecek bir işlem olmadığını, davacı yanın iddia ettiği gibi davaya konu aracın ayıplı olmadığını, aracın ayıplı olup olmadığı ancak araç üzerinde yapılacak incelemeler ile anlaşılabilecek teknik bir konu olduğunu, bu sebeple aracın teknik açıdan yeterli laboratuvar ortamında alanında uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi gerektiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Belli günde davalı vekili ... ... ... ile davacı vekili ... ... ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı davalıya satıp teslim ettiği aracın ayıplı olduğu iddiası ile davalının Tüketici Hakem Heyetine başvurarak aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine ilişkin 6.6.2005 tarihli 11/2 sayılı kararı aldırdığını,satılan aracın ayıplı olmadığını, arızanın kötü yakıt kullanımından meydana geldiğini bildirerek,Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan Plazma televizyonu 25.10.2006 tarihinde satın aldığını, satın aldığı ürünün 24.05.2008 tarihide arızalandığını ileri sürerek ücretsiz onarımına karar verilmesini istemiş, bilahare 25.7.2008 tarihli dilekçesi ile talebini değiştirerek ürün için ödediği bedelin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ürünün ayıplı olduğunun tespiti ile bedeli olan 6555,85 TL nin dava tarihten itibaren faizi ile tahsiline, ayıplı ürünün davacı tarafından davalıya iade edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda, Mahkemece ilamda yenisi ile değiştirilmesine karar verilen ayıplı....................aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin taraflardan temin edilerek, makine mühendisi bilirkişi aracılığı ile haciz tarihi itibariyle (aracın aynen teslimi için verilen 7 günlük sürenin sona erdiği tarih)............aracın donanımlarına göre iade konusu aracın değerinin belirlenmesi gerekir. ........'nun verdiği ve net ifadeler taşımayan cevap yazısı ve eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ve İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ... Ltd Şti.den 10.09.2002 tarihinde 2003 model Peugeot 307 marka aracı satın aldığını,aracın alındığı tarihten bir hafta sonra park edilirken kendiliğinden hava yastıklarının açıldığını,16.6.2003 tarihinde seyir halinde iken yanmaya başladığını,motorunun da değiştirilmek suretiyle ciddi onarım geçirdiğini,aracın yenisiyle değiştirilmesi talebinin davalılarca oyalanarak değiştirilmediğini, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu araçtan yararlanamamasının süreklilik arz ettiğini ileri sürerek aracın yenisi ile değiştirilmesini ve toplam 3.140.700.000 TL maddi tazminat ile 10.000.000.000 TL manevi tazminat istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 21.07.2008 tarihinde paletli ekskavatör satın aldığını, satın alınan araçta arm ve bomda çatlamalar olduğunu, davalıya bildirimde kaynak yaptığını, ancak çatlamaların artarak devam ettiğini, tespit raporunda çatlakların ürün kaynaklı olduğunun belirlendiğini, satıma konu aracın vaat edilen vasıfları taşımadığını ileri sürerek, ürünün yenisi ile değiştirilmesine, bu istem yerinde bulunmaz ise üründeki kusurlar nedeniyle oluşan 100.000.00 Euro değer kaybı tutarının ödeme yönündeki kur ve yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığı gibi garanti süresinin de dolmuş olduğunu, ayrıca satıma konu iş makinasının ayıplı olmayıp, oluşan çatlakların kullanım hatasından kaynaklandığından davanın reddini istemiştir....
(KARA, İlhan; Tüketici Hukuku, Engin Yayınevi, Mart - 2015, Ankara, sf. 756) "Malın ayıplı olması durumunda tüketici sözleşmeden ve kanundan kaynaklanan haklarını herhangi bir sınırlamaya tabi olmadan serbestçe kullanabilir. Ancak istisnai hallerde işin niteliği gereği malın ayıplı olan kısmının basit bir müdahale ile değiştirilmesi veya yenisinin takılması durumunda ayıp tümüyle ortadan kaldırılabiliyorsa MK 2'de düzenlenen dürüstlük kuralı uyarınca ayıplı parçanın değiştirilmesi yeterli olabilir. Böylesi durumlarda tüketici bedel iadesi veya malın tamamının yenisi ile değiştirilmesini isteyemez."...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı tarafça tamir edilen aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesi, ıslah ile aracın motorunun yenisi ile değiştirilmesi ve davacının aracını kullanamadığı günler zararı ile hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybının faiziyle birlikte davalıdan tahsili istenilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesinde tüketici, "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır....