Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

Alınan her iki bilirkişi raporuna göre davalının gerçekleştirdiği imalâtların ayıplı olduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde, eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibinin kullanabileceği seçimlik haklar, eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme olarak sayılmıştır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dava dilekçesinin tamamı dikkate alındığında davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği iş ve imalâtın davacı iş sahibince tümden reddedilmediği, iş sahibinin asıl amacının bedelden indirim yapılmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır....

    CEVAP VE SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının tacir olmadığı, mahkemenin görevli olmadığı, davacının hangi seçimlik hakkını kullandığının dilekçe içeriğinden anlaşılamadığı, araçta bulunan kusurların davacı tarafından bilindiği, ayıp iddiasının haksız ve kötüniyetli olduğu, araçta ayıp bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Dava araç satım sözleşmesinden kaynaklanan gizli ayıp iddiasına dayanan bedelde indirim, araç mahrumiyet ve munzam zararların tazmini isteğine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir....

      Eldeki davada; Mahkemece araç üzerinde keşif ve otomotiv mühendisi bilirkişiden rapor alınarak davacının davalının sorumluluğu davacı tarafından ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddi şeklinde hüküm tesisi cihetine gidildiği görülmüş ise de, dava konusu otomobildeki elektrik tesisatına ve diğer arızaların neden kaynaklandığı, arızaların davacının kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, araçtaki bütün arızaların ayrı ayrı olmak üzere satıştan önceye veyahut sonraya dayanıp dayanmadığı, ayıpların gizli ayıp mahiyetinde olup olmadığının tespiti ile yukarıda belirtilen Yargıtay içtihatlarına göre davacı tarafça da talep olarak ileri sürülen ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre usulüne uygun hesaplanması amaçlı bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, makine mühendisinden alınan hakim ve taraf denetimine olanak sağlamayan, yukarıda belirtilen hususlara ilişkin eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı, usulünce nısbi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin...

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava araç satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Öncelikle aracın parçalarının değiştirilmesi, motorunun sökülmesi ve takılmasının gizli ayıp niteliğinde olduğunun kabulü gerekecektir. ( Emsal Yargıtay HGK'nın 08.10.2019 Tarih, 2017/947 Esas ve 2019/999 Karar sayılı ilamı) Ayıp ihbarı def'i niteliğinde olup, bu hususun davalılar tarafından cevap dilekçesinde ayıbın süresinde ihbar edilmediğinin ileri sürülmesi gerekmektedir. (Emsal Yargıtay HGK'nın 04/05/2016 tarih, 2014/13- 1125 Esas ve 2016/587 Karar sayılı ilamı, benzer Yargıtay 3....

      Davacının taleplerine göre ürünlerde ayıp olup olmadığı, bedelde indirim seçimlik hakkını kullanıp kullanamayacağı ve zarar miktarının tespiti açısından mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ancak defter incelemesine gelen olmadığı gibi davacı tarafça süresi içerisinde bilirkişi ücreti de yatırılmamıştır. HMK.324. Maddesi gereğince taraflardan her birinin ikame ettiği delil için mahkemece verilen süre içerisinde delil avansını ödemesi, aksi halde sunulu delilin ikamesinde vazgeçilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizce verilen kesin süreye rağmen bilirkişi avansının yatırılmadığı, bilirkişi incelemesinin yapılamaması nedeni ile bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı, teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile belirtilen hesaplamanın mahkememizce de yapılamayacağı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        tarihinde trafiğe çıktığı, aracın davacı tarafırıdan ... tarihinde servise götürülerek tavan boyasındakl ton farkının gösterildiği (servise başvuru ayıp ihbarı olarak değerlendirimdiğini), TBK. 223. maddesi kapsamında değerlendirme yapıldığında, davacının makul süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğu, buna göre davacının TBK. 22712. maddesi kapsamında malın bedelinde indirim talep etmesinin mümkün olduğu, TTK. 23/1-c kapsamında değerlendirme yapıldığında ise davacının yasada belirtilen sürelerde araçta gözlem ve denetim yapmadığı gibi ayıp ihbarında da bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, davacının yasal süre içerisinde ayıp ihbarında lunup bulunmadığı, davalının garanti kapsamında olan araç yönünden sorumluluğu hususundaki hukuki değerlendirme ve takdir hakkının mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı tarafların ayrı ayrı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Açılmış olan davanın kabulü ile davacının seçimlik haklarından bedelde indirim talebinin kabulüne, 13.500 TL tazminat bedelinin dava tarihi itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçtaki ayıbın kullanımdan kaynaklı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazların yeterince karşılanmadığını, faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bedel indiriminin nispi metoda göre yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı maldan kaynaklı bedelde indirim istemine ilişkindir....

          Toplanan deliller, içtihatlar, yasal düzenlemeler, tüm dosya kapsamı ve bilirkişilerin raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlığın sözleşmeye konu aracın ayıplı olması nedeniyle, ödenen bedeli faizi ile birlikte iadesi, bu talebin kabul edilmemesi halinde, terditli olarak ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi talebi olup, bu talebin de kabul edilmemesi halinde ayıp oranında indirim yapılarak belirlenen tutarın davacıya ödenmesi talep edilmiştir. Davacı vekili, 08.02.2021 tarihli dilekçesi ile, talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak ıslah etmiştir. Davacı taraf dava açarken seçimlik hakkını bedel iadesi hakkından yana kullanmıştır. Seçimlik hak yenilik doğurucu bir hak olduğundan, kullanıldıktan sonra, ıslah veya başka herhangi bir yolla değiştirilemeyeceği öngörülmüş ise de, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/1594 e. 2019/1391 k....

          UYAP Entegrasyonu