Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/294 E., 2019/77 K. sayılı ve 14.03.2019 tarihli kararının bozulması ve kaldırılması ile yukarıda açıklanan istinaf sebeplerine göre istinaf incelemesi sonucunda yeni bir karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketiciyi Koruma Kanunudan Kaynaklanan gizli ayıp iddiasına dayalı olarak aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde bedel iadesi, ayıp oranında bedelde indirim talebine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davacı tarafından sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak dava konusu aracın iadesi ve ödediği paranın iadesi seçimlik hakkını talep edilmişse de ayıp oranında (5.886,50....
hukukçudan oluşan ikinci bilirkişi kurulu 12.06.2017 tarihli raporlarında eserin ayıplı ve ayıbın da gizli ayıp niteliğinde bulunduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir....
"TBK’nun 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Eser sözleşmesinde ayıp ihbarının yapıldığı tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir....
Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ve kullandığı süre boyunca beklenen faydayı sağlayamadığını ileri sürerek, ayıp oranından bedelde indirim yapılması amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının aracı 10.10.2013 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye sattığı ve aracın maliki olmadığından bahisle, aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki dava, 13.11.2013 tarihinde açılmış olup, her ne kadar araç davacı tarafından 10.10.2013 üçüncü bir kişiye satılmış ise de, davacı, aracın maliki iken ... 13. Noterliği’nin 09.04.2013 tarihli ihtarnamesi ile aracın sürekli arızalanması ve beklenen faydanın sağlanamaması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin talebini davalıya ihtar ettiğine göre, davacının aktif dava ehliyeti bulunmaktadır....
Mahkemece, işin ayıplı yapıldığı ve ayıp ihbarının da süresinde bildirildiği ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan rapor doğrultusunda tarafların %50'şer oranda kusurlu oldukları benimsenmekle birlikte davacı yanca tazmini talep edilen kalemlerin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle mahkemenin kabulünün aksine dosya kapsamına göre yüklenicinin, BK'nın 357/III. maddesi uyarınca uyarı görevini yaptığı kanıtlanamadığından oluştuğu tesbit edilecek zarardan tümüyle sorumlu tutulması gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece, ileri sürülen ayıpların niteliği ve giderilme bedeli hakkında herhangi bir inceleme yapılmış değildir. Oysa BK'nın 360/II. maddesi hükmüne göre iş sahibinin eserdeki ayıp nedeniyle bedelde indirim talebine hakkı olduğu gibi, yüklenicinin kusurunun varlığı halinde oluşan diğer zararlarının tazminini de isteyebilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 27/11/2019 tarih, 2018/696 Esas ve 2019/714 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca yeniden karar verilmesi gerekmekle, davanın kısmen kabulü ile 30.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiş ve söz konusu hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki davada; davacı, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle ayıplı aracın misli ile değişimini, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesini, söz konusu talebinde kabul edilmemesi halinde ayıp oranında bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkememizce ----- olup olmadığı, ayıp varsa ---- ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbar süreleri, sözleşme hükümleri, taraf iddiası ve savunmaları, mahkemece alınan Bilirkişi Raporu, geçici kabul tutanağı, davacının sunduğu---- davacı tarafından ------ verilmesine ilişkin kontrol raporunun değerlendirilmesine, geçici kabul tutanağında belirtilen eksikliklerin ayıp olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği, davacının ---- bu haliyle kabul etmesinin uygun olup olamayacağı,-- teslim tarihi ve dolayısıyla kullanım süresi de gözetilerek mevcut eksikliklerin kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, asansör ayıplı ise ve bedelde indirim hususunun değerlendirilmesi hususlarının değerlendirilmesi amacıyla 2. Rapor alınmıştır....
olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının satış bedelinde ayıp oranında indirim talep ettiğini, yapılacak yargılama neticesinde satış bedelinde ayıp olarak indirim yapılmasına karar verilerek davacı tarafından davalıya fazla ödenen şimdilik 1.000,00TL nin ihtar tarihi olan 04/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasında imzalanan araç satım sözleşmesi neticesinde davacıya teslim edilen aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı açılan satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim ve genel hükümlere göre tazminat isteminden ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2020/118 ESAS - 2021/340 KARAR DAVA KONUSU : Araç Satımından Kaynaklı Ayıp Oranında Bedelde İndirim KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....