Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/113 D.iş sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporu ile işbu rapordaki teknik görüşte farklı sonuçlara ulaşıldığı, mahkemece açık ayıp olduğu buna rağmen ihbar külfetinin yerine getirilmediği yahut ayıp bulunmayıp davalının yanlış kumaş seçiminde bulunduğunun kabulü halinde davalının düzenlediği 25/07/2018 tarihli faturanın dayanağının bulunmadığı, aksi kabul halinde ise ayıba karşı tekeffül sorumluluğunun şartlarının oluştuğu kanaatine varılırsa, davalı tarafın muayene ve ihbar külfetlerini yerine getirdiği, bedelden indirim isteme ve tazminat talep etme haklarını kullandığı, bu kapsamda tespit edilecek ayıpların değerinin sözleşmede kararlaştırılan iş bedelinden düşülebileceği ve bir diğer sözleşme ilişkisinde mahrum kalınan kazançların, ayıp sebebiyle oluştuğu tespit edilebilirse ve kusurunun varlığı halinde yükleniciden talep edilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

Tekstil mühendisi ... mali müşavir ... ve hukuk fakültesi öğretim görevlisi Dr. ... tarafından keşfen inceleme yapılarak tanzim edilen 20/09/2019 tarihli kök raporda, tekstil mühendisi tarafından yapılan incelemede; Keşifte links-links (felicia) % 95 Pes + % 5 Elastan kumaştan imal edilmiş 10 adet bluz ve pantolon üzerinde yapılan incelemede, incelenen ürünlerin sert tuşe nedeniyle ayıplı olduğunun tespit edildiği ancak sadece 10 numuneye bakılarak tüm kumaşların ayıplı olduğundan bahsedilemeyeceği, davalı tarafından bu kumaşlardan imal edilerek yurt dışındaki müşterisine gönderilen bluz ve pantolonlar için müşteri tarafından sert tuşe nedeniyle indirim uygulandığını iddia ettiği, kumaşta sert tuşe ayıbının elle dokunmayla anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, davalının bu kumaşları kesmemesi ve dikmemesi gerektiği, bedelde indirim yapılarak kabul ettiği, davacının bedelde tenzilatı kabul ettiğine dair bir kaydın da bulunmadığı, davalının kumaşların sert tuşe ayıplı olduğu iddiasının ispata...

    Raporda ayıp sebebiyle satış bedelinden yapılabilecek indirimin 20.000,00TL olduğu tespit edilmiştir. Traktörün hidrolik pompasının ayıplı olması ve bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olması, ayıbın davalı yana bildirilmesi, arızanın giderilmesine rağmen birçok kez daha aynı arızayı vermesi sebepleriyle davacının ayıp oranında satış bedelinden indirim talebi mahkememizce haklı bulunmuş ve raporda tespit edilen tutara göre davacı tarafça yapılan ıslah gözetilerek 20.000,00TL'nin davalı ... Şti.'den tahsiline karar verilmiştir. Ön yükleyicide herhangi bir ayıp tespit edilmediğinden yalnızca traktörün satış bedelinden indirim yapılmıştır. Traktördeki arızanın üretimden kaynaklı olduğuna dair dosya kapsamında ve bilirkişi raporunda açık ve net bir tespitin yer almaması, davacının traktörü davalı davalı ... Şti.'nden satın almış olması sebepleriyle üretici firma davalı ... Şti.'...

      Sayılı ilamında da belirtildiği şekilde nispi metoda göre rapor alınmış araçta gizli ayıbın bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlenmesi istenmiş, araçta bulunan ayıpların gizli ayıp olduğu tespit edilmiş ve alınan rapor gereğince araç bedelinde indirime dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği" gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 7.814,70 TL ayıp oranında bedelden indirim miktarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

      bedelde indirim miktarının ne kadar olduğu hususunda kök raporumuzun 3.3 maddesinde detaylıca yer verilmiş olup değerlendirme kısmında yine alıntı yapılarak sunulmuştur....

        Noterliği'nin 06/09/2020 tarihli, 16245 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa satılanı alıkoyup ayıp oranında indirim hakkını kullandığını belirtir ihtarname keşide edilmiş ise de, davalı tarafça olumlu bir dönüş yapılmadığını, talebin kabul edilmediğine ilişkin Körfez 4. Noterliği'nin 005431 yevmiye numaralı 13/09/2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini belirterek, 2.000,00- TL satış bedelinden indirim bedelinin, 2.000,00- TL araca yapılan onarım ve bakım masrafları, 256,82- TL ihtarname masrafının davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        KARAR Davacı, davalıdan 18.2.200 tarihinde 104.295,00 TL bedelde konut satın aldığını, konutun bodrum katının su alması nedeniyle zarar gördüğünü bu hususun gizli ayıp olduğunu belirterek satış bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1000,00 TL’nin tahsilini istemiştir. Islah ile talebini 10.000,00 TL’ye artırmıştır. Davalı, taşınmazı ayıpsız olarak teslim ettiğini, savunarak davanın reddini dilemiştir....

          Şti' nden 12.12.2019 Tarihli sözleşmesi ile satın alınan özel imalat oluk makinasında meydana gelen ayıp sebebi ile, ayıplı malın ve ödenen bedelin iadesi veya ayıp oranında indirim ve yapılan masrafların iadesi talebi olduğu konusunda mutabık kalındığı, anlaşmaya konu 12.12.2019 teklif verilen tarihli sözleşmesi ile satın alınan özel imalat oluk makinası ile ilgili, iş bu anlaşma hükümleri doğrultusunda taraflar arasında başka bir ihtilaf kalmadığının tutanak altına alınarak anlaşmazlığının arabuluculuk ile sonladığı anlaşılmaktadır....

            Ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan (yüklenicinin esere ilişkin olarak zikrettiği) niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu niteliklerin meydana getirilen eserde bulunmamasıdır. Başka bir ifadeyle, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark ayıptır. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslimi anında kolaylıkla görülebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanımı sırasında kendini gösteren ayıp türüdür. Bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; Davacı iş sahibi eserin ayıplı olduğunu, ayıpların ileri derecede önemli olmasından dolayı eserin kabul edilemeyeceğini, bu sebeple yapılan ödemelerin iadesini istemiştir. Bu istemin dayanağı Borçlar Kanununun 360.maddesidir....

              Davalı T3kili cevap Dilekçesinde Özetle; Davacının bağımsız bölümü 16.04.2013 tarihinde teslim aldığını, davacının gizli ayıp iddialarını kabul etmediklerini, dava konusu olan ayıbın açık ayıp olduğunu, davacının 16.04.2013 tarihinde dairesini teslim almış ve 26.02.2016 tarihinde bu davayı açmış olduğunu, teslim tarihinden itibaren 3 yıl gibi bir süre geçtiğini, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal ihbar edilmesinin kanunda yer aldığını, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının bu davayı yaklaşık 3 sene sonra açtığını, 6502 Sayılı Yasada 6 ay içinde ortaya çıkan ayıplardan bahsedildiğini, davacının teslim tarihinden sonra daireyi kullanmaya başlamış, 6 ay içinde ayıp ihbarında bulunmamış ve 3 yıl sonra bu davayı açmış olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep ettiklerini, BK 222. maddenin de bu yönde olduğunu, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının...

              UYAP Entegrasyonu