İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Somut olayda, davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin yüklenici tarafından eksik ve ayıplı ifası nedeniyle, teslim edilen eser bedelinden indirim yapılması istemine ilişkin olduğu, hükme esas alınan 28/08/2020 tarihli bilirkişi raporu kapsamında davalı tarafça teslim edilen tıbbi atık strerilizasyon ekipmanının teknik şartname gereklerini karşılamayan daha düşük kapasitede olduğu, eserdeki ayıp sebebiyle talep edilebilecek miktarın 17.500-euro olduğu anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinde, iş sahibinin eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.( TBK m. 475) Yine satış sözleşmelerinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde, alıcının satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkı bulunmaktadır.(TBK m.227) Davacı tarafça davalıya Beşiktaş 19.Noterliğinin 20.01.2014 tarihli 01816 yev....
Buna göre dava konusu yapılan ayıp sebebiyle davacı lehine hükmedilebilecek ayıp oranında indirim bedeli; sözleşme bedeli-(sözleşme bedeli X ayıplı değer / ayıpsız değer) olmakla; 40.500,00 TL -(40.500,00 TL X 31.000,00/41.000,00 TL) =9.878,00 TL'dir. Davacı tarafça talep edilen ayıp oranında indirim bedeli ise 14.000- tl.dir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; mahkemenin kararındaki hukuka aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK'nun 353/1.b-2.maddesi uyarınca duruşma açılmaksızın ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak "davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu aracın gizli ayıplı olarak satıldığının tespiti ile 9.878,00 TL ayıp oranında indirim bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin Rusya Federasyonu vatandaşı olup, eşi ile birlikte tatil yapmak amacıyla Türkiye'ye geldiği, 15/07/2022 tarihinde davalı ile kısa dönem yat kiralama sözleşmesi imzaladığı, davacının eşinin astım hastası olması sebebiyle özellikle jeneratör ve klima sistemlerinin gerekliliğinin davalı yana bildirildiği, bunlara ilişkin ödeme dekontlarını sunulduğunu, kalkış saatinin 30/07/2022 saat 17:00 olmasına rağmen kalkışın davalıdan kaynaklanan aksaklıklar sebebiyle yapılamadığı, seyahate başlanılması sonrasında birçok aksaklık ile karşılaşıldığını, Marmaris Limanı'na girilmesi için ekstra ödeme yapmak zorunda kaldığını, sonrasında Datça'ya gidildiğini, ancak bu süreçlerde jeneratörün çalışmaması, klima sistemlerinin çalışmaması sebebiyle davacının eşinin rahatsızlandığını, bu süreçte jeneratörün arıza yapması ve çalışmaması sebebiyle yakıt kokusunun yata yayıldığını, ayrıca 200 litre yakıtın suya dökülerek çevreye zarar verildiğini, yakıtı durdurmak...
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin ondan beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması veya olmaması gereken bozuklukların bulunması olarak ifade edilmektedir. Eserin ayıplı yapılmış olması sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Ayıp açık ve gizli olabileceği maddi ve hukuki ayıp şeklinde de olabilir. Açık ayıp, eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilebilecek ayıplardır. Gizli ayıplar ise basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kullanılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan ayıplardır. Maddi ayıplar, açık veya gizli olsun; ortaya çıkan, gözle görülen ve duyu organları ile hissedilen ayıplardır. Bunun dışında gözle görülmeyen ancak yapılmamış olması nedeni ile karşı tarafça fark edilen ayıplarda bulunmaktadır. Örneğin, projenin onaylatılmaması, yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi gibi....
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; taşınmazın ayıpsız misli ile değişme imkanının bulunmama gerçeği ile taleplerinin satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme şeklinde değiştirilmesi, taşınmazın satış tarihi olan 28/04/2006 tarihi itibari ile satış bedelinin 53.946,00- TL olduğu ve o tarih itibari ile mevcut ayıp nedeni ile %25 değer kaybının olduğu belirlenmiş olmakla, 13.484,15- TL değer kaybı mevcut olup bu bedelin taşınmazın satış tarihi olan 28/04/2006 tarihinden itibaren (bu tarihte ödenmemesi gerekir iken fazladan ödenmiş olması sebebiyle) davalının tacir olması sebebiyle işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline dair ıslah dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: TKHK'nın 12....
var olduğu iddia edilen ayıp arasında illiyet bağının da ortadan kalkmış olduğunu belirtmekle ve İSKİ Avrupa I.Bölge Abone İşleri Dairesi Başkanlığı'nın 10.08.2017 tarihli yazısı uyarınca "çatı, drenaj, zemin ve yağmur sularını atık su kanalına bağlayanlara, bağlantının iptali için 10 gün süre verilir, verilen süre sonucunda bağlantıyı iptal etmeyenlerin bağlantılarını iptal edilinceye dek içme suyu tesisatları kapatılır" açıklaması yapılarak müvekkili şirket taralından inşa edilen binadaki bütün tesisatların gözden geçirildiğini ve olası zararların meydana gelmemesi için gereken tedbirlerin alındığını, İSKİ tarafından binanın içme suyu tesisatının kapatılmaması başta olmak üzere başka yaptırımlarının uygulanmamasının, taşınmazın ayıpsız olduğuna karine teşkil ettiğini, bu sebeple taşınmazda var olduğu iddia edilen ayıp sebebi ile davacının bedelde indirim ve manevi tazminat talebi haksız olduğundan reddi gerektiğini belirterek, davanın öncelikle zaman aşımı sebebiyle reddine, kabul görmemesi...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece alınan bilirkişi raporunda aracın hasarlı değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkın hem satış tarihi hem de dava tarihi itibariyle 6.500 tl olduğu tespit edilmiş, davacının aracı 1 yıldır kullandığı göz önüne alınarak bu bedelden hakkaniyet indirimi yapılarak mahkemece 5.000 tl üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hakkaniyet indirimi sebebiyle de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysa ki, davacı ayıp nedeniyle sözleşmeden dönmemiş, ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasını istemiştir. Bu durumda, mahkemece hakkaniyet indirimi yapılması yerinde değildir....