Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

değer kaybı da (satış bedelinde indirim) talep edilmiştir....

    Bu kapsamda davacının iddiası aracın satın aldıktan iki yıl sonra boyasının kalktığını bu durumun imalat hatasından kaynaklandığını ve aracın ayıpsız misli ilie değiştirilmesini veya bedelde indirim talep edilmiştir. Öncelikle davacının aracı yetkili servise götürdüğü ve ayıba ilişkin rapor düzenlendiğinden ayıp ihbarına ilişkin yasal prosedür aranmamıştır. Mahkememizce gösterilen delillerin toplanmasına müteakip dosya bilirkişiye verilerek aracın ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, onarım gerekip gerekmediği ve ayıp oranında bedel indirimi hakkında rapor tanzimi istenmiştir. Makine Mühendisi Bilirkişi ----- tarafından hazınlanan rapora özetle ve mealen ; dava konusu araçtaki boya dökülmesinin kullanım kaynaklı olmadığı, dava konusu araçtaki boyama hatasının üretim aşamasında meydana geldiği, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve aracın dava tarihi itibariyle 189,500 TL olduğu yönünde tespit, hesap ve görüş bildirilmiştir....

      Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir." 3.Degerlendirme 1....

        hakların seçimlik haklar olduğu, bu haklardan yalnızca birini talep edebileceği, davacının dava ve ıslah dilekçesi ile hem bedelde indirim hem de ayıbın giderilmesi için kendisinden tahsil edilen tamirat bedelinin iadesini talep ettiği, davacının ıslah dilekçesinde ilk olarak bedelde indirim isteğinin bulunduğu dikkate alındığında ücretsiz onarımı içeren, gizli ayıp nedeniyle arızanın giderilmesi için kendisi tarafından ödenen bedelinin iadesini talep edemeyeceği, davacı tarafça ödenen onarım bedelinin davacı ile davalı ......

          hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; ayıplı hizmet nedeniyle şimdilik 1.000 TL bedel indiriminin, uğradığı zararlar ile yoksun kaldığı kazanca ilişkin olarak 1.000 TL maddi tazminatın ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında bedelde indirim talebini 62.452,44 TL, maddi tazminat talebini ise 204.733,86 TL olarak ıslah etmiştir....

            ayıp niteliğinde olduğu, motor arızasının aracın satın alındığı tarihten altı ay içerisinde ortaya çıktığı, davalı tarafından ayıplara ilişkin bilgilendirmenin yapıldığının davalı tarafından ispat edilemediği, satın alınan aracın gizli ayıplı olması dolayısıyla satıcı, ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı, bu sebeple davacı onarım bedelini ve değer kaybı bedelini talep edilebileceği, hükme esas bilirkişi raporunda ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybının nisbi metoda göre 9.900,00 TL olarak belirlendiği, araç yatak sarması için araç kiralama bedeli hariç yapılan harcamalara ilişkin 15.299,96 TL bedelli faturanın kadri matuf olduğu, aracın tamir süresini 10 günü geçmeyeceği, motorun sovtaj değerinin 750,00 TL olduğu tespit edildiği anlaşılmaktadır....

            Taraflar arasında ev tadilatı hususunda, el yazılı iki ayrı sözleşme yapıldığı çekişmeli olmayıp,uyuşmazlık eserin kabule icbar edilemeyecek ölçüde ayıplı olup olmadığı, bedelde indirim gerekip gerekmediği, ayıbın niteliği, giderim bedeli, usulüne uygun ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır....

              Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde; satılan ürünün ayıplı olmadığını ancak teslim sonrası nakliye sırasında davacının hatasından kaynaklanan arızalar doğmuş olabileceğini, kullanıcı kaynaklı hataların kendilerine yüklenemeyeceğini, mal çıkış kapağını açmadan mal çıkış yapmaya çalışılmasının kapak kırılmasına ve aşırı yüklemenin de hidrolik kaçaklara sebep olduğunu zamanında ayıp ihbarı yapılmadığını, ayıp için ileri sürülen indirim miktarının fahiş olduğunu ileri sürmüştür. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Davaya dayanak yapılan alacağın eser sözleşmesi sebebiyle ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak satış bedelinden ayıp oranında indirime gidilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf bir eser sözleşmesinin varlığını, bu sözleşme sebebiyle teslim aldığı malın ayıplı olduğunu, ayıp sebebiyle semen tenzili için gerekli şartların oluştuğunu ispat etmelidir....

                  Davacı yüklenici ....05.2009 tarihinde üniversiteye başvurduğuna göre daha önceki tarihte ya da tarihlerde kendisine ayıp ihtarında bulunulduğunun kabulü zorunludur. Mahkemece de bilirkişi raporuna itibar edilerek gizli ayıbın varlığı ile 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 360/II. maddesi gereğince bedelde indirim yapılması doğrudur. Bu yöne ilişkin davacının temyiz itirazları yerinde değildir. . Ancak İİK'nın 67/II. maddesi gereğince itirazın iptâli davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Somut olayda ayıbın varlığı, niteliği ile tenzil edilmesi gereken bedel yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ile saptandığından alacak likit ve borçlu itirazında tamamen haksız değildir. Bu sebeplerle koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekirken .... ........

                    UYAP Entegrasyonu