Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış 2012/4839-10439 sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir. Ancak satış sözleşmesi yapıldığı anda telefonun klonlanmış olup olmadığı, satış sonrası tüketici tarafından klonlama yapılıp yapılmadığı, ayıbın gizli ayıpmı; açık ayıpmı olduğu, süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı konularında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:......

    Dairemiz kabulü de bu yönde olup, bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, dönme ile sözleşme ilişkisinin ortadan kalkmayıp tasfiye ilişkisine dönüştüğü, tarafların aldıklarını yine sözleşme hükümlerine göre iade etmelerinin gerektiği(yeni dönme kuramı), bu nedenle para borcu mahiyetindeki bedel iadesi borcu bakımından icra dairelerinin yetkisinin İİK'nun 50, HMK'nun 10 ve TBK'nun 89 maddesine göre belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının dava konusu takibe konu ettiği alacak, dönme nedeniyle verilen satış bedelinin iadesine ilişkin olduğuna; dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığına, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğu kabul edilemeyeceğine göre, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89 maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

      Dairemiz kabulü de bu yönde olup, bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, dönme ile sözleşme ilişkisinin ortadan kalkmayıp tasfiye ilişkisine dönüştüğü, tarafların aldıklarını yine sözleşme hükümlerine göre iade etmelerinin gerektiği(yeni dönme kuramı), bu nedenle para borcu mahiyetindeki bedel iadesi borcu bakımından icra dairelerinin yetkisinin İİK'nun 50, HMK'nun 10 ve TBK'nun 89 maddesine göre belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının dava konusu takibe konu ettiği alacak, dönme nedeniyle verilen satış bedelinin iadesine ilişkin olduğuna; dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığına, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğu kabul edilemeyeceğine göre, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89 maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

      dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” şeklinde düzenlendiği, dolayısıyla ayıbın bildirilmesiyle birlikte dönme hakkını/bedel iadesi talebini içeren bir bildirim, ---- ispat şekillerinden şekillerden birisi ile yapılması gerektiği, ayıp ihbarının yapıldığının ispat yükünün davacı alıcı üzerinde olduğu, tacirler arasında ayıplı maldan kaynaklanan ihtilaflarda ayıbın niteliği, ihbar süreleri, seçimlik haklar konusunda-----hükümlerinin birlikte değerlendirmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/378 Esas KARAR NO : 2022/121 DAVA:Alacak (Ayıplı Mal Bedelinin İadesi) DAVA TARİHİ:25/01/2021 KARAR TARİHİ:23/02/2022 Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirkette personellerinin kullanması için alınan 3 adet “... ... ... (......

          Ye ihbarını talep ettiklerini, dava konusu araçta üretimden kaynaklı ayıp niteliğinde herhangi bir arıza bulunmadığından davacı tarafından araçta var olduğu iddia edilen boya sorunu satış öncesine ait olmadığından davanın esastan reddine, mahkemece ayıbın üretimden kaynaklandığı sonucuna varılır ise öncelikle bedel iadesi yada misli ile değişim istenemeyeceğinin kabulü ile diğer seçimlik haklar doğrultusunda karar verilmesine takyidat yok ise ücretiz onarımla giderilebileceği ve mevzuat kapsamında araçtan beklenen faydayı azaltacak bir ayıp olmadığı dikkate alınarak araç değişimi veya bedel iadesi taleplerinin orantılılık ilkesi çerçevesinde reddine ücretiz onarım yada bedel indirimi yönünden hüküm kurulmasına, öncelikle araçta davacının kusuru kapsamında meydana gelen değer kayıplarının tespiti ile davacıya yüklenmesine dava konusu araç müvekkil şirkete iade edilmek zorunda olacağından trafik kaydında olması muhtemel her tülü takyidat ari olarak iadesi gerektiğine hüküm kurulmasını talep...

          Davalılar ise davacı yanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını yasal süresi içinde kullanmadığını, davacının tüm ürünleri kabul ettikten çok sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu ve ilk gözden geçirme ile anlaşılabileceğini, davacının vakit geçirmeksizin durumu yükleniciye bildirmesi gerekir iken 17.09.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, öte yandan davacının ihtarname ile seçimlik hakkını ücretsiz tamirattan yana kullandığını artık bedel iadesi isteyemeyeceğini ve sözleşmeden dönemeyeceğini, ayrıca ileri sürülen ayıp davacının talimatları nedeni ile ortaya çıktığından davacının seçimlik hak kullanamayacağını, mobilyaların usulüne uygun montajının yapıldığını, cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere eksik ve ayıpların davacının tavrından kaynaklandığını her zaman giderilebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

            Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu makinenin ayıplı olduğu tespit edilmiş olsada tüketicinin onarım hakkını kullandıktan sonra bedel iadesini isteyebilmesi için, ... süresi içerisinde sık sık arızalanması, maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi yada tamirinin mümkün olmaması gerektiği, tüketicinin ürünü teslim aldıktan sonra bir ay içerisinde ayıbı bildirerek, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını 2012/6567-10979 kullanmadığını, bu durumda bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sorunun yetkili servis elemanlarınca ücretsiz olarak giderilebilecek aşamada olduğu, davacının öncelikle satıcıya başvurup sorunun giderilmesini istemesi gerektiği ve bedel iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              Celp edilen icra dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından davalı aleyhine ------ sayılı dosyasında 15.298,20-TL asıl alacak, 472,57-TL faiz olmak üzere toplam 15.770,77-TL üzerinden icayma nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, huzurdaki davanın süresi içerisinde 15.298,20-TL asıl alacak üzerinden harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır....

                Ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları da, eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkıdır. Dönme hakkı, tek taraflı bir irade beyanı açıklamasıyla yapılır ve karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Eser sözleşmesinden dönülmesi geriye etkili sonuçlar doğuracağından taraflar aldıklarını karşı tarafa vermek zorundadır. Kural olarak seçimlik haktan dönülmesi mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu