Dava, ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim istemine ilişkindir. Ayıp iddiası ile satış konusu kirazların kalibrasyonunun taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki teknik ve kalite şartnamesine uygun olmadığına yöneliktir. Kirazların kalibrasyonunun sözleşme ve eki şartnameye uygun olmaması açık ayıp niteliğindedir. TTK.nun 25/3. maddesinde “emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda emtia 01.07.2006 tarihinde davacıya ait tıra yüklenerek teslim edilmiş, davacı söz konusu ayıbı davalıya 09.07.2006 tarihli sörvey raporundan sonra 18.08.2006 tarihli ihtarname ile yasanın öngördüğü süreden sonra bildirmiştir. Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi “… ödeme, toplam bedelin 73.440.-YTL.lik kısmı siparişin verildiği tarih olan 29.06.2006 tarihinde ödenecektir....
nedeniyle, müvekkili şirkete husumet yönetilemeyeceğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından davanın reddini, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığından ve esasa ilişkin itiraları doğrultusunda haksız davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca fatura kapsamında müvekkiline satılarak teslim edilen malların ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek 20.037.145.600 TL' lik tazminatın ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Bilirkişiler Gemi İnşa Mühendisi ..., Kaptan ... ve teknik bilirkişi ... vasıtasıyla davacının dava konusu ettiği teknenin davalı tarafından satımında gizli ayıp olup olmadığı, TBK m. 223 e göre alıcının satın aldığı tekneyi gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp bulunup bulunmadığını belirlemesi gerektiğinden, dava konusu olan ayıbın TTK m. 23 de yer alan açık/gizli ayıp olup olmadığı ve bu süre içerisinde tespit edilip edilemeyeceği, gizli ayıp olması halinde süresinde ihbar yapılıp yapılmadığı, yine davalının itiraz ettiği faturaların ayıplarla ilgili zarar ve ziyanlara ilişkin olup olmadığı, davacının zarar kalemi içerisinde yer alan giderlerinin hangilerinin bu zarara ilişkin olduğu, bu zarar kalemlerinden hangilerinin tekne ayıplı olmasa dahi yapılması zorunlu masraflardan olduğu, TBK m. 227/3f....
Uğradığı tecavüz nedeniyle, fizik ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir. Somut olayda, TMK'nun 24'üncü maddesi anlamında davacının doğrudan kişilik haklarına tecavüz söz konusu olmadığı gibi, BK'nun 49'uncu maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşulları da oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile AYIP NEDENİYLE SÖZLEŞMEDEN DÖNME TALEPLİ AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, a-Davacı tarafından 08/08/2021 tarihinde satın alınan ve davacıda bulunan dava konusu yatak odası takımı ve yemek odası takımının ayıp nedeniyle davacı tarafından davalıya iadesine, b-Davalı tarafa ödenen 19.250,00- TL'nin ürünlerin iade edileceği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, MANEVİ TAZMİNAT TALEPLİ AÇILAN DAVANIN REDDİNE, dair karar verilmiştir....
, müvekkilinin çıkma fara ödediği bedel olan "14.300,00 TL'nin" iadesini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin uğradığı gizli ayıp nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin de bulunduğunu, müvekkilinin davalı oto tamir servisine gizli ayıbı bildirmek için gittiğini ve sözlü olarak beyanda bulunarak üzerine düşen bildirim külfetini yerine getirdiğini, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; haklı davanın kabulü ile eser sözleşmesinden kaynaklanan gizli ayıp nedeniyle sorumluluk hükümleri uyarınca; maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin aracına orijinal yerine çıkma takılan farın ayıpsız misli ile değişimi, değişim mümkün değilse orijinal far ile takılan çıkma far arasındaki bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00 TL'sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, her türlü yargılama gideri ve arabuluculuk vekalet...
AYIPLI MAL NEDENİYLE TAZMİNATZAMANAŞIMI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 47 ] "İçtihat Metni" Davacı Abdulrezzak vekili Avukat Erhan tarafından, davalı M... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. aleyhine 10.11.2004 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 21.04.2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava zamanaşımından reddolunmuş, kararı davacı temyiz etmiştir....
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ...'tan almış olduğu su borularını ... Kaymakamlığı ... Köyü içme suyu ihalesi işinde kullandığını, boruların yeterli mukavemete sahip olmaması nedeniyle işi tamamlayamadığını, bu nedenle ödemiş olduğu su borusu bedeli ve işi tamamlayamamaktan kaynaklı zararının bulunduğu, diğer davalı ...'nin davaya konu su borularının imalatçısı olması nedeniyle sorumlu olduğunu iddia ederek müvekkilinin almış olduğu ayıplı su borusu nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmaması nedeniyle müvekkiline husumet düşmeyeceğini ve ayıp talebiyle ilgili olarak yasada aranan zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ayıp talebine yönelik olarak zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 14.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, davalılardan T7 ve Başbakanlık T9 tarafından 2004 yılında dava dışı Aylin Tuğcu’ya satılan taşınmazın davacı tarafından 2012 yılında satın alması nedeniyle, taşınmazın maliki olup, bu davalıların ayıplı ifa nedeniyle onarım hakkından dolayı tazminat, davalılar sigorta şirketi ve bankaca evim sigorta poliçesi kapsamında zararın tahsiline ilişkin tazminat davasıdır. Davacı T7 Başbakanlık T9 aleyhine açtığı davada, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dayalı olarak ayıplı satış nedeniyle tazminat talep etmiş olup; diğer davalılar aleyhine açtığı davada taşınmazı satın aldığı 2012 yılında kullanılan kredi sözleşmesi kapsamında sigorta şirketi ve bankaca düzenlenen evim paket sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zararın giderilmesine ilişkin alacak davasıdır....