Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ücretsiz onarım ve bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, 19/11/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yine terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarım ve gizli ayıp sebebiyle yapılacak ücretsiz onarımdan kaynaklı değer kaybından kaynaklı bedelin tahsilini talep etmiş ve yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden satıcı davalı aleyhine sözleşmeden dönme ve bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarak ta üretici/ithalatçı davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden red kararı verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle aracın satış tarihi olan 2017 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması...
Davalı, araçlarda üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, garanti şartlarının onarım ve arızalı parçanın değiştirilmesi ile sınırlı olduğunu, aracın yenisiyle değişiminin söz konusu olmadığını belirtmiştir. Ayrıca, araçların yoğun kullanımına bağlı olarak misliyle değişim veya bedel iadesinin talep edilemeyeceğini, davacının kullanım süresi boyunca elde ettiği menfaatlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini savunmuştur. Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını da belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili 29.04.2024 tarihli cevap dilekçesinde özetle şu hususları belirtmiştir; Davacı tarafından satın alınan araçlarda gizli ayıp bulunduğu iddiasıyla açılan davanın usule ve hukuka aykırı olduğu ve reddi gerektiği savunulmaktadır. İlk olarak, dava yetkisiz mahkemede açılmış olup, garanti sözleşmesinde belirtilen İstanbul Anadolu Mahkemeleri'nin yetkili olduğu vurgulanmaktadır....
Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacıya ait aracın gizli ayıplı olduğundan bahisle motor değişim bedeli ücretinin tahsili, aracın davalılara iadesi ile ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkin olduğu, aracın dava sırasında 3.bir şahsa satılmış olması nedeniyle davacı tarafın aracın misliyle değiştirilmesi taleplerinin konusuz kaldığını, davadaki tek taleplerinin motor değişim bedeline ilişkin olduğunu beyan ettiği, TBK’nın 227.maddesine göre;--------Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” şeklinde yapılan düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici yasa ile kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemekte olup, yasa gereği bu talepte bulunma hakkı vardır. Dava konusu ürün ayıplı olduğu içinde davacıya talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu ürünün davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin malın davalılara iade tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının talep etmediği ücretsiz onarıma dair karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Davalı Honda Türkiye A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; vasinin vesayet makamından izin almaksızın dava açmasının mümkün olmadığını, vasi tarafından vesayet makamından izin alınmaksızın açılmış bulunan davanın usulden reddini talep ettiğini, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte araçta ayıp olduğu varsayılsa bile malın iadesi ile ayıplı malın misliyle değiştirilmesi, aksi halde ayıplı malın bedelinin ödenmesi şeklindeki talebin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayıbın önemli olması unsurunun gerçekleşmediğini, araçta oluşan değer kaybının müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece;"...Dava, ayıplı malın misliyle değişimine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8/1- 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: T5 A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; araçta gizli ayıp olduğu kabul edilmemekle birlikte ayıp ihbarının yasal sürelerde yapılmadığını, ayıp ihbarı yapılmadığından aracın ileri sürülen ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağını, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, bilirkişi raporlarına itirazların değerlendirilmeden hükme esas alındığını, davacının araçtan yararlanmasını engelleyen veya güçleştiren bir kusur veya ayıbın bulunmadığını, dava konusu şikayetlerin basit onarımlarla giderilebilir olduğundan aracın misliye değişim yerine ücretsiz onarılmasına ya da bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, misliyle değişim kararının hakkaniyete aykırı olduğunu, aracın şikayetlerinin de ortadan kaldırılmış olduğunu, bilirkişi raporlarındaki araç mahrumiyet gün belirlemesi değer kaybına ilişkin hesaplamaların da hatalı olduğunu, davacının onarım hakkını kullanarak seçimlik hakkını tükettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı dava açarken aracın gizli ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönerek bedel iadesi olmadığı taktirde bedel indirimi ve değer kaybı talebinde bulunarak 5.000,00 TL üzerinden harç yatırmış, yargılama sırasında tam ıslah dilekçesi ile misli ile değişim talebinde bulunmuştur. Davacının dava açarken sözleşmenin feshi ile birlikte bedel iadesi talep etmesi nedeniyle aracın satış bedeli üzerinden harcın tamamlattırılması gerekirken harç tamamlanmadığı gibi tam ıslahla misli ile değişim talep edildiği dikkate alınarak yine satım bedeli üzerinden eksik harcın tamamlatılması gerekirken harç tamamlattırılmadan davaya devam edildiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araçta üretimden kaynaklı ve aracın misliyle değişimi ya da bedelden indirimi gerektirecek herhangi bir ayıp ya da kusurun söz konusu olmadığını, üretimden kaynaklı bir hatanın söz konusu oldumadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkeme aksi kanaatte olur ise misliyle değişim yerine bedelden indirime hükmedilmesini talep ettiklerini, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini belirterek davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davanın reddi taleplerinin kabul görülmemesi halinde mahkemece ayıp oranında bedelden indirime hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....