Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye iletildiğini, ayıp ihbarı süresi içerisinde yapılmadığını, davacının araç garanti süresi içerisinde kusursuz şekilde onarıldığını, garanti süresinin sona ermesinden 3 yıl sonra ortaya çıkan basit bir arıza dolayısıyla misli ile değişim veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebini haklı gösterecek bir hususun olmadığını, davacının munzam zarar talebinin kabulüne imkan olmamakla beraber davacı 20.000,00 TL 'lik munzam zararını ispatlayamadığını, huzurdaki davada davacı yan, 20.000,00TL munzam zarar talebinde bulunduğunu, dava konusu araçta satış esnasında herhangi bir ayıp bulunmamakla beraber, müvekkili şirketin garanti süresinin bitiminden 3 yıl sonra ortaya çıkan arıza dolayısıyla davacının uğradığı zarardan sorumlu olmasına imkan olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle usul yönünden reddini, hak düşürücü ayıp ihbar süresine riayet edilmediğinden ve yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddini,...

    Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle ayıpsız misli ile değişim talebiyle eldeki davayı açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobildeki ayıbın giderilmesi için araçta yapılacak boyama nedeniyle aracın piyasa rayiç değerinde 2.500,00-TL değer kaybının oluşacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; araç üzerinde lokal bir şekilde yapılacak boya onarımı ile giderilebilecek bu ayıbın misli ile değişim gerektirip gerektirmediği hususunda yanılgıya düşülmüştür. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

      Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesidir. Ne var ki, mahkemece, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 2.fıkrasında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 3.fıkrasında ise bu mümkün olmadığı taktirde araç bedelinin davacıya iadesine şeklinde hüküm kurulmuştur....

        bulunmadığını, vekil eden şirketin, dava konusu aracın ithalatçisi veya davacıya aracı satan firma olmadığından davacının gerek Borçlar Kanunu gerekse de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri gereği vekil eden şirketten ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunması mümkün olmadığını, -Mahkemeniz tarafından davacı iddialarının kabulüne karar verildiği bir an düşünülse dahi, araçtaki teknik durumun araç değişimini gerektirecek nitelikte bulunmadığını ve Medeni Kanun'un 2'nci maddesi düzenlemesi kapsamında davacının ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım isteme yönündeki diğer seçimlik haklarının değerlendirilmesi gerektiğini, -Dava konusu araçta varlığı iddia edilen herhangi bir ayıp bulunmadığını, bununla birlikte, Mahkeme tarafından davacı iddialarının kabulüne karar verilecek olursa, araçtaki teknik durumun aracın değiştirilmesi veya bedel iadesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve Medeni Kanun’un 2nci maddesi düzenlemesi kapsamında davacının ayıp oranında bedel...

        Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....

          CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçta davalının kusurundan kaynaklanan herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, olmadığı taktirde bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, davacının araç kullanımından elde ettiği faydaları ve hasar nedeniyle meydana gelen kaybın iadesine karar verilmesi gerektiğini, faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarında araç teslim edilmeden faiz uygulanmaması hususunda içtihatlar bulunduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; garanti süresi içerisinde ortaya çıkan ayıplardan imalatçı, ithalatçı, satıcı ve acentenin sorumlu olduğu, misli ile değişim talepli olarak açılan somut uyuşmazlıkta aracın garanti süresinin devam ettiğinin anlaşıldığı, dava konusu araçta meydana gelen boya dökülmesinin "gizli ayıp" olduğu, boya atmasının tavan sacı, yan cephe sacları ve düşey direkleri ile sınırlı kaldığı, bu kusurun giderilmesi için bu üç kısma ait aksamların bağlantılarının sökülerek boyanması gerektiği, bu durumun aracı ikinci el durumuna düşüreceği, üretimden kaynaklı ayıp olduğu, ayıp nedeni ile 14.689 TL değer kaybı olacağı, aracın 17.05.2021 tarihinde 3.000 TL değer kaybına neden olacak bir kazaya karıştığı ve bu kazanın ayıp ile bir bağlantısının olmadığı mahkemece alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, tüketicinin sıfır olarak aldığı araçta meydana gelen ayıplara katlanmak zorunda olmadığı, aracın değerini önemli...

              İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, onarımının olanaklı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

              DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava ayıp nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin ticari faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesince davacı taraf satın almış olduğu araçta gizli ayıp bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22641 Es-2018/9463 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; tüketicinin değer azlığından kaynaklı bedel indirimi ile yetinmek zorunda olmadığı, Tüketici Kanununda belirtilen malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, bu sebeple davacının malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullanmasında hukuki yarar olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekileri tarafından karar istinaf edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu