Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Model 34 XX 432 plakalı aracı aldıktan sonra 7 kez arızalandığını, onarılmasına rağmen araçtaki problemin giderilemediği, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle misliyle değişimini 07.05.2021 tarihli davasıyla talep etmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

HUKUK DAİRESİ Dava; ticari nitelikli ayıplı araç satımından kaynaklanan misliyle değişim ya da ayıp oranında bedel indirimi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15/06/2021 tarinde oy birliği ile karar verildi....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafa talebinin ne olduğunun açıklattırılması gerekirken beyanı alınmadan bedel iadesi yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilerleyen zamanda davacının davasını ıslah ettiği ve 17/01/2018 tarihli duruşmada aynen "ıslah talebi doğrultusunda öncelikle aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, mahkeme aksi kanaatte ise güncel değerinin tarafımıza ödenmesini talep ederiz." denilmek suretiyle terditli taleplerine devam ettiğini, 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesinde ilgili maddede belirtilen seçimlik haklarından yalnızca birinin kullanılabileceği hüküm altına alındığından, tüketiciye terditli dava açma hakkı tanınmadığını, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin emsal kararlarının da bu yönde olduğunu, nitekim yerel mahkemenin gerekçeli kararında yer verilen Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 2016/5054 E.-14055 K.sayılı kararında da ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya sözleşmeden dönerek bedel iadesi taleplerinden hangisini seçtiğini net olarak...

    Davalı vekili, aracın trafiğe çıkış tarihinin 15/12/2010 olduğu, davacının talep ve dava hakkının zaman aşımına uğradığı, araçta gizli ayıp bulunmadığı, davacının aracı kullanmaya devam ettiği, aracın trafığe çıkış tarihinden itibaren yaklaşık 70.000 km yol katettiği, imalattan kaynaklı bir kusur bulunmadığı, araç değişim talebinin MK 2. maddesine aykırı olduğu, davacının halen aracı kullanmaya devam ettiği, davacının bedel iadesi talebinin kabulü halinde kullanım bedelinin hakkaniyet gereği mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

      Taraf delilleri toplandıktan sonra, dava konusu araçlarda ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp var ise bu durumun üretimden mi yoksa kullanımdan mı, dış etkenden mi kaynaklandığı, makinanın ayıplı olup olmadığı, bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacının bu nedenlerle bedelin iadesi talebinde bulunma koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında makine mühendisi ve kimya mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış, 27/04/2020 ve 01/02/2021 tarihli raporlarda, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, , bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, sorunun kullanımdan kaynaklanmadığı, ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği bildirilmiştir....

        aracın davacı tarafından tüm takyidatlarından arındırılarak davalıya teslimine, misliyle değişim halinde araçta meydana gelen hasar nedeniyle 4.000 TL değer kaybının davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair karar verildiği anlaşılmıştır....

        bu sorunun giderilmesi noktasında kendisine yardımcı olmadığını, aksine davalı şirketin kendisini arayarak kalan borcun ödenmemesi halinde icra takibine başlayacaklarını beyanla ayıplı ürünlerin ayıpsız misliyle değişimine, bu mümkün olmadığı taktirde hata oranında bedel indirimi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Aynı yasanın 11- (2) maddesinde, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkı ithalatçıya karşı da kullanılabilir. 6502 sayılı TKHK.'nın 11- (3) maddesi uyarınca ise; tüketici; ayıplı malın, ayıpsız misli ile değiştirilmesi; sözleşmeden dönerek bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme seçimlik haklarına sahiptir. Ancak; verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekir....

        Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ücretsiz onarım ve bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, 19/11/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yine terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarım ve gizli ayıp sebebiyle yapılacak ücretsiz onarımdan kaynaklı değer kaybından kaynaklı bedelin tahsilini talep etmiş ve yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden satıcı davalı aleyhine sözleşmeden dönme ve bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarak ta üretici/ithalatçı davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden red kararı verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle aracın satış tarihi olan 2017 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması...

        Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu