doğabilecek muhtemel zararlardan yüklenicinin sorumlu olduğunu peşinen kabul etmeleri esasına dayanmaktadır" şeklinde düzenlendiğini, Davacının dava ile müvekkili şirkete husumet yöneltmesi ve tazminat talebinde bulunmasının taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine açıkça aykırı olması nedeniyle müvekkili şirket yönünden öncelikle Pasif Husumet Yokluğundan reddi gerektiğini, olayda bir an için ayıbın varlığı kabul edilse bile, bu ayıp “Açık Ayıp” niteliğinde olacağından, davacı teslimden itibaren 30 gün içerisinde,bu ayıp gizli ayıp olsa bile, bu ayıp ortaya çıktığında alıcı derhal bu ayıbı 30 gün içerisinde ihbarda bulunması yükümlülüğünü yerine getirmediğinden malı bu haliyle kabul etmiş sayılır, işbu davanın bu nedenle reddedilmesinin gerektiğini, dava konusu taşınmaz ve içerisinde bulunduğu site; onaylı proje, vaziyet planı ve sözleşmesine uygun olarak inşa edildiğini, davacı iddialarının genel olarak soyut değerlendirmelerden oluşan, gerçeğe aykırı, kulaktan dolma bilgilerle...
ilk arızadan sonra bu durumun ihbar edildiğini, davalı tarafın satmış olduğu ürünlerdeki eksikliği ve doğan zararı tazmin edeceğini taahhütname başlıklı imzaladığı yazıyla kabul ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL manevi tazminat ile 100.000,00-TL maddi tazminatın sözleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında 2. el araç satışının gerçekleştiğini, tacir olan davacının muayene yükümlülüğünü yerine getirmediğini, tazminat koşullarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olarak davacıya satıldığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, süresi içinde ayıp ihbarında bulunulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 7.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davaya konu aracı davalıdan ikinci el olarak satın almıştır. Aracı mevcut hali ile inceleyip teslim aldığı, bununla birlikte davalının ayrıca garanti taahhüdünde bulunmadığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Satım anında davacı, aracı muayene ve varsa mevcut ayıplarını tespit ile yükümlüdür....
. - K A R A R - Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle semenin iadesi veya aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesi, garanti kapsamında alınan parça bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar ayrı ayrı, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, garanti kapsamında arızaların giderildiğini, üretimden kaynaklanan bir ayıbın söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir....
ISLAH: Davacı vekili 08.01.2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat istemi yönünden dava değerini 1.805,40-TL'ye çıkarmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355 maddesi uyarınca, yapılan inceleme sonucunda; Dava, yüklenici ile tüketici arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, eksik ifa ve ayıp iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Gerekçeli kararda, sözleşmenin feshi ile cihazın fatura değeri olan 110.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesine rağmen, düzenlenen 004013 sıra numaralı, 30.12.2013 tarihli faturadan da anlaşılacağı üzere, müvekkilince davalıya 125.800,00 TL ödendiğini, bu bedelin 55.800 TL'sinin müvekkili tarafından, geri kalan 70.000 TL'sinin ise KOSGEB 'den alınan geri ödemeli destek kredisi ile ödendiğini, fatura bedelinin ödendiğinin davalının kabulünde olduğunu, fatura bedeli nedeniyle müvekkilinin toplam 125.800,00 TL zarara uğramasına rağmen, eksik bedel tazmininin hatalı olduğunu, Maddi tazminata yönelik talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 22.02.2018 tarihli oturumda, 1.000 TL'lik maddi tazminat isteminin HMK'nın 150.maddesi gereğince takip edilmemesi nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu talebe yönelik istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu,...
'den alınan geri ödemeli destek kredisi ile ödendiğini, fatura bedelinin ödendiğinin davalının kabulünde olduğunu, fatura bedeli nedeniyle müvekkilinin toplam 125.800,00 TL zarara uğramasına rağmen, eksik bedel tazmininin hatalı olduğunu, Maddi tazminata yönelik talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 22.02.2018 tarihli oturumda, 1.000 TL'lik maddi tazminat isteminin HMK'nın 150.maddesi gereğince takip edilmemesi nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu talebe yönelik istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne, karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, söz konusu tıbbi malzemelerin niteliği gereği kullanıma uygun olmadığı, ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ve davalı arasındaki sözleşmenin feshine, davacı tarafın Finansbank Erzurum şubesine ait 09/11/2015 vade, 0488095 nolu 9.023,00 TL meblağlı çek nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2.203,20 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesine konu üründeki ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ile uğranılan maddi manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığından satıma konu tıbbi malzemelerin nitelikleri anlaşılamamaktadır....
üzere satılanın ücretsiz onarılmasını talep etme ve satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep etme hakkı tanıdığı, işbu madde kapsamında sayılan seçimlik haklar bakımından aracın motorunun sıfırı ile değiştirilmesini bu taleplerinin mümkün değilse aracın misli ile değiştirilmesini veya aynı değerde bir bir araçla değiştirilmesine, gizli ayıp ve davalının kusuru nedeniyle meydana gelen arıza nedeniyle müvekkilinin aracından mahrum kalmış olması nedeniyle maddi zarara uğradığı, bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ----- maddi tazminat taleplerinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....