İlk derece mahkemesince, " ....Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı da anlaşılmaktadır. Her ne kadar, 4.madde de konut satışlarında zaman aşımı süresi beş yıl olarak öngörülmüş ise de, konutu satın alan davacı, açık ayıp halinde, malı teslim aldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde satıcı veya malike ayıp ihbarında bulunur ise, bu durumda malı teslim aldığı tarihten itibaren beş yıl içerisinde 4077 sayılı Kanun’a dayanarak dava açabilecektir. Hal böyle olunca, yüzölçüme ilişkin ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı anlaşıldığından bu yönden tazminat talebi reddedilmiştir. Yine davacı vekili, dava dilekçesinde, dairenin tavanından su sızması nedeniyle meydana gelen zararın da tazminini istemiş ise de, 20/11/2018 tarihli celsede, bu ayıplar yönünden davasından feragat ettiği.." gerekçeleriyle davanın reddedildiği görülmüştür....
AŞ vekili, kısmi dava açılamayacağını, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/161-216 E.K. sayılı ilamı ile dava konusu araçtaki ayıp nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybına hükmedildiği, kararın kesinleştiği, böylece davacının maddi zararının karşılandığından iş bu davadaki maddi tazminat talebinin yerinde görülmediği, manevi tazminat koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, ayıplı araç nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir....
Sitesi” adlı sitede kat maliki olduğunu, dairesinin C bloğun en üst katında yer aldığını ve yağmurlu havalarda çatı kısmında ve pencerelerde su sızıntılarının olduğunu, sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde bulunan bu durumun dairesine zarar verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı iş bedeli olarak, şimdilik 2.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 22/10/2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle ise, talebini ayıp oranında bedel indirimi olarak değiştirerek, 22.490,00 TL maddi ve 5.000TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının soğuk hava deposu işlettiği ve davalıdan davaya konu olan grapage marka kükürtdioksit petler aldığı, hak düşürücü süre niteliğindeki ayıp ihbar sürelerinin resen nazara alınacağı, süresinde yapılmayan ayıp ihbarı nedeniyle davacının satılanı kabul etmiş sayıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş.' nin yetkili bayisi olan diğer davalıdan Ford Mondeo marka sıfır kilometre akıllı güvenlik sistemi bulunan aracı şirket yetkilisinin özel işlerinde kullanılması amacıyla satın aldığını, araçta gözle görülür bir ayıp bulunmadığını, şirket yetkilisi ...' nin yanında annesi ... ile seyir halinde iken 13.11.2006 tarihinde ağır bir kaza geçirdiğini, hava yastıklarının açılmaması ve emniyet kemerlerinin çalışmaması nedeniyle ...' nin öldüğünü, ...' nin ise yaralandığını, araçtaki emniyet sisteminin çalışmadığını, aracın ayıplı olduğunu, bu ayıbın gizli ayıp olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, 1.000 YTL maddi ve 600.000 YTL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, aracın davacı şirket adına kayıtlı olduğu, tarafların tacir olup, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/414 Esas, 2020/172 Karar sayılı kararı ile; " davacının araçta 300.000 km yol yaptığı tüketicinin maldan beklediği faydanın kısmende olsa gerçekleştiği, misli ile değiştirilmesi satıcı açısından güçlükler doğuracağı, ayıp oranında bedelden indirime karar verilmesi gerektiği, ayıp oranında bedelden indirime karar verildiğinden, arıza nedeniyle servise ödenen bedelin istenemeyeceği, maddi ve manevi tazminat bedellerinin ise sübuta ermediği, " gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL değer kaybı alacağının dava tarihi olan 11/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ : Davacı vekili 13/07/2020 tarihli istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/361 Esas, 2014/552 Karar sayılı kararda mahkemece ayıbın süresinde ihbar edilmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/13125 Esas 2016/10368 Karar sayılı kararıyla onandığı görülmüştür." gerekçesi ile davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekir....
Dava, taraflar arasındaki 10.04.2010 tarihli satış sözleşmesine konu İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, 342 Ada, 7 parsel, B 14 daire 10. nolu taşınmazı satın aldığı, satarken reklam broşürlerinde ve internet sitesinde belirttiği sosyal yaşam alanlarının siteye ait olmadığının tespit edilmesi nedeniyle eksik ifadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “ayıp nedeniyle taşınmaz satış sözleşmesinin feshi, maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesince (kapatılan Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesince) davanın reddine dair verilen 20.09.2012 gün ve 2011/110 E., 2012/365 K. sayılı karar davacı vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay 13....
Söz konusu aracın tramer kaydının bulunmadığı ile araçta ayıbın mevcut olduğu yönündeki bilirkişi raporu kapsamında, davacı, davasının maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak ıslah etmiş olmakla, araçtaki ayıp dolayısıyla söz konusu ayıbın giderilmesine ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise söz konusu davanın ayıplı araç satışına ilişkin olması, manevi tazminatın, kişinin bedensel bütünlüğünün veya kişilik haklarının zedelenmesi hallerinde hükmedilebilecek bir tazminat niteliğinde olması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalı ... Şirketinin araçtaki ayıptan sorumlu tutulması mümkün olmamakla, ilgili satış işleminin tarafı olduğuna dair dosyada delil de bulunmadığından, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....