Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Araç satışının 20.05.2015 tarihinde yapıldığı, davacının 23.08.2015 tarihinde tek taraflı yaptığı trafik kazası nedeniyle davaya konu aracın Pert-Total işlemine tabi tutulduğu, davacının 10.09.2015 tarihinde davalıyı Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiği, en azından bu şikayet ile birlikte davacı tarafından ayıp ihbarının davalıya yapıldığının kabulü gerektiği, trafik kazası tarihi ve şikayet tarihi dikkate alındığında makul süre içerisinde ayıp ihbarının yapılmış olduğunun kabulü gerekmektedir. Kaldı ki davalının satıcılığı meslek edinmiş olması nedeniyle TBK'nun 225/2 ayıbın süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek kısmen dahi olsa sorumluluktan kurtulamayacağı düzenlemesi gereğince ayıp ihbarı makul süre içerisinde yapılmasa dahi davalının ayıptan sorumlu bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı tüketicinin 6502 Sayılı yasanın 11.maddesinde sayılan seçimlik haklarından ayıp oranında satış bedelinden indirim bedelini davalı satıcıdan talep ettiği anlaşılmaktadır....

Bilindiği gibi satışa konu malların en geç makul süre içinde muayene edilerek varsa süresinde ayıp ihbarında bulunulması gerekir. Ancak muayene ile anlaşılamayan bir ayıbın varlığı halinde alıcının ayıbın ortaya çıktığı tarihten itibaren makul süre içinde ayıp ihbarında bulunması gerekir. Davalının savunması ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu yolundadır. Bu durumun ispatı için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması uygun görülmüştür. Davalıya ait işyerinde bulunduğu söylenen ve ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde keşif icra edilerek ürünlerde ayıp bulunup bulunmadığı, faturalarla karşılaştırılmak suretiyle teslim edilen ürünlerin ne kadarlık kısmının ayıplı olduğu, ayıp sebebiyle bedelde indirim yapılması gerekip gerekmediği, davalı tarafın iade faturası kesmekte haklı olup olmadığı ve kestiği iade faturasının ayıplı ürün miktarına uygun olup olmadığı konusunda rapor aldırılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 30.12.2016 tarihinde satın alınan aracın ayıplı olmasından dolayı misli ile değiştirilmesi ya da araç bedelinin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebi ile delil tespit giderleri ve mahrum kalınan süre için tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında 30.12.2016 tarihinde satışı gerçekleşen dava konusu aracın ayıplı olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Çekişme, mevcut ayıbın netiliği (gizli ayıp olup olmadığı), gizli ayıp ise ayıbın önemi ve malın ayıpsız değeri ile karşılaştırıldığında ciddi bir değer kaybı oluşup oluşmayacağı, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmayacağı, uygun olmayacak ise ayıp nedeniyle hangi oranda indirim uygulanmasının uygun olacağı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır....

      (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 3. Değerlendirme Davacının satın almış olduğu araçta, üretimden kaynaklı ayıp olduğu, bu ayıbın ortaya çıkması üzerine, davacı tarafından aracın davalı satıcıya teslim edildiği, davalı satıcının araç üzerinde yaptığı incelemeler sonucunda, araçtaki arızanın ücretsiz onarım ile giderilmeye çalışıldığı hususu ihtilaf konusu değildir. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, keşfen yapılan inceleme neticesinde aynen “söz konusu araç yol boyunca değişik hızlarda, defalarca ......

        Noterliği'nin 06/09/2020 tarihli, 16245 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa satılanı alıkoyup ayıp oranında indirim hakkını kullandığını belirtir ihtarname keşide edilmiş ise de, davalı tarafça olumlu bir dönüş yapılmadığını, talebin kabul edilmediğine ilişkin Körfez 4. Noterliği'nin 005431 yevmiye numaralı 13/09/2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini belirterek, 2.000,00- TL satış bedelinden indirim bedelinin, 2.000,00- TL araca yapılan onarım ve bakım masrafları, 256,82- TL ihtarname masrafının davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunun ortaya çıktığını ve bu hususta davalılara ihbarlarda bulunulduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı ürün nedeniyle ödemiş oldukları bedelden indirim taleplerine istinaden bu aşamada şimdilik 500 TL ile ayıplı ürün nedeni ile uğranılan manevi zarara karşı 1.000 TL tazminatın konut bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21/03/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle bedelden indirim talebine istinaden dava değerini 29.636 TL'ye yükseltmiştir....

          Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyasından gümrük kaçakçılığına konu edilmiş olması nedeniyle ihtiyati tedbir konulduğunu öğrendiğini, bunun üzerine 23/07/2014 tarihinde noter kanalıyla davalı satıcıya ayıp ihbarında bulunduğunu, davalının taleplerini yerine getirmediğini belirterek satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme seçeneğini kullanarak şimdilik davalıdan 1.000,00 TL bedel indirimi ve 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL de manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak ... Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyası üzerinden ihtiyati tedbir konulmuştur....

            Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Yasa m.11'de ayıplı mal nedeni ile tüketicinin seçimlik hakları ile ilgili yasal düzenlemeye göre; malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı bulunmaktadır....

            Bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu araç üzerindeki C sütununda göçük/dalgalanmaların gizli ayıp olduğu, bunun dışında araçta davalılara izafe edilebilecek bir ayıbın tespit edilemediği bildirilmiştir. Tespit edilen ayıp nedeniyle 1.000,00 TL değer kaybı ve 2.000,00 TL onarım bedeli olmak üzere davacının 3.000,00 TL bedeli talep edebileceği kanaatine varılmıştır. 6502 sayılı kanunun 11 . Maddesi kapsamında tüketici bedelde indirim seçimlilik hakkını kullanmış, davacı tüketicinin talebinde kısmen haklı olduğu kanaatine varılmış, bilirkişi raporunda belirlenen 3.000,00 TL bedel üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurularak, -DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davacıya ait 34 XX 947 plakalı Honda Civic marka araçta bulunan ayıplardan dolayı 3.000,00 TL.nin (bedelden indirim mahiyetinde) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ..." şeklinde karar verilmiştir....

            Mahkemece alınan denetime elverişli bilirkişi heyet raporundan; davaya konu araçta hatalı boyama işlemi yapılması nedeniyle üretimden kaynaklı gizli ayıp bulunduğunun ve nispi metoda göre bedelde indirim tutarının 17.250,75 TL olduğunun( bilirkişi raporunda maddi hata sonucu 24.978,00 TL yazıldığının) anlaşıldığı, dava tarihi itibariyle aracın henüz 5 aylık bir araç olması ve tespit edilen bedelden indirim tutarına göre davacı tüketicinin seçimlik hakkını "ayıpsız misliyle değişimden" yana kullanmasında hakkaniyete aykırı bir durum söz konusu olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından; HMK'nun 353/1.b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu