Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Araçta devam eden bir arıza bulunmadığından ve giderilmiş olduğundan misli ile değişim veya bedel iadesi yapılması mümkün değildir. Ancak araçtaki arızlara bağlı olarak 31/12/2016 tarihli, 07/01/2012 tarihli, 11/01/2017 tarihli, 17/01/2017 tarihli, 03/02/2017 tarihli onarım işlemleri ile ilgili davacıdan onarım ücreti olarak toplamda 7.805,54 TL tahsil edilmiştir. Araçtaki arızanın araçta herhangi bir değer kaybına neden olunmaksızın giderilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 18/10/2021 tarihli raporda dava konusu araçtaki şikayete konu beyin arızaları kullanıcı kaynaklı olmadığı aracın imalatından kaynaklı ayıpla ilgili de olmadığı otobüsün yapmış olduğu km yani metal yorgunluğuna bağlı arızalar olduğu tespit edilip araçta ayıp bulunmaması nedeniyle misli değişim ya da bedel iadesini mümkün olmayacağı ancak 7.805,54 TL onarım bedenilinin istenebileceği rapor edilmiştir....

    Taraf delilleri toplandıktan sonra, dava konusu araçlarda ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp var ise bu durumun üretimden mi yoksa kullanımdan mı, dış etkenden mi kaynaklandığı, makinanın ayıplı olup olmadığı, bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacının bu nedenlerle bedelin iadesi talebinde bulunma koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında makine mühendisi ve kimya mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış, 27/04/2020 ve 01/02/2021 tarihli raporlarda, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, , bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, sorunun kullanımdan kaynaklanmadığı, ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği bildirilmiştir....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin açtığı seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

        iadesi talep ve dava etmiştir....

        Dava, davalıdan satın alınan koltuk ve yemek odası takımındaki ayıplar nedeniyle bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı davalıdan 2010 yılında koltuk, yemek odası ve tv ünitesi satın aldığını, ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ederek bu ürünlerin davalıya iadesi ve ürünler için ödediği bedelin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise sadece kumaşlarda sorun olduğunu ve tamir hakkının kullanıldığını, diğer ürünlerde bir ayıp olmadığını, süresinde kendilerine ihbarda bulunulmadığını savunmuştur....

          giderildiğinin bilirkişi marifetiyle tespit edildiği, bu şartlar altında davacı onarım hakkını kullanıp seçimlik hakkını bu şekilde tükettiği 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ve dava konusu onarılan araçta bu konuda devam eden bir arıza bulunmadığı da dikkate alınarak davacı tarafından ayıp nedeniyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemli davanın reddine talebin ücretsiz olarak onarım olarak değerlendirilmek suretiyle; davacı tarafından açılan ücretsiz onarım davasının kabulü ile dava konusu 34 XX 514 plakalı aracın 538,82- TL değerindeki geri görüş kamerasının davalı şirket tarafından ücretsiz onarılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklindeki gerekçe ile 1- Davacı tarafından ayıp nedeniyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesi talebinin REDDİ ile, talebinin ücretsiz onarım olarak değerlendirilmek suretiyle ; 2- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan "ücretsiz onarım" davasının kabulü ile; Dava konusu 34 XX 514 plakalı aracın...

          Mahkemece toplanan delillere göre; takip konusu faturalara konu malların tesliminin yapıldığının tartışmasız olduğu, davalı-karşı davacı tarafça düzenlenen iade faturalarıyla ilgili olarak davacı defterlerinde bir kayıt mevcut olmadığı,TTK'nın 25. ve BK'nın 198. maddeleri hükümleri doğrultusunda alıcı davalı-karşı davacının malı yasada belirlenen ve ayrıca makul süre içerisinde muayene edip ayıp gördüğü takdirde satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, ancak yasal sürede ve usulüne uygun bir şekilde ayıp ihbarında bulunulduğunun ispat edilemediği, aksine takip tarihinden sonra mal iadesi yapılması nedeniyle ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığının ortaya çıktığı, bu durumda davalı-karşı davacının aldığı malları kabul etmiş sayıldığı, tarafların birbirini doğrulayan ticari defter kayıtlarıyla davacı-karşı davalı şirketin takipte belirtilen miktarda alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili...

            Hal böyle olunca, davacının zarar (bedel indirimi) istemine yönelik olarak mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, ayıp nedeniyle indirilecek miktar, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, davacı tüketici ayıp nedeniyle bedelde indirim hakkını davalı üretici/ ithalatçı T3' ye karşı ileri süremeyeceğinden davalı T3 yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıp nedeniyle bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten 15/07/2013 tarihinde ......

              itibariyle yasal faiz talep edilebileceği; ---- değerinin düşürülerek gizli ayıplı hale getirilmesi nedeniyle----- --- davalı ---- dava tarihi ---- itibariyle yasal faizi ile tatep edilebileceği yönündeki tespit, görüş ve kanaatini bildirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu