Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketici tarafından açılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir....

Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı tarafın bedel iadesi talebinde bulunduğunu, TKHK. md.11 açık hükümlerinden de anlaşılacağı üzere "bedel iadesi" talebinin ancak satıcıya yöneltilebileceğini, 6100 sayılı Kanun ve ilgili Yargıtay kararları gözetilerek müvekkili şirkete bedel iadesi talebi yönünden husumet yöneltilmesinin mümkün olmaması sonucu davanın taraf sıfatı yokluğu nedeni ile reddini talep ettiklerini, davacının iddia ettiği problemlere ilişkin kendi yasal yükümlülüğü olan süresinde ayıp bildiriminde bulunmadığını, araçta üretim kaynaklı hiçbir problem bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için araçta ayıp olduğu kabul edilse dahi, davacı 6098 sayılı ve 6502 sayılı Kanunlar uyarınca, ancak malın ayıplı olduğunu müvekkili şirkete ve bayisine süresinde bildirmesi halinde 6502 sayılı Kanun’da yer alan seçimlik haklarını kullanabileceğini, şikayetine ilişkin davalıya süresinde ayıp bildiriminde...

Davalılar, zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçta ayıp bulunmadığını, arızanın kullanımdan kaynaklandığını, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....

    Mahkemece, davacıların en geç satın alındığı tarihten 15 gün sonra olumsuzluklardan haberdar oldukları, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadıkları, bu nedenle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca taahhütlerini yerine getirmediğini, sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ve ödedikleri bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece davacıların ayıptan haberdar oldukları tarihten itibaren 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Nitekim bilirkişiler motor değişimi yapılarak dolaylı olarak ayıbın giderilebileceğini, imalatçı firmanın da çift motor numaralı araç üretiminin mümkün olduğunu kabul etmeleri karşısında davacının ayıp iddiası nedeniyle TKHK da tanınan bedel iadesi isteminin yasaya uygun meşru bir talep olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan davalının ağır kusuru olduğu için zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinde duraksama olmamalıdır. Ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ilişkin davalıların açık bir savunması da yoktur. Ne var ki yerel mahkemenin süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı bu nedenle davacının ayıbı kabullenmiş sayılacağına ilişkin gerekçesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca tüketicinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteğinde bulunması haklıdır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "Dava hukuksal niteliği itibariyle, sözleşmenin feshine bağlı olarak cihazların geç ya da eksik teslimi nedeniyle yapılan kesintinin iadesi için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir....

          yönelik 20.10.2020 tarihli tutanak incelendiğinde ürünün çalışması sağlık açısından uygun olmadığı ve değiştirilmesi gerektiğine yönelik rapor nazara alınarak davacının ürünü gizli ayıplı olması sebebiyle iade ettiği kanaatine varıldığı iş bu kapsamda davacının satım sözleşmesini fesh etmekte haklı olduğu davacının bedel iadesi talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki mobilya satım sözleşmesi dolayısıyla ayıp nedenine dayalı sözleşmenin feshi bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 03/11/2019 tarihli belge içeriğine göre KDV dahil 16.000,00- TL yazılı mal alımına ilişkin sözleşme yapıldığı ihtilafsız olup, davacı tarafça faturaya konu ürünlerin ayıplı ve sözleşmeyle kararlaştırılandan farklı olduğu gerekçesiyle 27/12/2019 tarihli noter ihtarnamesiyle sözleşmenin feshi ve bedeli iadesi talebinde bulunmuş eldeki dava da 20/01/2020 Tarihli dava dilekçesiyle aynı talebini yinelemiştir. İlk derece mahkemesince sözleşmenin feshi isteminin kabulüne bedel iadesi istemine ilişkin talebin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça kabul edilen kısım yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Somut uyuşmazlıkta, satıcıya bedel iadesi için ihtarname çekilmiştir. Ancak satış bedelinin iade borcu muaccel olmamıştır. Yukarıda belirtildiği üzere davacı (Alıcı) sözleşmeden dönme hakkını kullandığına göre, bedelin iadesini isteyebilmesi için ayıplı bilgisayarı davalıya (satıcı) iade etmekle yükümlüdür. Bilgisayar iade edildiği takdirde satış bedelinin iadesi borcu muaccel hale gelecektir. Bilgisayar iade edilmediği sürece satış bedelinin iadesi istenemeyecektir. ... çoğunluk mahkemenin bilgisayarın geri verilmesi ... ile bedelin iadesine dair hükmünü usul ve yasaya uygun bularak bozma nedeni kabul etmemiştir. Diğer bir deyişle satıcının bedel iadesi borcunun bilgisayar iade edildiğinde muaccel hale geleceğini kabul etmiştir. Davacı halen bilgisayarı iade etmediğinden davalının bedel iadesi borcu muaccel hale gelmemiştir....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın atılan sıfır km araçta ayıp olup olmadığı, var ise bu ayıp nedeni ile davacının talep ettiği seçimlik haklarını kullanıp kullanamayacağı, hükmedilen değer kaybının yerinde olup olmadığı ve davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, ayıplı mal nedeni ile misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim istemini konu almaktadır. Davacı davalılardan aldığı araçta ayıp olduğu iddiası ile eldeki davayı açmış, davalılar ayıp bulunmadığı savunmuş, ilk derece mahkemesince ayıp oranında değer kaybı hüküm altına alınmıştır....

              UYAP Entegrasyonu