Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni sayılmasa da fiili ayrılık döneminde davalı erkeğin birlik görevleri askıya alınmış değildir. Davalı erkeğin en azından ortak çocuklara karşı birlik görevlerini yerine getirmesi gerekir. Somut olayda da; davalı erkeğin fiili ayrılık süresince davacı eşini ve çocuklarını arayıp sormadığı, onlara maddi-manevi destek sağlamadığı aksi kanıtlanamayan tanık anlatımlarıyla sabittir. Bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık yasal olarak mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değild Eşlerin yükümlülükleri Türk Medeni Kanunu'nda açıkça düzenlenmiştir. Kanundaki bu yükümlülükler genel olarak; “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, "tarafların karşılıklı olarak eşlerden beklenen iletişim, paylaşma, birlikte hareket edebilme durumunun zedelendiği ve boşanma kararı verilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı" gerekçesiyle Türk Medeni Kanununun 171. maddesi gereği ayrılık kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin, birlik görevlerini yerine getirmediği, eşinin ailesine soğuk davrandığı ve eşine ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması, ancak "ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması" gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır....
Boşanma sebebi ispatlanmamış ise, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunup bulunmadığına artık bakılmaz; başka bir ifade ile böyle bir olasılık bulunsa bile, ayrılık kararı da verilemez. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, "boşanma sebebinin ispatlanmadığı, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin delil bulunmadığı" kabul edildiğine göre; böyle bir durumda ayrılık kararı da verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre, bu husus, aleyhe bozma sebebi yapılmamış, hükmün, onanması cihetine gidilmiştir....
Sanığın, boşanmak üzere olduğu ve bu nedenle ayrı yaşadığı eşinin ikametinin kapısını, görgü tespit tutanağında belirlendiği şekilde yaktığı, yanma neticesinde ayrıca apartmanın iç tarafının bir kısım yerlerinin zarar görmesine sebebiyet verdiği ve bu şekilde üzerine atılı olan yakarak mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1-Şikayetçi ... ile sanığın aşamalarda verdikleri ifadelerinde; resmi nikahlı evli olduklarına dair beyanları nazara alınarak; suç tarihinde eşler arasında görülmekte olan boşanma davasının bulunup bulunmadığı ve bu dava ile ilgili "yargısal fiili ayrılık kararı" verilmiş olup olmadığının kesin surette saptanarak, 5237 sayılı TCK'nın 167/1-a maddesine göre, ''haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin zararına suçun işlenmesi halinde ilgili akraba hakkında ceza verilmeyeceği '' hükmü ile aynı kanun maddesinin 2. fıkrasındaki; haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin zararına olarak bu suçun işlenmesi halinde ilgili...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2020/197 ESAS-2021/37 KARAR DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin devamına yönelik hiç bir birliktelik de yaşanmadığını, uzun süredir aynı coğrafi bölge sınırları içinde dahi bulunmadıklarını, reddedilen boşanma davasının üzerinden yaklaşık 4 yıl zaman geçtiğini ve fiili ayrılık durumunun bulunduğunu beyanla, fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine, boşanma halinde müvekkili lehine 100.000- TL maddi, 100.000- TL manevi ve dava tarihi itibariyle 1.500,00- TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Mahkemece yapılan yargılama, taraf beyanları, yazılan müzekkere cevapları tanık beyanları, SİR ve tüm dosya kapsamına göre: Tarafların 03/03/2005 tarihinde evlenip bu evlilikten müşterek bir çocuklarının bulunduğu, davacı tarafından İngiltere'de alındığını iddia ettiği ayrılık kararına dayalı boşanma talepli mevcut davanın açıldığı, davalı tarafın açılan davanın reddini talep ettiği, davacı tarafın dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak bildirdiği herhangi bir ayrılık kararının dosyaya sunulmayıp dosya kapsamına göre bu hususun tarafların ayrı ev tutabilmeleri ve bu sebeple davacının sosyal yardım alabilmesine yönelik olduğu, bu süreçte dahi tarafların zaman zaman görüştükleri, davacı tarafça boşanma sebebi olarak ayrılık kararına dayanılmış olması sebebi ile davacı tarafça boşanma sebebi olarak dayanılmayan hususlardaki tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı bu itibarla tarafların evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ayrılık - Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davaları ile, "ayrılık ve nafaka talebine ilişkin" davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, lehine takdir edilen maddi tazminat miktarı yönünden tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2013 (Çrş.)...
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ayrılık-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ayrılık dönemine ilişkin tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2011 (Prş.)...
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ayrılık-Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kocanın boşanma davası, kadının karşı ayrılık davası ve kadının birleşen bağımsız tedbir nafakası davaları yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.01.2012 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 16.11.2001 tarihinde kesinleşen ayrılık kararından sonra, ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olmasına dayanılarak tarafların boşanmalarına (TMK.m.172/2) karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.02.2013...