Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; ASIL DAVANIN VE KARŞI DAVANIN AYRI AYRI KABULÜ İLE ; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklar Alper ve Bahar'ın velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesine, asıl davanın kabul edilmiş olmasına, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlara yönelik olarak istinaf etmiştir. İstinaftan FERAGAT dilekçesi: Davalı-davacı T5 11/01/2022 tarihli dilekçesi ile, istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1999 yılında evlendiklerini, iki müşterek çocukları olduğunu, davalının evlilik hayatı boyunca davacıya hakaret ettiği ve şiddet uyguladığını, davalının müşterek konutu terk ederek ayrı yaşamaya başladığını, davacı ile müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, davacı ve müşterek çocukların komşuların yardımıyla geçindiklerini ileri sürerek, davacı için 300,00 TL ve iki müşterek çocuk için de ayrı ayrı 300,00’er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    (YHGK 11.4.2007, 2007/12-179 E.-2007/198 K.), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) TMK.nun 197.maddesinde düzenlenen tedbir nafakası, boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. TMK'nın 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak kaydı ile geçimi için diğer taraftan talep edebileceği; iştirak nafakası ise, TMK'nın 182/2. maddesinde düzenlenen velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve giderlerine gücü oranında katıldığı nafakadır. Somut olayda, davacı taraf dava dilekçesinde; aylık 1000,00 TL tedbir nafakası talebinde bulunmuştur....

      Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin çalışıyor olması davalıyı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Halen evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, ayrı yaşamaya haksız olarak sebebiyet veren eş tedbiren nafaka vermekle yükümlüdür. Ancak, davacı eşin çalışması, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Somut olayda; davacının ayrı yaşamada haklılığı kanıtlanmıştır....

        C) İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabul edilmesinin hatalı olduğunu, ihtiyati haczin teminatsız kabul edilmesi gerektiğini, HMK'nın 389/1 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, yaklaşık ispat koşulunun yeterli olduğunu, davacının alacağının kambiyo senedine bağlı olduğunu, icra takibi başlatıldığını, alacağın kesinleştiğini, akraba olan davalılar arasındaki devir nedeniyle alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken teminat karşılığında kabul edilmesinin, diğer yandan tedbir talebinin reddinin hatalı olup usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ihtiyati haczin teminatsız olarak kabulü ile taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tasarrufun iptali ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir....

        devam maddeleri kapsamında KABULÜ ile davalı yönetime ait; -... numaralı ve 17/08/2022 tarihli faaliyetten men ve mühürleme işleminin, -... sayılı ve 07/10/2022 tarihli İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatları iptali işleminin,-... sayılı ve 12/10/2022 tarihli faaliyetten men işlemine ilişkin kararların AYRI AYRI UYGULANMASININ TEDBİREN DURDURULMASINA, 2-Tedbirin mahiyeti gereği HMK 392/1 maddesi gereğince teminat alınmasına yer olmadığına, ..." karar verilmiştir....

          Davalı- karşı davacı kadın, kusur belirlemesi, kocanın davası, yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, tazminatların miktarı, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

          Toplanan delillerden; tarafların ayrı yaşamaya başladığı, 16.04.2012 doğumlu .....'in yaşı itibariyle anne bakım, sevgi ve şefkatine muhtaç olup, anne yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 197/son maddesi kapsamında bir önlem olarak, geçici velayet düzenlemesi yapılarak, velayetin davacı-karşı davalı kadına verilmesine yönelik istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de isabetsiz olmuş bozmayı gerektirmiştir. c-Davacı-karşı davalı kadın yanında bulunan çocuk yönünden tedbir nafakasına hükmedilmesi için, kadının ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlama yükümlülüğü bulunmamaktadır. O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk 2012 doğumlu ..... yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddeleri gereğince uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/48-2009/820 E-K sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, dava sırasında davacı lehine aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmolunmuş ise de boşanma davasının reddine dair verilen hükmün kesinleşmesi nedeniyle tedbir nafakasının sona erdiğini, boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden sonra da davalının, davacıyı arayıp sormadığını, geçimi ile ilgilenmediğini, davacının, çocuklarının ve eş dost akraba yanında yaşamaya çalıştığını, hiçbir geliri bulunmayıp yaşı itibariyle çalışmasının mümkün bulunmadığını, sosyal güvencesinin de bulunmadığını, davalının maddi durumunun da iyi olduğunu belirterek, davacı için aylık 600,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

              Davalı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetkili olan Edremit Aile Mahkemesine gönderilmesine, davalı/ karşı davacı müvekkile ait taşınmazlar üzerine konulan tedbirlerin kaldırılmasına, davacı/ karşı davalı T1 taşınmazlarınında paylaşıma tabi olması gerektiğinden TAKBİS sisteminden tespit edilerek ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesinin 07/10/2021 tarihli ara kararı ile "1- Davalı-karşı davacı vekilinin itirazının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; Balıkesir İli, Edremit İlçesi, 1478 ada 3 parsel 3 nolu bağımsız bölüm üzerine tedbir konulmasına, mahkememizin 28.07.2021 tarihli ara kararı ile konulan diğer tüm tedbirlerin kaldırılmasına," karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu