Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Dava evlilik birliği içinde takdir edilen tedbir nafakasının kaldırılması davasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 186/3.maddesine göre, eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir. 195/1.maddesine göre de evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde eşlerden biri hakimin müdahalesini isteyebilir. Somut olayda Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/103 esas 2018/139 karar sayılı kararı ile davalı ve ortak çocuklar lehine aylık 800,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve dinlenen tanık anlatımları göz önüne alındığında, tarafların 2018 yılının başlarında birlikte yaşamaya başladıkları, bu durumda evlilik birliği içinde takdir edilen tedbir nafakasının haklı nedenlerinin ortadan kalktığı anlaşıldığından dava tarihinden itibaren tedbir nafakasının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

Bu itibarla tarafların istinaf isteminin AYRI AYRI kabulü ile yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanarak bir karar verilmesi için kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımlar hariç olmak üzere kaldırılarak Mahkemesine gönderilmesi, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

AYRI ESASTAN REDDİNE karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Bu bakımdan davalı-davacı kadının 25.08.2010 tarihinde bir başka erkekle yaşamaya başladığı ve geçiminin bu kişi tarafından sağlandığı anlaşıldığından tedbir nafakasının bu tarihten geçerli olarak kaldırılması gerekirken; bu konuda bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Ancak bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, davasının reddi, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, müşterek çocuk ... yararına hükmolunan tedbir nafakasının son bulma tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının davacıya hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır....

      Günü 18.00'a kadar çocukların sağlık ve eğitim durumlarına engel olmamak koşulu ile şahsi ilişki tesisine, Birleşen davada davacının tedbir-yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi'nin (2018/657 Esas) ara kararında müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devam etmek üzere 150 TL arttırılarak neticeten 400 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, Birleşen davada davacının tedbir-iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Ankara Batı 4....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2021/371 ESAS, 2022/55 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eş ile evliliğinden müşterek Buğra isminde bir çocuğu olduğunu, davalının sürekli olarak evi terk ettiğini, hakaret ettiğini ve seni öldürürüm şeklinde tehdit ettiğini, bunun üzerine kolluk kuvvetlerine bildirerek ailesinin yanına çocuğuyla birlikte yerleştiğini, şu anda işsiz olduğunu, çocuğun masraflarının çok olduğunu, bu nedenle müşterek çocuk için aylık 2.000 TL. Tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2017/805 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, boşanma davalarının kabulü ile karşı tarafın boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilerek çocuk için aylık 1.000- TL tedbir ve iştirak nafakası ile davalı kadın yararına aylık 1.500- TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştir....

      H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle, 1- Davacı kadın ve davalı erkeğin istinaf başvurusunun, istinaftan feragat nedeni ile AYRI AYRI REDDİNE (HMK. m. 349/2). 2- Taraflarca yatırılan 80,70'er TL istinaf karar harcının yatıranlara iadesine, 3- Taraflarca yatırılan 220,70'er TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4- Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren başlamak üzere 800,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca vekili; davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkindir. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır (TMK md.197)....

      UYAP Entegrasyonu