Burada üzerinde durulması gereken diğer husus davacının çıkma payı alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile vergi dairesi müzekkere cevaplarından davalı şirketin faaliyetine son verdiği, kuruluşundan bu yana her yıl artacak şekilde zarar ettiği sabittir. Davacı tarafından ibraz edilen sözleşmeler davalı şirket tarafından akdedilen sözleşmeler olmayıp, davalı şirket müdürünün şahıs firması tarafından akdedilen sözleşmeler olduğundan davacının çıkma payı alacak miktarı yönünden sonuca etkili olmayıp, ileri sürülen bu sebepler sorumluluk davasına konu olabilir....
Burada üzerinde durulması gereken diğer husus davacının çıkma payı alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile vergi dairesi müzekkere cevaplarından davalı şirketin faaliyetine son verdiği, kuruluşundan bu yana her yıl artacak şekilde zarar ettiği sabittir. Davacı tarafından ibraz edilen sözleşmeler davalı şirket tarafından akdedilen sözleşmeler olmayıp, davalı şirket müdürünün şahıs firması tarafından akdedilen sözleşmeler olduğundan davacının çıkma payı alacak miktarı yönünden sonuca etkili olmayıp, ileri sürülen bu sebepler sorumluluk davasına konu olabilir....
BAM kaldırma kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda davacının çıkma isteğinin uygun görülmesiyle birlikte ayrılma akçesi hesaplatılmış olup benimsenen bilirkişi ek raporu doğrultusunda davacının ayrılma akçesinin (çıkma payı tutarı) 198.433,16-TL olduğu anlaşılmakla bu tutar üzerinden davacının çıkma payı alacağının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ İLE; davacının davalı ....'...
yönünde işlem tesis ettiği kanaati uyandırdığı, davalı tarafça, davacının şirkete borçlu olduğu savunulmuş ise de, bu borcun dayanaklarının ortaya konulamadığı, davacıya şirket tarafından bu ödemenin yapıldığına dair herhangi bir makbuz sunulmadığı, salt defterlere borç kaydedilmiş olmasının davalı şirketin böyle bir alacağının bulunduğunu kabule yeterli olmayıp, davacının davalı şirkete borcu olduğuna dair iddia kanıtlanmadığından davacının bu borcunun ayrılma payı hesabında dikkate alınması gerektiği yönündeki savunma sebepleri yerinde olmadığı gibi, 6552 sayılı Yasa dayanak yapılarak yapılan savunmaya da itibar edilmediği, davacının ayrılma payı ödenen sermaye oranında hesaplandığından sermaye borcunun ayrılma payından ayrıca düşülmesine gerek olmadığı, somut uyuşmazlık yönünden ayrılma payının 2012 yılındaki bilançoda ve şirket kayıtlarında yer alan mal varlığının esas alınarak öz varlık hesabının yapılmasının ve ayrıca ortağın ödediği sermaye oranına göre hesaplanmasının isabetli...
şirketin ticari faaliyetlerinden kaynaklı olarak banka hesabına yatırılan toplam 630.000,00 TL'nin ortaklardan ... tarafından çekildiği, bu paranın davalı-karşı davacının ayrılma payının hesabında dikkate alındığının davacı şirketçe ispatlanamadığı, ancak davalı-karşı davacı ortağın ayrılma payının hesaplandığı tarihten önce 2010 yılında şirket hesabından çekilen bu paraya ilişkin ayrılma payı hesabının İzmir 9....
in kendi şahıs işletmesine ilişkin hesaplarda tuttuğunu bu sebeple ayrılma akçesi ve kar payı devrinin şirketin gerçek bütçesi üzerinden hesaplanmadığını, kendi payına karşılık olarak payın değerinin altında bir ödeme yapıldığını iddia ederek iş bu alacak davasını ikame ettiği, davacının ortaklıktan ayrıldığı ve dava tarihi itibariyle şirket ortaığı olmadığı halde dava dilekçesinde söz konusu alacak talebini kar payı ve ayrılma akçesi olarak nitelendirdiği mahkememizce dikkate alınarak davacıya talebini açıklamak ve somutlaştırmak üzere kesin süre verildiği, davacının 10/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde dava dilekçesindeki iddialarını aynı şekilde tekrarladığı ve taleplerini yinelediği, davacının, geçmişte davalı .... Şti'nin ortağı olduğu ve ortaklığa ilişkin paylarını diğer davalı ...'...
Öte yandan ayrılma akçesi ve kar payı talepleri yönünden ise, davacı vekilinin feragat beyanı nazara alınarak HMK'nın 307 maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Ortaklıktan çıkma talebi yönünden; Davanın kabulü ile, davacının Gaziantep Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ...... sicil numarasında kayıtlı .........
D.. arasında sorunlar bulunduğu, tartışmalar sebebiyle davacının şirketten ve şirket işlerinden uzaklaştırıldığı, buna göre, davacının şirket ortaklığını sürdürme imkanının kalmadığı, ayrılmaya yönelik haklı sebeplerin oluştuğu, en son alınan bilirkişi raporunda davacının ayrılma payı olarak 87.405 TL'nin belirlendiği, davacı tarafça şirket ortakları hasım gösterilerek açılan ve birleştirilen davada, davanın niteliği gereği şirket ortaklarına husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle asıl davada davanın kabulüne, davacının, davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, ayrılma payı olarak belirtilen 87,405 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Davacı vekilinin 02/10/2018 tarihinde dosyaya sunduğu tavzih dilekçesinde özetle mahkemenin ara kararı üzerine işbu dilekçeyi kaleme aldıkları, kar payı alacağının şimdilik 600 TL, ayrılma akçesi alacaklarının 400 TL, 10 yıllık döneme yönelik talepleri için her yıl kar payı alacağı olarak talep ettiği meblağ 60 TL (hepsi belirsiz alacak) olarak belirttikleri görülmüştür....
Davacı vekilinin 02/10/2018 tarihinde dosyaya sunduğu tavzih dilekçesinde özetle mahkemenin ara kararı üzerine işbu dilekçeyi kaleme aldıkları, kar payı alacağının şimdilik 600 TL, ayrılma akçesi alacaklarının 400 TL, 10 yıllık döneme yönelik talepleri için her yıl kar payı alacağı olarak talep ettiği meblağ 60 TL (hepsi belirsiz alacak) olarak belirttikleri görülmüştür....