Bölge Mahkemesinin kararı ile tarafların ayrı yaşamalarına karar verildiğini, ayrılık süresince 2009 doğumlu müşterek çocuk Angelina'nın velayetinin kendisine verilerek, kendisi ve çocuk için nafakaya hükmedildiğini belirterek, kesinleşen yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfızine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tanınması istenen yabancı mahkeme kararında ayrılık süresinin belirlenmediği, Türk Medeni Kanununun 171. maddesinde ayrılığın 1 ile 3 yıl arasında süreli olarak düzenlendiği ve süresiz olarak verilen ayrılık kararının Türk kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Tanınması istenen yabancı mahkeme ilamı incelendiğinde davanın "evliliğin korunması" davası olarak isimlendirildiği, davacı kadının talebinin de "ayrı yaşamaya müstahik ilan edilmesine" karar verilmesi olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde "eylemli ayrılık ve terk" hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacı erkeğin eylemli ayrılık (TMK m.166/son) hukuki sebebine dayalı boşanma telebi hakkında bir karar verilmiş ve fakat terk sebebine (TMK m.164) dayalı açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir [(HMK m.26 HMK m.297(2)]....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ayrılık kararı verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; erkeğin kadına hakaret ve aşağılama içeren sözler sarfettiği, bu yönden kusurlu olduğu, taraflar arasındaki en büyük problemin düğünde takılan paraların davacının ailesine verilmesi ve bu nedenle davalının ev almak istememesi olduğu, taraflar arasındaki bu geçimsizliğin evlilik birliğini çekilmez hale getirmediği, müşterek çocuklar da gözetilerek ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğu gerekçesiyle TMK 170 maddesi uyarınca ayrılık kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin kadına seni istemiyorum dediği, piçlerini sustur diyerek hakaret ettiği, şişmansın, geri zekalısın diyerek aşağıladığı anlaşılmaktadır...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Beykoz Aile Mahkemesi TARİHİ :18.07.2014 NUMARASI :Esas no:2013/446 Karar no:2014/759 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek eş tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Gerek redle sonuçlanan ilk davada, gerekse fiili ayrılık süresinde davacı erkek eşden kaynaklanan davalının kişilik haklarına saldırı niteliğinde maddi bir hadisenin varlığı ispatlanamamıştır....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında ayrılık kararının sebeplerinin oluşmadığını, taraflar arasında müvekkili tarafından açılan Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 2017/464 Esas ve 2018/622 Karar sayılı dosyasında boşanma davası olduğunu ve kadına atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte boşanma davasının reddini kadının talep ettiğini, kadının boşanmak istemediğini ve kocasını sevdiğini söylediğini, mahkemenin gerekçesinin taraflar arasındaki boşanma davasındaki gerekçe ile çeliştiğini, bu nedenle ayrılık kararının gerekçesini oluşturmadığı halde ayrılık kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, ayrıca tedbir nafakasına ilişkin olarak Kayseri 4.Aile Mahkemesi dosyasından davacı ve müşterek çocuklar için verilen tedbir nafakası taleplerinin, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi 2018/2943 Esas ve 2021/153 Karar sayılı dosyasından...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2017 NUMARASI : 2014/866 E -2017/948 K DAVA KONUSU : Ayrılık-Tedbir Nafaka KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 21/04/1979 tarihinde evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davalının müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalıya Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1613 esas sayılı kararı ile oğlunun yasal danışman olarak atandığını, davalının sorumluluklarını ihmal ettiğini, müvekkilinin barışma çabalarına davalının olumlu yanıt vermediğini, davalının ortak hanede iken müvekkilinin ortak haneye dönmesinin imkansız olduğunu, kusurlu tarafın davalı taraf olduğunu belirterek taraflar arasında ayrılık kararı verilmesine, müşterek hanenin müvekkiline özgülenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Cumartesi günleri saat 09.00'dan takip eden Pazar günü akşam 17.00'ye kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00'dan 3. günü akşam 17.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz sabah 09.00'dan, 30 Temmuz akşam 20.00'a kadar, her yıl babalar günü sabah 09.00'dan akşam 20.00'a kadar, her yıl yarıyıl tatilinin 2. haftası pazartesi sabah 09.00'dan pazar günü akşam 17:00'a kadar şahsi ilişki kurmasına. 4- İlk derece mahkemesince, 18.03.2016 tarihli ara kararı ile davacı-davalı kadın yararına hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının, ayrılık kararı süresince devamına ve davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine. 5- İlk derece mahkemesince, 18.03.2016 tarihli ara kararı ile müşterek çocuk T3 yararına hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının, ayrılık kararı süresince devamına ve davalı-davacıdan alınarak, davacı-davalı kadına verilmesine. 6- Ayrılık süresince, velayeti anneye verilen müşterek çocuk Ahmet Karakaya'nın, anneye teslim tarihinden başlamak ve ayrılık kararı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın kabulüne, TMK 170 maddesi gereğince 1 yıl süre ile ayrılık kararı verilmesine, bu süre içinde müşterek çocuk 18/03/2014 doğumlu ELİF ÇAKIR'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, yargılama aşamasında dava tarihinden itibaren verilen daha sonra artırılan 400 TL çıkartılan tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra da 400 TL ve iştirak nafakası olarak ayrılık süresince davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama sırasında TMK 119 göre verilen araca ilişkin tedbir kararının karar kesinleştikten sonra kaldırılmasına, birleşen davanın kabulüne, yargılama sırasında müşterek çocuk ile verilen şahsi ilişkinin çocuğun da 2014 doğumlu olması nedeniyle karar kesinleşene kadar devamına, velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın kabulüne, TMK 170 maddesi gereğince 1 yıl süre ile ayrılık kararı verilmesine, bu süre içinde müşterek çocuk 18/03/2014 doğumlu ELİF ÇAKIR'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, yargılama aşamasında dava tarihinden itibaren verilen daha sonra artırılan 400 TL çıkartılan tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra da 400 TL ve iştirak nafakası olarak ayrılık süresince davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama sırasında TMK 119 göre verilen araca ilişkin tedbir kararının karar kesinleştikten sonra kaldırılmasına, birleşen davanın kabulüne, yargılama sırasında müşterek çocuk ile verilen şahsi ilişkinin çocuğun da 2014 doğumlu olması nedeniyle karar kesinleşene kadar devamına, velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 8.5.2014 tarihli dilekçesi ve 13.11.2014 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile boşanmak istemediğini ve üç yıllık süre ile ayrılığa karar verilmesini talep etmiştir. Kadın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasını, ıslah ederek ayrılık davasına dönüştürmüştür....