"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki isim ve soyadı tashihine ilişkin talepte ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "Melahat" olan adının “...” olarak, “...” olan soyadının evlenmeden önceki soyadı olan "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Somut olayda, davacının 08.09.1986 işe giriş tarihli bildirgedeki soyadı, baba adı ve doğum tarihi bilgilerinin üçünün de neden farklı yazıldığı yeterince araştırılmadan, hizmet cetvelinde Ulufer olarak görünen kaydın davacıya ait olup olmadığı tespit edilmeden, bildirgedeki işyerinde davacı ile aynı dönemde çalıştığını iddia eden tanığın bordrodaki soyadının farklı olduğu gözetilerek bu kişinin bordrodaki kişi olup olmadığı denetlenmeden eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Buna karşılık Türk Medeni Kanununun sözü edilen bu maddesindeki “evli değilse ananın” ibaresi Anayasanın 10 ve 41. maddelerine aykırı bulunarak baba lehine iptal edilmiştir. Bu madde iptal edilmezden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ile yine, aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuk babanın soyadını tanıma vs. sebeplerle alamamakta idi. O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir....
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....
Mahallesi, 21757 ada 6 ve 21760 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında 1925 olarak yazılan doğum tarihinin 1945 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğü'nün “Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı 27. (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğü'nün 25.) maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir. Görüldüğü gibi bunların arasında T.C kimlik numarası, medeni hali, cilt ve sıra numarası ile doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Kimlik numarasının farklı olduğunu, baba adı ve doğum tarihi bilgilerinin hatalı olduğunu hususları tespit ettiklerini, müvekkillerine dedesi Halil Akın'dan miras kalmış olmasına rağmen annelerindeki hatalı kayıt sebebiyle Halil Akın'a mirasçı gözükmediklerini, kamu düzeni ve hakkaniyet açısından ilk kaydın silinmesi ve müvekkillerinin annesi T14'ın ortak muris Halil Akın ve Fatma Akın'ın mirasçısı olduğunun tespitine karar verilmesini, açıklanan sebeplerden ve Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere esas yaşam, faaliyet ve mirasçılık durumları sonraki mükerrer kayıt üzerine kurulmuş olduğunu önceki kaydın iptal yoluna gidilmesinin kamu düzeni ve hakkaniyet açısından isabetli olacağını, bu sebeplerle önceki kaydın iptali ile T14'ın Antalya İli Korkuteli İlçesi Küçükköy-Akpınar Mah. 43 Cilt 39 Hane ve BSN:31'de kayıtlı baba adının HALİL doğum tarihinin 01/01/1946 olarak düzeltilmesini, T14'ın HALİL AKIN (T.C.: ) ve FATMA AKIN'ın (T.C.:0) mirasçısı olduğunun tespitine karar verilmesini...
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Buğra”nın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, tapu kayıt malikinin tespiti ve tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bunun içinde kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun tespiti zorunludur. Eldeki davada davacı, dava konusu taşınmazın kayıt malikinin kendisi olduğunun tespiti ve kayıttaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir....
Bu kişi büyüyüp ergin oluncaya kadar öz veya soyadını benimseyememiş, onunla kendisini özdeşleştirememiş olmasına rağmen onu bu adla veya soyadı ile yaşamını sürdürmeye zorlamada hiçbir toplumsal yarar olamaz. Hal böyle olunca da ad değiştirmek istemlerini içeren davalar da davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması, onun öncelikle dikkate alınması gerekir. TMK'nın ön gördüğü “ haklı sebep ” bu kapsam için de değerlendirildiğinde hâkimin bu konudaki takdiri, ileri sürülen sebebin ve yeni alınmak istenen adın veya soyadının makul, toplum değerlerine ters düşmeyen ve özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikler bulunduğunun saptanması ile sınırlı olmalıdır. Soyadı Kanununun 3.maddesine göre, " Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmıyan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz." Soyadı Nizamnamesinin 5. Maddesine göre, " Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır." Soyadı Nizamnamesinin 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT Taraflar arasında görülen tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir....