Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan adının “...”, “...” olan doğum tarihinin ise “...” olarak olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
Dava, tapu kayıt malikinin tespiti ve tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, ... adı kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bunun içinde kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun tespiti zorunludur. Eldeki davada davacı, dava konusu taşınmazın kayıt malikinin kendisi olduğunun tespiti ve kayıttaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir. Ancak, eda davası ile birlikte bağımsız bir tespit davasının dinlenebilmesi için diğer genel dava şartları dışında özellikle davacıların bu hukuki münasebetin mevcut olmadığının hemen tespitini talep etmekte hukuki bir yararları bulunmalıdır....
Davacı, 101 ada 38, 101 ada 39, 390 ada 9 ve 395 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki olduğunu, ancak dava konusu taşınmazların kadastro tespiti esnasında T.C kimlik numarası, medeni hali, cilt ve sıra numarası ile doğum tarihinin yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarında T.C. kimlik numarasının, doğum tarihinin, cilt ve sayfa numarasının, nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davacının nüfus bilgilerinde çelişki bulunduğunu, öncelikle bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, kayıt malikinin adı, soyadı ve baba adında mevcut hataların düzeltilebileceği, kimlik numarası, doğum tarihi ve cilt no gibi bilgilerin düzeltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; tapu kütüğüne malikin adı, soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası dışındaki nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi mümkün değil ise de idari yoldan tapu kaydında tasarrufta bulunulamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacı ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Mahkemece, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak, tapu kayıt maliki "......
Nüfus kütükleri, kişilerin kimliklerinin, yerleşim yeri adreslerinin, aile bağlarının, vatandaşlık durumlarının ve şahsi hallerinin belirlenmesi amacıyla ilçe ve aile esasına göre nüfus olaylarının tescil edildiği, daimi olarak saklanması gerekli resmi sicillerdir (5490 s. NHK. m. 5/1). Nüfus kütükleri; aile kütüğü, özel kütük ve yedeklerinden oluşur. Aile kütüklerinde de kişinin T.C. kimlik numarası, kişinin adı, soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi, evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi, kişinin kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy, mahalle adı, cilt, aile ve birey sıra numarası, kişisel durumda meydana gelen değişikliler veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler, medeni hali, yerleşim yeri adresi gibi kişisel bilgiler yer alır. (5490 s. NHK. m. 7)....
Nüfus kütükleri, kişilerin kimliklerinin, yerleşim yeri adreslerinin, aile bağlarının, vatandaşlık durumlarının ve şahsi hallerinin belirlenmesi amacıyla ilçe ve aile esasına göre nüfus olaylarının tescil edildiği, daimi olarak saklanması gerekli resmi sicillerdir (5490 s. NHK. m. 5/1). Nüfus kütükleri; aile kütüğü, özel kütük ve yedeklerinden oluşur. Aile kütüklerinde de kişinin T.C. kimlik numarası, kişinin adı, soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi, evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi, kişinin kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy, mahalle adı, cilt, aile ve birey sıra numarası, kişisel durumda meydana gelen değişikliler veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler, medeni hali, yerleşim yeri adresi gibi kişisel bilgiler yer alır. (5490 s. NHK. m. 7)....
soyadlarının farklı olmasından rahatsız olduğunu ve anne ile aynı soyadını taşımak istediğini iddia ederek, ortak çocuğun soyadının davacı annenin soyadı olan "Karakol" olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesi 18.07.2017 tarihli kararla; "4721 sayılı TMK.nun 321. maddesine göre ana ve baba evli ise çocuğun ailenin soyadını taşıyacağı, "aile" deyiminden babanın anlaşılacağı, çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde anası ile babasının evli olup olmadığına bakmanın gerekeceği, soyadının değiştirilmesi istenen 17.03.2011 doğumlu Asır Efe İncel'in doğum tarihi itibariyle ana ve babasının evli olduğu, evlilik birliği içinde doğan çocuğun TMK.nun 321.maddesine göre babanın soyadını aldığı, çocuğun soyadı bu suretle belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına dayanarak değiştirmenin Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün olmadığı, çocuğun soyadının ancak ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların...
Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleşmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun 27....
Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleşmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun 27....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava nüfus kaydındaki doğum yerinin, doğum tarihinin ve soy adının düzeltilmesi, birleşen dava 27/02/1974 doğumlu Cemal Atalay ile 22/09/1969 Beyrut/Lübnan doğumlu Jamal Darwiche'nin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davadan vazgeçilmesi nedeni ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen davadaki taleplerinin kabulüne karar verilmiş, karar davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi tarafından istinaf edilmiştir. İzmir 11....