Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, 5510 sayılı Yasanın 42. maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtiğinde Kurumun talebi reddetmiş olduğu esas alınarak, anılan üç aylık bekleme süresine yukarıda belirtilen üç aylık makul süre (3 + 3 =6 ay) eklenmeli; davanın kuruma başvuru tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde açılması durumunda yine Kuruma ilk başvurunun yapıldığı tarihteki prime esas kazancın esas alınması; başvuru tarihinden itibaren altı aylık sürenin geçmesinden sonra dava açılması durumunda ise, makul sürenin geçtiği ancak Kurum tarafından da başvuruya bir cevap verilmediği gözetilerek belirlenmesi gerekecektir....

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 6495 sayılı Kanun'la değişik 56. maddesi kapsamında erbaş ve erlerin anne ve babasına tanınan şartsız aylık bağlamaya ilişkin 01/01/2020 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme uyarınca davacıya 2013 yılı Ağustos döneminden itibaren aylık bağlanabileceği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, idarelerinin harçtan muaf olması nedeniyle yargılama gideri olarak harç yüklenemeyeceği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 72. maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişikliğin Resmi Gazete'de yayımlandığı 12/07/2012 tarihinden itibaren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 47. maddesi uyarınca muhtaçlık şartı aranmaksızın aylık bağlanması gerektiği, yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılması gerektiği ileri sürülerek temyiz isteminin reddine karar verilmesi istenilmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30/09/2020 tarihli, 2020/143 Esas ve 2020/494 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b. 1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 59,30 TL İstinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın istinaf edenden tahsili ile hazineye irat kaydına, 3- İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4- HMK 333. madde gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İİK'nun 364.maddesi gereğince takip konusu 3 aylık kira bedeli toplamı 78.630,00- TL'yi geçmediğinden miktar itibariyle kesin olmak olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; hizmet sürelerinin tamamı 5434 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun kapsamında geçenlerden emekli aylığı bağlananlara, tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığının emekli ikramiyesi olarak verileceği düzenlemesi karşısında; 01/09/2016 tarihinde KHK ile kamu görevinden çıkarılarak görevden ayrıldığı anlaşılan davacının, bu tarihe kadar çalıştığının kabulü gerektiği, memuriyetle ilişiği kesilen davacının bu tarihe kadar emekliğe hak kazandığı ve başvurusu üzerine emekli aylığı bağlandığı, 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6. maddesi ile yapılan düzenleme ile davalı idarenin, talep tarihinden itibaren bir aylık süre içinde emekliye sevk onayı vermesine ilişkin yükümlülüğüne OHAL süresi içinde uyma zorunluluğu kaldırılmış ise de, mevzuatta böyle bir hükme yer verilmediği halde kamu görevlisi olmayan davacının bir daha kamu görevinde görevlendirilmemek üzere kamu...

      Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azamî kazancını geçemez.” hükmü ile düzenlenmiştir....

        Sigorta Başlangıç tarihi olarak kabul edilip kesinleşen 24.03.1980 tarihinden itibaren 3600 gün olacak şekilde intibakıyla borçlanma tahaakkuk cetvelinin buna göre düzeltilmesi; davacının düzeltilen bu borçlanma tarih aralıklarına göre aylık bağlamaya esas yıllık kazanç dönemlerinin tespitiyle yaşlılık aylığının buna göre bağlanması gerektiğinin tespitine" karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ... 8.İş Mahkemesi'nin 05.06.2014 tarihli 2014/302E, 1252K sayılı kararı ve Yargıtay 21.HD'nin12.11.2014 tarih, 2014/21393E, 26857K sayılı ilamı ile davacının yurt dışındaki sigortalı çalışmasının başlangıç tarihi olan 24.03.1980 tarihinin ...'...

          Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacıların, mirasbırakan ...'ın ölüm tarihi olan 14/12/2009 tarihinden sonra, TMK'nın 605/1. maddesinde öngörülen üç aylık süre geçtikten sonra, dava açtıkları, mirasbırakanın ...na borcu olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddine karar verilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, gerek 743 sayılı Medenî Kanunda, gerekse 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda bu tür davaların sulh mahkemelerinde görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir....

            Ancak davacı işçinin kıdemine ve fesih nedenine göre mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 1yıl 1 aylık ücreti tutarı olan brüt 39.007,93 tl belirlenmesi gerekirken 1 yıllık ücreti oranında belirlenmesi isabetsizdir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun kabulü ile işe başlatmama tazminatının davacının kıdemi esas alınarak 1 yıl 1 aylık ücreti olarak belirlenmesi için 6100 sayılı H.M.K‘nun 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Anlaşılacağı üzere, (I) numaralı bentte aylık bağlamaya ilişkin olarak “Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmama, buralardan gelir veya aylık almama” koşullarına yer verilmiş olup, bu şartlar kendi çalışmaları bulunmayan davacı Yönünden gerçekleştiğinden kendisine ölüm aylığı bağlanmasında ve ödenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, anılan tarihler itibariyle yürürlükte bulunan düzenlemeye göre maddenin (VI) numaralı bendinde aylık kesme nedenleri açıklanırken “Sosyal Sigortadan, ....gelir veya aylık alma” olgusuna yer verilmemiştir. Her ne kadar aylık bağlanmasına engel bir neden olarak maddede açıklanan olgunun varlığının, doğal olarak aylığın kesilmesi sonucunu da doğurması gerektiği yönünde yaklaşım gösterilebilir ise de, maddede sayma yöntemi ile sınırlı sayıda belirtilen aylık kesme nedenleri arasında anılan olguya yer verilmemiş olması karşısında, yorum yolu ile kanun koyucunun iradesi aşılarak farklı bir sonuca ulaşılamaz....

              Bulunan tutarın 01.10.2008 sonrası prim gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık (B) hesap edilecektir. Sigortalının aylığı (A) ve (B) kısmi aylıklarını toplamından oluşur. Bu şekilde bulunan tutar, tahsis talep yılının Ocak ayındaki aylık tutarıdır. Bulunan miktarın tahsis tarihine göre Ocak ve Temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılması sonucu tahsis tarihindeki aylık miktarı belirlenir. Somut olayda; Mahkemece davacıya ait sigorta sicil dosyası ve aylık bağlamaya esas tüm kayıtlar celp edilmiştir. Davacıya 01/02/2017 tarihinden itibaren aylık bağlandığı, davacının bağlanan aylığa ilişkin Kurumdan yeniden hesaplama talebinde bulunduğu, Kurumun bağlanan aylıkta yanlışlık bulunmadığını bildirdiği görülmüştür. Bu kapsamda uzman bilirkişiden kurum kayıtları esas alınarak aylık miktarının hesaplanmasına ilişkin rapor temin edilmiş, bilirkişi tarafından davacının alması gereken aylık miktarları tahsis tarihi ve dava tarihi itibari ile belirlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu