Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, 5510 Sayılı Yasanın 42. maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtiğinde Kurumun talebi reddetmiş olduğu esas alınarak, anılan üç aylık bekleme süresine yukarıda belirtilen üç aylık makul süre (3 + 3 =6 ay) eklenmeli, davanın Kuruma başvuru tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde açılması durumunda yine Kuruma ilk başvurunun yapıldığı tarihteki prime esas kazancın esas alınması, başvuru tarihinden itibaren altı aylık sürenin geçmesinden sonra dava açılması durumunda ise, makul sürenin geçtiği ancak Kurum tarafından da başvuruya bir cevap verilmediği gözetilerek borçlanma bedelinin davanın açıldığı tarihteki prime esas kazanç miktarı esas alınarak belirlenmesi gerekecektir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2020/421 ESAS 2021/379 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haciz Kararına İtiraz KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 4. İş Mahkemesinin 2020/5 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının dayanak yapıldığı Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2017/558 Esas ve 2020/77 Karar sayılı ilamı hakkında kendileri tarafından 07/06/2020 tarihinde tehiri icra istemli olarak istinaf kanun yoluna başvurulduğunu ve ilgili icra dosyasına sunulmak üzere derkenar alındığını, icra dosyası ile ilgili kendilerine henüz bir tebligat yapılmadığını fakat mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının müvekkili şirkete tebliği ile mevcut durumdan haberlerinin olduğunu, 22/06/2020 tarihinde iş bu kararın müvekkiline tebliği sonrası Kocaeli 8....

Hukuk Dairesi’nin 24.05.1973 tarih, 1973/1267 Esas, 1973/4274 Karar sayılı ilamı ile “Değişik nedenlerle değişik kişiler adına tespiti yapılan ve farklı nedenlerle itirazda bulunulan 286 adet parselin davalarının birleştirilmesinin uyuşmazlıkları çözüme bağlamaya imkan vermez bir duruma soktuğu belirtilmek suretiyle davaların ayrılması” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ... ve arkadaşlarının davalarının reddine, çekişmeli 362 parsel sayılı taşınmazın 18000/29879 hissesinin ... adına, 11879/29879 hissesinin ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

    Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacının, TMK'nın 605/1 maddesinde öngörülen mirasbırakanın ölümünden itibaren üç aylık süre içerisinde, hasımsız olarak ve dava değeri belirtmeksizin mirasın kayıtsız ve şartsız reddedildiğini belirterek dava açtığı ve Türk Medenî Kanununun 606. maddesi gereğince mirasın gerçek reddini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava, mirasın gerçek reddine ilişkin olup görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda; davacının, mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra, TMK'nın 605/1. maddesinde öngörülen üç aylık süre içerisinde, hasımsız olarak ve dava değeri belirtmeksizin dava açtığı ve mirasın kayıtsız ve şartsız reddedildiğini belirterek, Türk Medenî Kanununun 606. maddesi gereğince mirasın gerçek reddini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava, mirasın gerçek reddine ilişkin olup görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacıların, mirasbırakanlarının ölüm tarihinden sonra, TMK'nın 605/1. maddesinde öngörülen üç aylık süre içerisinde, hasımsız olarak ve dava değeri belirtmeksizin dava açtıkları ve mirasın kayıtsız ve şartsız reddedildiğini belirterek Türk Medenî Kanununun 606. maddesi gereğince mirasın gerçek reddini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Dava, mirasın gerçek reddine ilişkin olup görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Dosya kapsamındaki yazı, bilgi ve belgelere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre ve özellikle, Davacının davalı iş yerinde 29/07/2009- 08/02/2019 tarihleri arasında yetkili pozisyonunda çalıştığı, yazılı fesih bildiriminde 2018 yılı performansının düşük olması nedeniyle iş aktinin feshedildiğinin anlaşıldığı, işveren tarafından performans düşüklüğünün sürekli olduğu ve sürekli bir düşme eğilimi bulunduğu hususunun ispatlanamadığı gibi, fesihte son çare ilkesine uyulduğunun da ispatlanamadığı, bu nedenle verilen işe iade kararının yerinde olduğu davacının kıdemi ve fesih şekli gözetildiğinde işe başlatmama tazminatının 5 aylık brüt maaş olan olarak belirlenmesi gerekitiği, mahkemece işe başlatmama tazminatının 5 aylık brüt ücret miktarı olan 18.020,00 olarak belirlenmesine e rağmen sehven...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili süresi içerisinde verdiği İstinaf dilekçesinde özetle; davacının işyerindeki kıdemine göre, işe başlatmama tazminatının beş aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesi gerekirken dört aylık ücreti tutarında belirlenmesinin hatalı olduğu, sözleşme kötü niyetli feshedildiğinden, işe başlatmama tazminatının üst sınırdan 8 aylık ücreti tutarında belirlenmesi gerektiği, 2022 tarihine kadar yürürlükte olan asgari geçim indirimi ve performans primi ile birlikte boşta geçen süre ücretine esas ücretin brüt 8332,55TL olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir....

          FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/267 Esas KARAR NO: 2021/154 DAVA: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli), Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli), Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ: 29/08/2019 MÜRACAAT TARİHİ : 09/02/2021 KARAR TARİHİ: 15/09/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli), Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli), Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesi ile: ---- müvekkillerine ait olan;----------- müvekkillerinin izni, bilgisi ve rızası dışında kullanıldığına dair hususların davalılar tarafından bilinmesine rağmen davalılar tarafından tecavüz yoluyla üretilen müvekkillerine ait buluş konusu ürünler satıldığından, dağıtıldığından ve ticaret alanına çıkarıldığından ve yine bu amaçla ithal edildiğinden, ticari amaçla...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıkların ... mevkiindeki taş ocağına yol bağlamaya çalıştıkları, yol yapımıyla uğraşırlarken ve yolu temizlerken, yolun altından çıkan su sebebiyle tekrar müdahale ettikleri, yoldaki balçıkların da temizlendiği, akabinde yola taş serildiği ve sağlamlaştırıldığı, bu suretle sanıkların birden fazla işlem yaparak yolu kullanışlı hale getirmeye çalıştıkları ve sanıkların mala zarar vermeye yönelik suç kastı bulunmadığına dair verilen beraat kararına yönelik mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, beraat eden sanıklar yönünden mahkumiyet hükmü kurulması ve uzlaştırma işlemleri yapılması gerektiğine yönelik tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu